Gelecek vadeden beş meslek

Yeni nesil eğitimde iş dünyasının isteklerine de odaklanılması gerektiğini belirten Atlas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Batuhan Özay, geleceği parlak meslekleri dezenfeksiyon, diyetisyen, diş hekimliği, hemşirelik ve psikoloji olarak sıraladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Gelecek vadeden beş meslek

Bu yıl ilk öğrencilerini kabul edecek olan Atlas Üniversitesi, 14 Ağustos’a kadar devam edecek olan tanıtım günleri kapsamında online ve birebir görüşmelerde öğrenci adaylarını meslekler, bölüm tercihleri ve sunduğu eğitim modeliyle ilgili bilgilendiriyor.

Konuyla ilgili yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Atlas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Batuhan Özay, Türkiye'de genç işsizliğin yüzde 27'ye ulaştığını belirterek, "Yeni nesil eğitimde artık temel eğitim ve öğretim misyonlarına ek olarak iş dünyasının isteklerine de odaklanılması gerekiyor. Özellikle pandemi sonrası sağlık sektöründe ciddi bir açık gözlenmesinin yanı sıra dezenfeksiyon, beslenme & diyetetik, diş hekimliği, hemşirelik, psikoloji gibi bölümlerin de iş olanakları sebebiyle gelecek vadediyor.” dedi.

“Sağlık bir ekip işidir”

"Sağlık alanında nitelikli çalışan açığını doldurmak için buradayız" diyen Özay, 'istihdam ve mesleği' birbiriyle çok ardışık kavramlar olarak gördüklerini ifade etti. Türkiye'nin gerçeklerini bilerek ve ihtiyaçlarını göz önüne alarak üniversite kurduklarını anlatan Özay, şunları kaydetti:

"Bir sektörde fazla istihdam varsa oraya eğilmemizin gereksiz olduğunu düşünüyoruz. Sayılara baktığımızda Türkiye’deki doktor sayısının OECD ortalamasının neredeyse yarısı kadar olduğunu görüyoruz. İhtiyaç ise bunun iki katı. Çünkü doktora başvuran hasta sayısı da OECD ortalamasının iki katı olarak seyrediyor. Aslında açık 4 katı gibi düşünebiliriz. Bu diş hekimliğinde de aynı şekilde. Hemşirelik, ebelik gibi diğer bölümlerde sayılar ortalamanın 4’te biri kadar. Fizyoterapi, Ergoterapi gibi daha az bilinen bölümlere bakıldığında ise rakamlar daha da düşüyor. Sağlık bir ekip işidir. Ameliyata girdiğinizde hemşirelerin, ekibin, anestezistin, dezenfeksiyon ekibinin çok iyi olması lazım. Dolayısıyla sadece doktorlukta değil, sağlık sektörünün yan dallarda da çok fazla istihdam açığı var."

Dezenfeksiyon üniversitelerde bölüm oldu

Koronavirüs ile birlikte yaşantımıza giren ‘dezenfeksiyon’ kavramının eğitimde de gündeme geldiğini anlatan Batuhan Özay, Atlas Üniversitesi'nin Türkiye’de dezenfeksiyon, sterilizasyon ve antisepsi bölümünün yer aldığı ikinci üniversite olduğunu aktardı. Türkiye’de sterilizasyon, dezenfeksiyon ve antisepsi bölümünde nitelikli eleman sayısının çok sınırlı olduğuna işaret eden Özay, "Bu eğitimi veren ikinci üniversiteyiz. Şimdiye kadar bu işlevi hemşirelik gibi diğer branşlar yürütüyordu. Pandemi ile birlikte de bu bölümün önemini gördük. Dolayısıyla ilk mezunların çok kolay iş bulacağını düşünüyorum. Gelişen teknoloji ile beraber robotik ve bilişsel anlamda bu alanda da gelişmeler olacak. Bütün alanlarda sertifikasyon programları uygulandığı ve bu alanda ciddi açık olduğu için istihdam problemi olmayacak. Her geçen gün hastane sayımız arttığı için uzun yıllar bu bölümün önü açık olacak." diye konuştu.

"Kamuda 3 bin kişilik diyetisyen açığı var"

Türkiye dahili, gelişmiş olan ve gelişmekte olan toplumlarda sağlık sorunlarının önemli boyutlara ulaştığına dikkat çeken Batuhan Özay, beslenme problemlerinin kolik hastalıkların gidişatını da etkilediğini söyledi. Özellikle obezite ve ilişkili hastalıklarda büyük oranda problemlerin yaşandığını belirten Özay, şunları aktardı:

"Ülkeler, sağlık yatırımlarının önemli bir kısmını obezite ile ilişkili kısımlarda harcıyor. Obezite ile birlikte gelen tip 2 diyabet, hipertansiyon, koroner arter hastalığı gibi problemli ve mortalite oranı yüksek hastalıklar mevcut. Bu hastalıkların beslenmeyle ilişkileri mutlaka dikkate alınmalı. Bu noktada beslenme ve diyetetik mezunlarına ihtiyaç gün geçtikçe artmakta. Mesleğin geleceğine baktığımızda geçen sene Türkiye Diyetisyenler Derneği’nin sunduğu verilere göre Türkiye’deki yaklaşık 850 adet kamu hastanesinde 650 adet diyetisyen var. Sağlık Bakanlığı’na bağlı yaklaşık 135 bin yatak sayısı var. Bunlardan da yaklaşık 73 bin tanesi nitelikli yatak sayısı. Sağlık Bakanlığı’nın pratiğine göre, her 25 yatak sayısına 1 diyetisyen bulunması talep ediliyor. Bu durumda kamuda yaklaşık 3 bin kişilik diyetisyen açığı söz konusu. Bunun dışında yine özel sektörde, catering şirketlerinde, diyaliz merkezlerinde ve sporla alakalı merkezlerde, takımlarda yine geleceğe yönelik istihdam yüksek olacak."

5.6 milyon hemşireye daha ihtiyaç var

Sağlık sektörünün bir diğer önemli bölümü hemşirelikle ilgili değerlendirmelerde buluna Batuhan Özay, hemşirelikte her yıl istihdam açığının oluştuğuna dikkat çekti. Bugün itibarıyla Türkiye'de 204 bin hemşirenin olduğunu açıklayan Özay, pandemi sürecinde 9 bin kişilik bir ek istihdamın sağlanmasıyla birlikte aktif çalışan hemşire sayısının 210 binin üzerinde olduğunu söyledi. Ancak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hiçbir zaman yeterli sayıya ulaşılamadığını belirten Özay, "Bu yıl pandemi ile birlikte yine hiç olmadığı kadar hemşireliğin önemini kavramış olduk. Dünya genelindeki 28 milyon hemşirenin dünya nüfusunun yarısını oluşturan ülkelerde olduğunu biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre tüm dünyada şuan 5.6 milyon hemşireye daha ihtiyaç var. Son yıllarda 3’te 1 oranda erkeklerin de hemşirelik bölümü tercih ettiğini görüyoruz. Bu artışla da birlikte hemşirelik bölümünde de istihdam sorunu öngörülmiyor." dedi.

"Psikoloji, teknolojiden olumsuz etkilenmeyecek"

Teknolojik gelişmenin her alanda olduğu gibi bazı mesleklerin gidişatını da etkilediğini belirten Batuhan Özay, işgücünün yapay zekaya devredilmesi bazı sektörlerde istihdamı olumsuz etkilediğini, ancak bazı mesleklerin direkt insan odaklı olması nedeniyle bundan etkilenmeceğini vurguladı. Psikoloji bölümünün de teknolojinin gelişiminden negatif yönde etkilenmeyecek mesleklerden biri olduğunu söyleyen Özay, söz konusu alanda istihdam noktasında hiçbir değişiklik öngörmediklerini ifade etti.

"Diş hekimi; doktor, mühendis ve sanatçıdır"

İşsiz kalma şansının sıfıra yakın olduğu bölümlerden birinin Diş Hekimliği olduğuna dikkat dikkat çeken Batuhan Özay, şunları kaydetti: "Diş hekimi; doktor, mühendis ve sanatçıdır. Diş Hekimliği, üç özelliği bir arada toplayan bir meslek. Hekimlik yapıyorsunuz temel bilimleriniz var, bir mühendis gibi ağız içinde küçücük yerde çalışacaksınız, bir mimar gibi üniteleri güzel yerlere koyacaksınız ve bir sanatçı, bir nakkaş gibi çalışacaksınız. Yetenekli ve başarılıysanız işsiz kalmanız olanaksız. Gelişen teknolojiyi çok efektif bir şekilde kullanabilen bir meslek dalı olan Diş Hekimliği’nde her zaman istihdam açığı olacak."

Eğitim