Çin yeşil enerji hamlesini eğitimle destekliyor
Son yıllarda yeşil enerjiye odaklanan ve nükleer enerji konusunda önemli adımlar atan Çin, üniversitelerdeki uluslararası eğitim programları ile de bu bakışını destekliyor. Çin'in nükleer enerji konusunda eğitim veren üniversitelerinde Türk öğrenciler de yer alıyor.
Dünyada geleceğin enerjisi olarak kabul edilen nükleer enerji, yeşil enerji ve sürdürülebilir enerji konularına ilgi giderek artıyor. Türkiye de nükleer enerji santraline sahip olma konusunda önemli adımlar atarken, yurtdışında bu konuda eğitim alan öğrenci sayısı artıyor.
Çin'in en iyi üniversitesi olan Tsinghua Üniversitesi'nin Nükleer Enerji Mühendisliği ve Yönetimi Uluslararası Yetenek Eğitimi Yüksek Lisans Projesi, Tsinghua Üniversitesi ve nükleer alanda faaliyet gösteren Çin şirketleri tarafından organize edilen ortak bir eğitim projesi olarak öne çıkıyor. Proje resmi olarak 2017 yılında başladığından bu yana uluslararası öğrenciler nükleer enerji ve nükleer teknoloji mühendisliği alanında kendilerini geliştirebilme imkanı buluyor.
"Üniversiteler ve şirketler her adımda destek verdi"
Bu öğrencilerden birisi de Türkiye'den Muttalip Emre Çiftçi. Nükleer enerjiye karşı yoğun merakı ve profesyonel alanlardaki üstün performansı sayesinde 2019'da Tsinghua Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği ve Yönetimi Uluslararası Yetenek Eğitimi Yüksek Lisans Programı'na seçilen Çiftçi, iki yıl boyunca burada eğitim aldı.
Çin'e bu yüksek lisans programı sayesinde hayatında ilk kez geldiğini ve çabucak alıştığını belirten Çiftçi, "Üniversiteler ve çeşitli Çin şirketleri bize her adımda destek verdi, organizasyonlar ve eğitimler düzenlediler. Çeşitli kültürel faaliyetlerle hem yerel kültürü tanımamız hem de alanında bilgili ve donanımlı insanlarla tanışma fırsatı sağlandı. Okuldaki teorik çalışmaların ardından, Çin şirketlerindeki mentorlerle iletişim kurduk ve staj kapsamında saha ve birim ziyaretlerine giderek profesyonel uygulamada çok sayıda tecrübe edindik. Sponsor şirketler bize oldukça kaliteli, hem çevrimiçi hem de çevrimdışı eğitim programları sağladı. Bu sayede stajımı başarıyla tamamladıktan ve tezimle ilgili çalışmaları gerçekleştirdikten sonra eğitimimi de tamamladım. Çalışmalarıma devam edip doktorayı da çalışmalarımı da bitirmeyi hedefliyorum." dedi.
"Yeşil enerjinin zor kısmı multi-disipliner bir çaba olması"
Pekin'in tarihiyle, multikültürel ortamıyla ve olanaklarıyla çok güzel ve farklı bir şehir olduğuna işaret eden Çiftçi, Tsinghua Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra da Pekin’e yerleşti. Çin mitolojisi ve tarihine karşı liseden beri ilgili olduğunu ve buraya gelmesinin kendisine mitolojiden bilime, antik tıptan mimariye kadar birçok alanda kapsamlı tecrübeler edinmesini sağladığını anlatan Çiftçi, şunları söyledi:
"Bir Çin sözü 'Dedeler ağaç diker ve torunları ağacın gölgesinin tadını çıkarır' der. Çok çalışan, alanına hakim ve kendini adamış insanlarla tanışma fırsatı bulduğum için çok şanslıyım. SPIC’nin vizyonu ve kültürünü öğrenebilmek gerçekten bir ayrıcalıktı. Nesilden nesle nükleer enerjinin nasıl geliştiğini, şirketin gelişim sürecine dair edindiğim bilgiler sırasında anladım. Bu çaba tek bir neslin değil, nesilden nesle harcanan eforun bir sonucu. Bu tecrübe gerçekten kalbime kazınan, unutulmaz bir hatıra olacak.
Çin şirketleri şu anda yeşil enerjiye odaklanmış ve düşük karbonlu, yeşil enerji programlarına yoğunlaşmış durumda. Gelecek nesillere karşı büyük bir sorumluluğumuz var, bunun ağırlığını da üzerimizde hissetmeliyiz. Bu yüzden yeşil değeri olan, hem günümüzde kullanılabilecek hem de gelecekte geliştirilebilecek sistemler yaratmak oldukça önemli. Yeşil enerjinin zor kısmı sadece tek bir disiplinde değil, kompleks, karmaşık ve multi-disipliner bir çaba olması.”