2024’te konkordatolar rekor kırdı

Finansmana erişim, üretimde daralma ve rekabetçilik kaybı sorunlarıyla 2024’ü geride bırakan reel sektöre ilk hasar faturası konkordatolardan kesildi. Geçen yılın tamamında mahkemelere 1723 konkordato başvurusu yapılırken, iflas kararı verilen dosya sayısı 132 oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
2024’te konkordatolar rekor kırdı

MERVE YİĞİTCAN

Son 2 yılda yeniden reel sektörün gündemine oturan ve piyasanın korkulu rüyası haline gelen konkordatolarda 2024 yılının tablosu kesinleşti. Konkordatotakip.com’un Basın İlan Kurumu’ndan derlediği verilere göre, Aralık 2024’te mahkemeler 219 dosya için konkordato geçici mühlet kararı verirken, bu tutar aylık bazda son yıllardaki en yüksek seviyeyi işaret etti. Yılın tamamında mahkemeler 1723 dosya için geçici mühlet kararı verirken, iflas kararı verilen dosya sayısı da 132 oldu. Böylece 2018 yılından bu yana hem konkordato başvurularında hem de iflas kararında yıllık bazda en yüksek seviyeye ulaşıldı.

Bu arada konkordato süreci, kesin mühlet kararı verildikten sonra ortalama 3 yıl kadar sürebiliyor, tasdik kararı ortalaması 700 gün, iflas kararı ortalaması ise 423 gün… Dolayısıyla geçen yıl verilen 132 iflas kararı aslında yaklaşık 1,5-2 yıl önce başvurusu kabul edilmiş konkordato dosyalarından oluşuyor. Konkordato verilerinin detayına inildiğinde, geçen yılın tamamında konkordato kesin mühlet kararı verilen dosya sayısının 827 olduğu görülüyor, konkordato başvurusu reddedilen dosya sayısı ise geçen yıl 701 oldu.

Sektörel bazda bakıldığında ise 96 başvuru ile ilk sırada tekstil yer alırken giyim, ayakkabı, halı, deri ve iplik imalatı da eklendiğinde tekstil ve hazır giyim sektörleri toplamda 130’a ulaştı. İkinci sırada 91 başvuru ile inşaat gelirken, üçüncü sırada 48 başvuru ile metal ürün imalatı, dördüncü sırada 40 başvuru ile mobilya, beşinci sırada da 35 başvuru ile gıda yer alıyor.

“Tedarikçi zarar görüyor”

TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclisi Başkanı Şeref Fayat, bu haliyle konkordato düzenlemesinin bazı eksiklikleri olduğuna işaret ederek, “Konkordato müessesi sadece konkordato alan firmayı değil, onun tedarikçilerini de korumalı. Eğer tedarikçi korunmazsa, bu durum piyasada zincirleme etki yapıyor, konkordato alan firmayla beraber tedarikçileri de ciddi anlamda sıkıntıya düşüyor” ifadelerini kullandı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç de Fayat ile aynı kaygıları dile getirdi.

Türkiye’de konkordato müessesesinin, konkordato alan firmaların alacaklılarını zor durunda bırakan yönleri olduğuna dikkat çeken Güleç, “Konkordato alan firmaların tedarikçilerine ciddi zararları oluyor. Bizim sektörümüzde üretici ve perakende noktası olmak üzere yaklaşık 100 bin firma var. Elbette bu işletmeler arasında sermayesini koruyamayan, sıkıntıya düşenler olacaktır. Sıkıntıya düşen firmalar korunmalı ama bu yapılırken tedarikçi firmaları da koruyacak bir yapı olmalı. Çünkü konkordatoyu kötüye kullananlar da olabiliyor. Eğer borçtan kaçmak için bunu kullananlar varsa bunu doğru bulmuyoruz. Genel olarak işler durgun, sektörlerinde zarar eden firmalar var. Ancak kar zararın kardeşidir, bu işin doğasında vardır” diye konuştu.

Fayat: İlk yarıda aynı hızla devam eder

TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclisi Başkanı Şeref Fayat, konkordatoların yılın ilk yarısında da aynı hızda devam edeceği öngörüsünde bulundu. Faiz düşüşü başlasa da bunun finansmana erişimi bir anda rahatlatmayacağını dile getiren Fayat, yanı sıra kur politikasının da 2024 ile benzer olacağını, bu nedenle ilk yarıda tablonun özellikle sektördeki firmalar için iyi olmayacağını vurguladı.

Fayat, “Ancak ikinci yarından itibaren dış pazardaki tablonun olumluya dönmesiyle beraber ‘ayakta kalmayı başarabilenler’in işleri hızlanabilir” görüşünü paylaştı.

Tecdelioğlu: Bankalar daha hassas olmalı

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Çetin Tecdelioğlu bu yıl finansman koşullarının iyileşmesiyle beraber konkordatoların da hız kesmesini beklediğini söylerken, özellikle bankalara ‘hassasiyet’ çağrısında bulundu.

Tecdelioğlu, “Bir firma konkordato aldığında bankaların o sektöre bakış açısı da değişiyor. Oysa bankalar özellikle köklü firmaları taşıma yönünde hassasiyetlerini artırmalı. Sektörlerinde 40-50 yıl boyunca faaliyet gösteren firmaların yok olması çok üzücü, bizim sanayideki bu değerlerimizi korumamız lazım” dedi.

 

 

Ekonomi