ÇEK 30. yılında sürdürülebilir gelir modeliyle daha fazla öğrenciye dokunacak

ALİ ŞAHİN/BURSA
“Her şeyin temelinde eğitimin yattığına” inanan 23 aydın tarafından 25 Temmuz 1995 tarihinde kurulan Çağdaş Eğitim Kooperatifi (ÇEK), elde edilen artı değerleri burslara, yatırımlara, sosyal sorumluluk projelerine ve çalışanların özlük haklarının iyileştirilmesine aktarmaya devam ediyor. İlk olarak Görükle’deki yükseköğrenim öğrenci yurdu ile başladıkları yolculukta günümüze kadar ‘Anaokulundan üniversiteye kadar örnek eğitim kurumları hayata geçirme’ anlayışı ve bağışçılarının destekleri ile anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liseden oluşan 3 Mart Eğitim Kurumlarını ve ÇEKSANAT’ı hayata geçirdiklerini anımsatan ÇEK Yönetim Kurulu Başkanı Nihan Alpay, “Üniversite projemiz kapsamında atılması gereken ilk adım olan Bursa Çağdaş Eğitim ve Kültür Vakfı’nın (ÇEKVAK) da kuruluş işlemlerini gerçekleştirdik ancak artan üniversite sayısı nedeniyle bu projemizi biraz bekletme kararı aldık. Ancak Vakfımız Gıda Bankacılığı yapabilme yetkinliğine sahip. Buna bağlı olarak gıda, giyim, eşya, yakacak, temizlik ve hijyen ürünleri gibi ihtiyaçlara yönelik çalışmalar yaparak dezavantajlı kesimlerle bağışçıları buluşturmak adına kâr amacı gütmeden bir köprü görevi görecek” dedi.

“Okullarımızda tam burslu eğitim imkânı sunacağız”

Çocuklarımızı Atatürk’ün izinde bilimle buluşturmak ve eğitimde fırsat eşitliği sağlamak adına çalıştıklarını belirten Alpay, “1935 ortağımız ve bağışçılarımız ile mevcut yapıyı ayakta tutmaya ve şeffaf bir mali yapı ile süreci yönetmeye özen gösteriyoruz.176’sı öğretmen 239 profesyonelle yol alırken kooperatifimize sürdürülebilir gelir getirecek bir proje için de anlaşmalarımızı tamamladık. Bağışçılarımızdan aldığımız gücün yanı sıra kooperatifimize kazandıracağımız sürdürülebilir gelir ile Türkiye’nin birçok noktasından daha fazla kız çocuğumuza barınma ve eğitim olanaklarını içeren yüzde 100 burs imkânıyla 3 Mart Halil Güleç Fen Lisesi ve Ulviye-Ziya Gökalp Özer Anadolu Lisesi’nde eğitim alma fırsatı sunacağız. Bir anlamda daha fazla ‘Kır Çiçeği’ne erişeceğiz. Bu kapsamda ilk olarak kapalı spor salonumuzun temelini atacağız. Bölgemizde önemli bir eksik olan ve okullarımızın ihtiyaçlarından arta kalan zamanda kooperatifimize artı değer sağlayacak bu salon, 2.776 metrekare taban alanı üzerinde yine bağışçılarımızın desteğiyle hayata geçirilecek. İnşaat ve projelendirme anlaşmalarını yaptık. 2025-2026 Eğitim Öğretim döneminde salonumuzu devreye alacağız” diye konuştu.

“Üniversitede de yalnız bırakmıyoruz”

Çocuğun üstün menfaatini gözeterek faaliyetlerine devam ettiklerini söyleyen Alpay, “ÇEK Güler-Osman Köseoğlu Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nun da yeri bizim için ayrı. ‘Kır Çiçekleri Okusun Diye’ projemiz kapsamında özellikle Bursa il sınırlarında yaşayan fakat ailesinin ikamet ettiği yerleşim biriminde ortaöğretim kurumu bulunmayan, maddi olanakları yetersiz başarılı kız öğrencilerinin burada ücretsiz olarak barınmalarını ve her türlü ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlıyoruz. 84 kapasitesi olmasına karşın son yönetmelikle birlikte “Nitelikli” okul kazanamayan öğrencilerin yakın okullara yönlendirilmesi sebebiyle kapasite boşluğu olan yurdumuzda LGS’yi geçip Bursa’da eğitim gören 41 kız öğrencimiz bulunuyor. Bu öğrencilerimizin temel ihtiyaçları kadar kültürel, sanatsal ihtiyaçlarını da karşılayarak onlara farklı bakış açıları da kazandırmaya çalışıyoruz. Spor salonumuzun hayata geçmesi sonrası Güler-Osman Köseoğlu Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdumuzu yüzde 100 bursluluk sistemine uygun olarak tam kapasiteyle değerlendirmeyi hedefliyoruz.” dedi. Üniversite aşamasında da öğrencilerinin yanında olduklarını belirten Nihan Alpay, “Okuma isteği olan çocuklara ulaşmak adına çalışmaya devam ederken öğrencilerimize başarılı rol modeller üzerinden güzel örnekler sunarak, çalıştıkları takdirde farklı bir hayatın mümkün olabileceğini de göstermeye çalışıyoruz. Üniversite’de de öğrencilerimizi yakından izliyoruz. Hatta bazıları mezun olduktan sonra profesyonel olarak aramıza katılarak bize güç veriyor” ifadelerini kullandı.

“Artı değer öğrenciye dönüyor”

Bursa iş dünyasının ‘imece’ kavramını benimsemiş bir yapıda olduğunu ve bu anlayışın kendilerine fazlası ile güç kattığını belirten Alpay, “Kooperatifimizde ekonomik durumu iyi olan parasını/mülkünü, zamanı olan emeğini, düşüncesi olan bilgisini hiçbir karşılık beklemeksizin gönüllü olarak verir. Ortaklara kâr payı dağıtılmaz. Yönetim, denetim, yürütme ve çalışma kurulları ile emanet komisyonu üyeleri, hiçbir ad altında ücret almaz, kurum ile ilgili yaptıkları harcamaları da kendileri karşılar. Tüm uygulamalarında şeffaflık ilkesi, kamu ve toplum çıkarları gözetilir. Böylesine şeffaf ve her artı değer öğrenciye geri döndüğü için de karşılık buluyoruz.” dedi.