Finlandiya’dan ÖRAV’a ‘eğitimde inovasyon’ ödülü
Garanti BBVA tarafından 2008 yılında kurulan Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV), 3488 yenilik arasından seçilen ‘’En İyi 100 İnovasyon’’ arasında yer aldı.
Garanti BBVA tarafından 2008 yılında kurulan Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV), 3488 yenilik arasından seçilen ‘’En İyi 100 İnovasyon’’ arasında yer aldı. Vakıf, 2023 yılında HundrED tarafından yayınlanacak olan İnovasyon Raporu çalışmasında, dünyaya örnek gösterilen kurumlar arasında Türkiye’yi temsil edecek. Vakfın Genel Müdürü Arzu Atasoy sorularımızı yanıtladı.
Eğitimde İnovasyon'da dünya ve Türkiye nerededir?
İnovasyon, tüm sektörler için günümüzün en önemli kavramlarından birisi. Bugün tüm sektörler, hedef kitlelerine ihtiyaçlarını daha ekonomik ve nitelikli şekilde karşılayabilecekleri çözümler önererek hem kendi sektörel rekabetlerini artırmanın hem de varlıklarını geleceğe taşımanın ve sürdürülebilir olmanın yollarını arıyorlar. Bu alana özel istihdam imkanı yaratıyor, çalışanlarının yenilikçi fikirlerine yatırım yapıyorlar. Eğitim sektörü gerek dünyada gerek ülkemizde inovasyon açısından diğer sektörleri geriden takip ediyor. Örneğin bir bankacılık, sağlık, haberleşme, inşaat sektörü gibi değil.
Dünyada eğitim inovasyonları, sistemsel altyapı kurmadan tutun, uzun süre hastanede kalmak zorunda olan öğrencinin aynı zamanda sınıfında olan derslere an be an katılabilmesini sağlayacak çözümlere kadar pek çok alanda veri temelli ve eğitimde fırsat eşitliği – eğitime erişimde adalet ekseninde ortaya çıkıyor. Bu açıdan ülkemizde hem yatırımcıların hem de eğitim profesyonellerinin daha çok odaklanması ve ihtiyaçlara yenilikçi çözümler üretmeleri geleceğimiz için son derece önemli. Aynı zamanda çocuk ve gençlerin ihtiyaçları fark etme, yaratıcı ve yenilikçi çözümler üretme konusunda şimdiden bu gelişim zihniyeti ile yetişmeleri elzem.
Yaşamın her alanında, mevcut kaynaklara ve ihtiyaca yeni bir gözle bakmak, farklı çözümler üretmek, ihtiyaç sahiplerinin yaşam kalitesini bireysel veya toplumsal bazda artırabilmek mümkün. Bunun için eğitimde bilgiden ziyade becerilere odaklanmak gerek. Bu ayın başında yayınlanan Dünya Ekonomik Forumu İşin Geleceği 2023 raporuna göre, 2027 yılında iş yaşamında en çok ihtiyaç duyulacak beceriler arasında yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, problem çözme, girişimcilik gibi beceriler olduğu görülüyor. Ülkemizde bu becerileri öğretmenin, geleceğe bugünden hazırlanmanın yolu öğretmenlerden geçiyor. Öğretmenler bu beceri setlerini ve onları nasıl öğreteceklerini bilir ve uygularlarsa daha mümkün. ÖRAV bu bağlamda hem öğretmenlere hem de onların aracılığıyla öğrencilere bu becerilerin kazandırılmasına yönelik dünya standartlarında verilen eğitimler vererek ülkemizin kalkınmasını destekliyor.
Silikon vadisi karar vericilerinin, çocuklarını teknolojiden korumak amacıyla, onların teknoloji ile olabildiğince geç tanışmalarını sağlayacak bir eğitim ortamı yaratma tercihinde olduklarını okuyor, yakınlarımızdan duyuyoruz. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
Araştırmalar, eğitimde teknoloji kullanımının, öğrenme çıktılarında belirgin bir fark yaratmadığını ancak öğrenmeyi motivasyon ve merak açısından sosyal – duygusal boyutuyla desteklediğini gösteriyor. Günlük yaşamla ilişkilendirilmiş, üretim odaklı ve dozunda teknoloji kullanımı öğrenmeyi zenginleştirir. Diğer yandan çocukların teknolojiye doğru miktarda ve içerikte erişimi yetişkinlerin sorumluluğunda. Okul ve aile çocuklara sosyal ve duygusal gelişimleri için gereken ortam ve imkanı sağlamalı ki çocuklar bağımlılık düzeyinde yalnızlaşmadan, yaşamla bağlarını sağlıklı şekilde sürdürebilsin ve geliştirebilsin. Bunun için teknoloji amaç değil araçtır, diyoruz. Yasaklar üzerinden değil, izinler ve seçenekler üzerinden kurulan öğrenme ortamlarında, çocukların akranlarıyla olan sosyal duygusal etkileşimleri, ev dışındaki ortamlarda toplumsal yaşamı öğrenmeleri kadar, hızla gelişen teknolojik gelişmeleri deneyimlemeleri de yaşamın bir parçası.
Yapay zekanın beraberinde getirdiği riskler ve fırsatlar nelerdir?
Kişiselleştirilmiş öğrenme metodlarının geliştirilmesi ve öğrencilerin ilgi alanlarına, güçlü ve zayıf yönlerine göre özelleştirilmiş eğitim programlarının sunulması konusunda yapay zeka bazı fırsatlar sunuyor. Ayrıca veri analizi, erişilebilirlik ve çok dillilik açısından da öğretmenlerin daha geniş bir öğrenci kitlesine ulaşmasında avantaj sağlıyor. Yaşamı daha pratik kılan tarafları olduğu yadsınamaz bir gerçek. Yakın zamanda çıkan Chat GBT gibi araçların ortaya koyduğu önemli bir fırsat alanı da kullanıcılara doğru soruları sorma, algoritmik düşünme, doğru komutlar üretebilme gibi düşünceyi adım adım yapılandırmayı öğretmesi. Sistem düşüncesini uygulamalı olarak kullanırken öğretmesi ve zaman tasarrufu sağlaması diğer artı yönleri. Öte yandan yanlış veya teyit edilmemiş bilginin yayılması, veri gizliliği ve güvenlik konularını riskler arasında sayabiliriz. İnsanlar arasındaki etkileşimi azaltma olasılığı sebebiyle de sosyal becerileri ve iş birliği yeteneklerini olumsuz yönde etkileme riski taşıyor. Uzaktan eğitimle geçen iki yıllık pandemi dönemi sonrası öğretmenlerin en belirgin gözlemleri uzaktan eğitim döneminde çocuklarda bu becerilerde gerileme olduğu yönünde.
Eğitimde inovasyon konusunda sizin yaklaşım ve önerileriniz nelerdir? Bu ödül Size hangi kurum tarafından niçin verildi? Başka hangi kurumlar ödüle layık görüldüler?
Ülkemizde eğitimde inovasyon ihtiyacı, teknoloji kullanımının Covid 19 sonrası kaçınılmaz olduğu dönemde daha çok belirginleşti. Eğitim ve öğretimde sadece öğretime odaklanıp akademik başarı odaklı inovasyona yönelirsek, çocukların hayata gelişim süreçleriyle uyumlu şekilde hazırlanmalarını sağlayamayız. İnovasyon, ihtiyaçtan doğar. Sorunlara ihtiyaç sahiplerinin gözünden bakıp, eldeki kaynakları yenilikçi şekillerde harmanlayarak veya onları dönüştürerek alternatif çözüm önerileri sunabilmeyi, tüm bunların sonunda daha önce olmayan yeni bir şeyi üretmeyi sağlar. Bu bağlamda her bölgenin, okulun ekosistemi birbirinden farklı olduğundan, okul temelli yenilikçi uygulamaların teşvik edilmesi, diğer okullarla ve dünyadaki diğer okullarla deneyimlerinin paylaşılması, sınıflarında yenilikçi uygulamalar yapan öğretmenlerin görünür kılınması çok faydalı olur.
Tüm dünyadaki yenilikçi, etkili ve ölçeklenebilir eğitim uygulamalarını destekleyen Finlandiya merkezli The HundrED oluşumu ÖRAV’ı eğitimde en etkili ve ölçeklenebilir inovasyonlardan biri olarak seçti. Bu ödül ÖRAV’a, dünyada tüm kaynaklarını sadece öğretmenlerin gelişimine ayırarak 300 bin öğretmene ulaşmış olması, eğitim teknolojilerini yetişkin öğrenmesinde nitelikli kullanması, eğitimci yetiştirme sistemi, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına yönelik sunduğu programların çeşitliliği ile dünyada başka kurumların da örnek alıp uygulayabileceği bir iş modelinde faaliyetlerini sürdürmesi nedeniyle verildi. 180 akademisyenden oluşan jüri ve HundrED Araştırma Ekibi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda ÖRAV, 3488 yenilik arasından seçilen ‘’En İyi 100 İnovasyon’’ arasında yer aldı. Vakıf, 2023 yılında HundrED tarafından yayınlanacak olan İnovasyon Raporu çalışmasında, dünyaya örnek gösterilen kurumlar arasında Türkiye’yi temsilen yer alacak. Hindistan, Arjantin, İngiltere, İspanya, Tanzanya gibi birçok farklı ülkeden seçilen inovasyonlar da listede yer alıyor.
Teknoloji insanlığın hangi problemlerini çözebilecektir? Örneğin, yoksul ülkelerin eğitim yaşamlarında teknoloji bir performans gösterebilecek midir?
Özellikle yoksul ülkelerdeki teknoloji araçları ve internet erişimi, eğitim fırsatlarının genişlemesine yardımcı olabilir. Aynı şekilde ülkemizde de teknolojiden destek alarak bölgesel farklılıkları azaltmak mümkün. Öğretmenlerin farklı eğitim yöntemlerini geliştirmesi ve öğrencilere daha etkili bir şekilde rehberlik etmesi konusunda da teknoloji iyi bir araç.
Biz de bu aracın değerini öngörerek 2009 yılında zamanın ötesinde bir vizyonla eKampüs Uzaktan Eğitim Platformu’nu kurduk. Burada öğretmenlerin ve eğitim sorumluluğunu üstlenmiş tüm bireylerin mesleki ve kişisel gelişim ihtiyaçlarını karşılayarak, öğretmen eğitiminde fırsat eşitliği sağlamayı hedefliyoruz. eKampüs özellikle pandemi döneminde tüm Türkiye’den öğretmenlere bu zor koşullarla baş etmelerini kolaylaştıran çok sayıda eğitim sundu ve onların iyi olma hallerini güçlendirdi, bilgi/donanımlarını artırdı. Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri’ne de entegre olan ve öğretmenlerin aldıkları eğitimleri özgeçmişlerine eklemlerine imkan veren eKampüs ile 2022 yılında 49 binden fazla öğretmene doğrudan eriştik. Bu çok önemli bir rakam. Bugüne kadar da Türkiye’deki her dört öğretmenden biri ÖRAV eğitimlerinden faydalandı. Kampüs aynı zamanda ülke genelindeki meslektaş dayanışması ve tecrübe değişim ağını da güçlendirmekte.
(*) Bu eğitim haberi, 26 Mayıs 2023 tarihinde gazetemiz iç sayfalarında yayımlanan ‘EĞİTİMDE İNOVASYON ve TEKNOLOJİ’ dosyası için hazırlanmıştır.