Türkiye önüne geçemiyor! Beyin göçü neden artıyor?

TÜİK tarihinde ilk kez beyin göçü verilerini paylaştı. Veriler, Türkiye'den yurt dışına beyin göçü oranlarında durdurulamayan bir artış olduğunu gösterdi. Son yıllarda sadece üniversite mezunları değil, liseden yeni mezun olanlar da yurt dışındaki üniversiteleri tercih edebiliyor. Yeni mezunların ilk tercihi ABD oluyor. Peki beyin göçü neden artıyor? Uzmanlar anlattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye önüne geçemiyor! Beyin göçü neden artıyor?

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayınladığı 2021-2023 dönemine ilişkin yükseköğretim beyin göçü istatistiklerine göre, yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı yüzde 2 olurken, yeni mezunlar ise en çok ABD’ye gitmeyi tercih ediyor. Son yıllarda liseden yeni mezun olanlar arasında da yurt dışında üniversite tercih edenlerin sayısı arttı. Türkiye'nin en yüksek puanlı liselerinden olan İstanbul Erkek Lisesi'nin 2024 mezunu 155 öğrencisinden 146'sının üniversite eğitimi için Almanya ve İsviçre'yi tercih ettiği öne sürülürken, yalnızca 9 mezunun Türkiye'deki üniversitelerden yana tercih yaptığı gündeme geldi.

Artan beyin göçünün yakın gelecekte ne gibi sorunlara yol açacağı ise hem endişe hem de merak konusu.


TÜİK’in 2021-2023 dönemine ilişkin istatistiklerine göre, en yüksek beyin göçü oranına sahip eğitim ve öğretim alanı, yüzde 6,8 ile bilişim ve iletişim teknolojileri oldu.

"Türkiye’nin en büyük kaynağı 'genç beyinler'"

Haber Global'den Kardelen Yüksel'e konuşan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Göç Araştırması Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Erdoğan, beyin göçünün ciddi sorunlardan biri olduğunu belirtirken, "Ülkemizin doğal kaynakları yetersiz. Türkiye’nin en büyük kaynağı 'genç beyinler.' Özellikle yapay zeka ve pek çok teknolojik ürünün devreye girdiği bu dönemde nitelikli insanların ülkeden uzaklaşması, Türkiye için çok üzücü. Beyin göçü yakın gelecekte ekonomi, sosyal yapı ve demokrasi açısından olumsuz etkiler yaratabilir" dedi.

İtici etkenler arttı

Beyin göçünün globalleşen dünyada birçok ülke için sorun olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Erdoğan, "İnsanlar daha iyi bir yaşam arayışında oldukları için daha iyi bir pozisyon buldukları ya da daha çok kazandıkları zaman gidiyorlar. Bunu engellemek çok zor. Ancak Türkiye’deki sorun şu; gençler için daha fazla kazanç gibi çekici etkenlerin yanı sıra, itici faktörler de artmış durumda. İtici etkenlerin başında ise; insanların kendilerini güvende hissetmemesi, hukuk sistemine inanmaması ve Türkiye’nin istikrarsızlığından kaynaklanan bir tehdit algısı var" diye konuştu.

"Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkiler"

Eğitim Sosyoloğu Prof. Dr. Tunay Kamer de beyin göçünün son yıllarda Türkiye’de önemli bir sorun haline geldiğini düşünenlerden. Nitelikli işgücü ve eğitimli gençlerin yurt dışına göç etmesinin ekonomik ve sosyal kalkınma açısından ciddi riskler taşıdığını dile getiren Prof. Dr. Kamer şunları söyledi: "Beyin göçü özellikle mühendislik, teknoloji, tıp ve yükseköğretim gibi stratejik alanlarda nitelikli işgücü kaybına neden oluyor. Yüksek katma değerli sektörlerde nitelikli eleman eksikliği, ulusal inovasyon kapasitesini azaltarak Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkiler."

"Bu durum toplumsal huzursuzluğa neden olur"

"Beyin göçü, akademik personel açığını ortaya çıkarır. Bu durum Türkiye'deki bilimsel araştırma ve geliştirme projelerinin azalması, uluslararası akademik saygınlık ile ülkenin bilimsel çıktılarının kalitesini olumsuz etkiler. Doktor ve mühendis açığını kapatmak için göçmen işgücü stratejisi ise riskler taşıyor. Dahası bu durum toplumsal huzursuzluğa neden olur."

Beyin göçü alan ülkeler arasında Amerika, Kanada, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya ilk sıraları almaktadır.

Planlama önerisi

Eğitim Analisti Turgay Polat ise şunları kaydetti:

"Türkiye, artan beyin göçü nedeniyle ciddi kan kaybediyor. Bu süreç çok kısa sürede Türkiye aleyhine ciddi sonuçlar doğuracaktır. Örneğin, üniversitelerin nitelik kaybetmesi yeni buluşların ve üretimin azalması gibi etkiler göreceğiz. Beyin göçünü önlemek kolay değil. Sorunun maddi imkanlar kadar kültürel, sosyal ve hukuki boyutları da var. Bu sorunu çözmek için bu göçmen politikasının çözüm olmayacağını söylemeliyim. Çünkü biz nitelikli insan gücü aramak yerine niteliksiz ve ülke kaynaklarını ve algısını bozan bir göçe izin veriyoruz."

Eğitim