AB'nin elektrik üretiminde güneş enerjisinin payı geçen yıl ilk kez kömürü geride bıraktı
Geçen yıl güneş enerjisinin payı yüzde 11'e ulaşırken, kömürün payı ilk kez yüzde 10'un altına indi.
Avrupa Birliği'nin (AB) elektrik üretiminde güneş enerjisinin payı 2024'te ilk kez kömürü geride bıraktı.
Londra merkezli uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember'in Avrupa Elektrik Değerlendirmesi raporuna göre, AB'nin elektrik sektörü Avrupa Yeşil Anlaşması ile derin bir dönüşüm yaşıyor.
AB'nin elektrik üretiminde geçen yıl güneş enerjisinin payı yüzde 11'e ulaşırken, kömürün payı ilk kez yüzde 10'un altına düştü. Böylece, AB'nin elektrik üretiminde güneş enerjisinin payı 2024'te ilk kez kömürü geride bıraktı.
Elektrik üretiminde rüzgar enerjisinin payı yüzde 17, doğal gazın payı ise yüzde 16 seviyesinde gerçekleşti.
Güneş enerjisindeki güçlü büyüme ve hidroelektrikten üretimin toparlanmasıyla AB geçen yıl elektriğinin yüzde 47'sini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağladı. Fosil yakıtların elektrik üretimindeki toplam payı yüzde 29 oldu. Üretimin kalanı nükleer enerji dahil olmak üzere diğer kaynaklardan karşılandı.
AB'de Yeşil Anlaşma öncesi 2019'da fosil yakıtların elektrik üretimindeki payı yüzde 39 ve yenilenebilir kaynakların payı yüzde 34 olarak hesaplanmıştı.
Güneş enerjisi her AB ülkesinde büyüyor
Rapora göre, AB ülkelerinin yarısının hali hazırda elektrik üretiminde kömür yok veya yüzde 5'in altında bulunurken, her AB ülkesinde güneşten üretim büyüme gösteriyor.
Kömür 2019'da AB'nin en büyük üçüncü elektrik üretim kaynağı olmuştu. AB'de doğal gazdan elektrik üretimi de düşüş eğilimini üst üste beşinci yıla taşıdı.
Ember, AB'nin son 5 yıldaki yeni rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesiyle 59 milyar dolarlık fosil yakıt ithalatından kurtulduğunu hesapladı.
"2030'a kadar, yıllık ilave rüzgar enerjisi kurulumlarının 2024 seviyelerine kıyasla iki katından fazla olması gerekiyor"
Ember Kıdemli Analisti ve raporun başyazarı Chris Rosslowe, güneş ve rüzgar enerjisiyle AB'nin kömürden elektrik üretimini ciddi ölçüde azalttığını ve gaz kullanımının yapısal bir düşüşe geçtiğini belirterek, "AB'nin elektrik dönüşüm süreci son 5 yılda beklenenden daha hızlı ilerledi ama daha fazla gelişim yaşanmasına kesin gözüyle bakamayız. Özellikle kendine özgü zorluklarla ve artan bir teslimat açığıyla karşı karşıya olan rüzgar sektöründe teslimatın hızlandırılması gerekiyor. 2030'a kadar, yıllık ilave rüzgar enerjisi kurulumlarının 2024 seviyelerine kıyasla iki katından fazla olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Rosslowe, öte yandan, son 5 yılda elde edilen başarıların geleceğe ilişkin güven aşılaması gerektiğini kaydetti.