Üniversitelerin kontenjan sayıları açıklandı
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, önlisans ve lisans programlarındaki kontenjan sayısını açıkladı.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "208 üniversitemiz Türkiye'nin yeni yüzyılını inşa edecek öğrencilerini beklemektedir. Öğrencilerimiz istihdam konusunda kaygılanmadan kendilerini en iyi şekilde yetiştirmeye çabalasınlar." ifadesini kullandı.
Özvar, yaptığı yazılı açıklamada, 17-18 Haziran'da gerçekleştirilecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sınava girecek tüm adaylara başarılar dileyen Özvar, şöyle devam etti:
"Her birinizin hayallerinize doğru emin adımlarla ilerlemesini temenni ediyorum. Unutmayın, sınavlar sadece birer basamaktır, gerçek başarı hayatınızın her alanında kendinizi geliştirirken elde edeceğiniz deneyimler ve bilgilerle şekillenir. Yükseköğretim Kurulu olarak, her adımda öğrencilerimizin yanında olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Her bir üniversite öğrencimiz gelecekte ülkemizin gelişimine katkı sağlayacak olan değerli bireylerdir. Bu yolda tüm değerli öğrencilerimizin yanında olmaktan gurur duyuyor ve başarılarını en içten dileklerimle destekliyorum. 208 üniversitemiz Türkiye'nin yeni yüzyılını inşa edecek öğrencilerini beklemektedir. Öğrencilerimiz istihdam konusunda kaygılanmadan kendilerini en iyi şekilde yetiştirmeye çabalasınlar. Çağın mesleklerine yönelik programlar açtık, açmaya devam ediyoruz. Üniversitelerimiz de öğrencilerimizin kendi alanlarıyla ilgili yetkinliklerini artıracak programları açıyor. Öğrencilerimiz hangi bölümü okurlarsa okusunlar bilişim, yapay zeka ve programlama ile uğraşsınlar ve tek bir programdan ziyade iki program ve yan dal yapmalarını tavsiye ediyorum. Dijital okuryazarlık ve kodlama ve yazılım alanlarına her bölümdeki öğrencilerimizin ilgi duymasını bekliyoruz."
"YKS başarıya dayalı sıralama sınavına dönüşmüştür"
Özvar, öğrencilere sınav sonrası süreçle ilgili olarak şu önerilerde bulundu:
"Öğrencilerimizin tercih yaparken, sadece yaygın olarak bilinen programları değil, bunların dışında kalan programları da araştırarak tercih yapmaları onlara yeni fırsatlar sunabilecektir. Özellikle Yükseköğretim Kurulu olarak üniversite-sanayi işbirliği kapsamında bazı programlarda öğrencilerimize burs, staj ve mezuniyet sonrası istihdam konularında avantajlar sunmaktayız. Örneğin, yapay zeka mühendisliği, petrol doğal gaz, açık deniz mühendisliği, harita ve geomatik mühendisliği, madencilik, tekstil ve deri mühendisliği gibi bölümleri seçen öğrencilerimize staj, burs veya istihdam konularında destek sunmaktayız. Aday öğrencilerimize farklı programları da araştırarak, kendilerine fayda sağlayacak alternatifleri de değerlendirmelerini tavsiye ediyorum."
Yükseköğretime olan talebin bir karşılığı olarak, 2022'den itibaren YKS'de baraj uygulamasını kaldırdıklarını hatırlatan Özvar, "Yaptığımız bu düzenlemeyle YKS bir eleme sınavı olmaktan çıkmış, başarıya dayalı sıralama sınavına dönüşmüştür. Bunun yanı sıra sınav sürelerinin uzatılmasıyla öğrencilerimizin yaşadığı stres de azalmıştır. Barajın kaldırılmasıyla daha da önemlisi gerek ön lisans gerekse lisans programlarını tercih edecek adayların sayısı artmıştır. Tercih havuzu büyüdükçe kalite yükselmiştir." değerlendirmesini yaptı.
Üniversitelere yeni gelecek öğrencileri "Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek öğrenciler" olarak tanımlayan Özvar, açıklamasında, "İstihdam konusunda kaygılanmadan kendilerini en iyi şekilde yetiştirmeye çabalasınlar. Gençlerimizin geleceği parlak, endişe ve kaygıdan uzak olsunlar." ifadesine yer verdi.
"Başvuru sayılarında yüzde 9'luk artış görüyoruz"
Özvar, yükseköğretime talebin bir karşılığı olarak YKS'de baraj uygulamasını kaldırdıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu kararın hemen ardından sınava giren aday sayısında yüzde 24 oranında büyük bir artış yaşandı. Bu yıl da aynı yoğun talebi görerek, yükseköğretime olan ilgi ve talebin aslında ne denli büyük olduğunu bir kez daha gözlemlemiş olduk. Geçtiğimiz yılla karşılaştırırsak başvuru sayılarında bu yıl yaklaşık yüzde 9'luk bir artış görüyoruz. Bu durum bize yükseköğretime olan talebin artarak devam ettiğini göstermektedir."
Sınava girecek adaylardan baraj kaygısı taşımadan yalnızca sınava odaklanmalarını isteyen ve bu sayede sahip oldukları potansiyeli en üst seviyede ortaya koymalarını beklediğini belirten Özvar, şunları aktardı:
"Baraj uygulamasının kalkmasıyla birlikte, tercih yapacak aday sayısında belirgin bir artış gerçekleşti. Daha fazla sayıda aday tercih yapabilme imkanı elde etti ve üniversiteye kabul edilme şansları arttı. Yükseköğretimin yalnızca bir meslek ve eğitimsel kazanım olmadığının, dahası tüm bunları da içeren bir 'yükseköğretim kültürünün' olduğunun bilincinde olarak, aldığımız kararla daha çok gencimizin bu kültüre erişimini sağlamaktayız. Gençlerimizin arzu ettiği alanlarda ve üniversitelerde eğitim alma şansını artırmak bizlerin en önemli önceliklerindendir. Bu sayede her bir gencimiz, ilgi duyduğu alanlarda yeteneklerini en iyi şekilde geliştirebileceği bir üniversiteye yerleşme fırsatı bulabilecek. Bizler de hem üniversite adaylarımızın hem de öğrencilerimizin beklentilerine karşılık verebilmek ve hedeflerini gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
"Kaygıları büyük oranda ortadan kaldırma imkanına kavuşmuş olduk"
Temel Yetenek Testi'nin süresini geçen yıl 135 dakikadan 165 dakikaya çıkararak öğrencileri bu konuda da motive ettiklerini belirten Özvar, "İnanıyorum ki öğrencilerimiz, alacakları puanlarla güzel bölümlere yerleşeceklerdir. Geçtiğimiz yıl ek kontenjanların da dolmuş olması bunun en güzel göstergesidir." değerlendirmesinde bulundu. Özvar, şöyle devam etti:
"Baraj uygulamasının sonlanması ve sınav süresinin uzatılmasıyla birlikte sınava girecek öğrencilerimizin yaşadıkları kaygıları büyük oranda ortadan kaldırma imkanına kavuşmuş olduk. Buna bağlı olarak, sınava girecek öğrencilerimizin baraj kaygısı taşımadan yalnızca sınava odaklanmalarını istiyor ve bu sayede sahip oldukları potansiyelleri en üst seviyede ortaya koymalarını bekliyorum.
Yükseköğretime katılımın hem ülkemizde hem de dünyada mesleki, akademik ve sosyal kazanımlar açısından büyük önemi bulunduğunu biliyoruz. Üniversite eğitimi, bireye yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal, siyasal ve kültürel açıdan da katkılar sunmaktadır. Bu nedenle her bireyin üniversiteye erişiminin hayati bir öneme sahip olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bizler de yükseköğretime olan erişimi artırmak ve daha kapsayıcı bir yükseköğretim anlayışı oluşturmak için veri temelli adımlar atmaya devam ediyoruz."
"Depremzede öğrencilere 24 bin 642 ek kontenjan ayrıldı"
Deprem felaketinin meydana geldiği 6 Şubat 2023 itibarıyla depremden etkilenen iller ile Sivas'ın Gürün ilçesinde ikamet eden adaylar için bu yıl YKS'de ek bir kontenjan tanımladıklarını kaydeden Özvar, bu kapsamda, depreme maruz kalan illerde bulunan devlet üniversitelerinde, YKS ile öğrenci alan programlarda, mevcut kontenjanın dışında ilave yüzde 25 kontenjan ayrılmasını kararlaştırdıklarını belirtti.
Özvar, ayrıca vakıf üniversitelerinde de her bir programda birer burslu kontenjan ayrıldığını ifade ederek, böylece 21 bin 215'i devlet, 3 bin 426'sı vakıf olmak üzere depremzede öğrencilere toplamda 24 bin 641 ek kontenjan ayırdıklarını bildirdi.
Depremzede adayların, ÖSYM tarafından belirlenen tercih sayısınca arzu ettikleri programlara hem depremzedelere ayrılan ek kontenjanlar üzerinden hem de genel kontenjandan tercih yapabileceklerini aktaran Özvar, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Depremzedelerimize tanımlı bu ek kontenjan, deprem bölgesinde yer alan Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji, Adıyaman, Çukurova, Dicle, Fırat, Gaziantep, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji, Harran, Hatay Mustafa Kemal, İnönü, İskenderun Teknik, Kahramanmaraş Sütçü İmam, Kahramanmaraş İstiklal, Kilis 7 Aralık, Malatya Turgut Özal, Osmaniye Korkut Ata, Sivas Bilim ve Teknoloji ile Sivas Cumhuriyet olmak üzere 18 üniversitemizi kapsıyor. Bu vesileyle depremin meydana getirdiği yıkıcıyı etkiyi yükseköğretime erişim adına bir nebze olsun kolaylaştıracağımız inancındayız."
"34 yaş üstü kadınlara ilk kez ek kontenjan ayrıldı"
Özvar, 34 yaş ve üzerindeki kadınlardan geçmişte yükseköğretim fırsatlarından mahrum kalanlara yönelik üniversiteye girişte kolaylık sağladıklarını belirterek, "Onlar için üniversitelerde ilk kez ek kontenjan ayırdık. Bu kapsamda 34 yaş ve üzeri kadınlar için 8 bin 105'i lisans, 12 bin 937'si ön lisans olmak üzere toplam 21 bin 42 kontenjan ayrılmış durumdadır." bilgisini paylaştı.
Bu önemli adımla geçmişte yükseköğretim imkanlarından faydalanamayan kadınlara da eşit bir şekilde bu imkanların sunulmasını hedeflediklerini anlatan Özvar, "Eşitlik ve kapsayıcılık prensipleri doğrultusunda, her bireyin potansiyelini gerçekleştirebilmesi için elimizden geleni yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 1 Ocak 2023 itibarıyla 34 yaşını tamamlamış kadınlarımızın üniversiteye yerleşmesini sağlamak için ayırdığımız kontenjan sayesinde, toplumumuzun genelinde daha kapsayıcı bir yükseköğretim anlayışının güçlenmesine de katkı sunulacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, üniversitelerin bu yılki kontenjanlarına ilişkin de şu açıklamayı yaptı:
"Kontenjan planlarımızda hem çağın gerekliliklerini hem de toplumsal ihtiyaçları bilhassa gözetiyoruz. Bu sene örgün öğretimde ön lisans programlarımız için 388 bin, lisans programlarımız için 465 bin olmak üzere toplam 853 bin kontenjan belirlenmiştir. Bu kontenjanların yaklaşık yüzde 21'i vakıf yükseköğretim kurumlarına ayrılmıştır. Açıköğretim ve uzaktan öğretim kontenjanlarımızla birlikte toplamda 1 milyon 61 bin kontenjan mevcuttur. 34 yaş üstü kadınlar, depremzede adaylar ile şehit ve gazi yakınları için ayrılan kontenjanlar da dahil edildiğinde toplam kontenjan 1 milyon 111 bine ulaşmıştır. Bu kontenjanlara ilaveten 15 bin civarında KKTC üniversiteleri ve yurt dışındaki üniversitelere kontenjanlar ayrılmıştır."
"Yükseköğretimdeki kadınların sayısı bu yıl ilk defa erkekleri geçti"
Yükseköğretim sistemi içinde halihazırda 746 bini vakıf yükseköğretim kurumlarında, 3 milyon 368 bini örgün eğitim içerisinde ve devlet yükseköğretim kurumlarında, 2 milyon 836 bini ise açıköğretimde olmak üzere toplamda 6 milyon 950 bin öğrenci bulunduğunu aktaran Özvar, "Kadın ve erkek öğrencilerimiz açısından baktığımızda geçen yıla kadar yükseköğretimdeki toplam erkek öğrenci sayısı kadınlardan fazla iken bu yıl ilk defa kadınların sayısı erkekleri geçmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla şu anda kadınların erkeklerden daha fazla oranda yükseköğretimden faydalandığını görmek sevindiricidir." ifadelerini kullandı.