Rapor ortaya koydu: AB, yeşil ve dijital dönüşümde finansman krizi yaşıyor
Finance Watch tarafından hazırlanan rapora göre, Avrupa Birliği, yeşil ve dijital dönüşümlere yatırım yapılmasını öngören 2024-2029 Stratejik Gündemi için gerekli finansmanı sağlayamıyor. Aynı rapor, AB'nin yatırım krizine doğru gittiğini vurguladı.
AB liderleri haziran ayında savunma, yeşil ve dijital dönüşüm, sağlık sistemi ve eğitim alanlarındaki harcama ve yatırımlara öncelik veren, 2024-2029 yıllarını kapsayan yeni bir Stratejik Gündem üzerinde anlaştı.
Ancak Finance Watch'a göre, özellikle yeşil ve dijital dönüşüme yönelik bu hedeflerde özel sermayeden gelecek finansman sıkıntısı yaşanabilir. Bu durum, Avrupa'nın uzun vadeli stratejik planlarının desteklenmesine yönelik finansal yaklaşım konusunda pragmatik bir tartışmayı gerekli kılmakta.
AB liderleri, yeni liderlik oluşumunun ardından her beş yılda bir yeni bir stratejik gündem üzerinde mutabık kalıyor. Avrupa Konseyi, 27 Haziran'da 2024-2029 yılları için üç ayaklı yeni gündemi kabul etti: özgür ve demokratik bir Avrupa, güçlü ve güvenli bir Avrupa ve müreffeh ve rekabetçi bir Avrupa.
Bu planlar, özellikle de üçüncü sütun, AB'nin yeşil ve dijital geçişler açısından iddialı hedeflerini finanse etme kabiliyetine ilişkin endişelere yol açtı. Bu geçişlerin şunları içerdiği belirtilmekte: "Avrupa'da gerçek bir enerji birliği ve oyunun kurallarını değiştiren dijital teknolojilere yatırım... Avrupa Yatırım Bankası ve entegre Avrupa sermaye piyasaları da dahil olmak üzere hem kamu hem de özel finansmanı harekete geçiren önemli kolektif yatırım çabaları".
Uzun vadeli borç veya hisse senedi destekli menkul kıymetlerin alınıp satıldığı ve sermaye artırımı için bir mekanizma sağlayan finansal bir piyasa olan sermaye piyasası, işletmelerin ve hükümetlerin uzun vadeli yatırımlar için gerekli kaynakları güvence altına almalarını sağladığından, büyük ölçekli projelerin finansmanı için önem arz ediyor.
Avrupa Konseyi'nden yapılan açıklamada, hem özel sektör hem de kamu sektöründen önemli miktarda mali katkı sağlanması gerektiği vurgulanıyor.
Finance Watch uyarıyor: AB yatırım krizine doğru gidiyor
Finance Watch tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, AB, 2024-2029 Stratejik Gündeminin temel unsurlarını yerine getirme konusunda önemli bir finansman açığıyla karşı karşıya. Zira gerekli fonların sadece üçte biri sermaye piyasalarından sağlanabilmekte.
euronews'in haberine göre Finance Watch Baş ekonomisti Thierry Philipponnat, iklim değişikliğinin tek başına ele alınmasının AB'nin yıllık gayeısafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 5'i ila yüzde 10'u arasında bir ön yatırım gerektireceği konusunda uyardı.
Philipponnat, "İyi hedeflenmiş bir düzenleme ve çok fazla siyasi irade ile finansal getirinin yeterli olduğu durumlarda sermaye piyasalarının, AB'nin iklim ihtiyaçlarının üçte biri kadarını finanse edebileceğini düşünüyoruz" dedi.
Philipponnat, raporda, sermaye piyasalarının AB'nin iklim değişikliğini yavaşlatma ve uyum projelerine yönelik finansmanın üçte birinden fazlasına katkıda bulunmasını beklemenin gerçekçi olmadığını savunuyor. Çünkü özel sermaye yatırımcıları genellikle bu projelerin üretebileceğinden daha yüksek getiri beklemekte.
Kamu finansmanıyla ilgili olarak Philiiponnat, AB üye ülkelerinin düzenleyici kısıtlamalar nedeniyle ek borç ödeme kapasiteleri sınırlı olduğunu belirtti. Ayrıca artan açıkları finanse etmek için büyük ölçüde sermaye piyasalarına güvenmenin AB içinde istikrarsızlığa yol açabileceğini de vurguladı.
Finansman sağlamak için finansal yeniden düşünme çağrısı
Finance Watch raporunda, AB liderlerini iklim projelerine yetersiz yatırım yapılmasının önemli bir risk oluşturduğunu kabul etmeye ve kalan yatırım açığını ele alırken sermaye piyasalarının katkısını en üst düzeye çıkarmak için önlemler almaya çağırıyor.
Daha önce ECB eski başkanı Mario Draghi AB bakanlarına "nispeten kısa bir süre içinde muazzam miktarda paraya ihtiyaç duyulduğunu" vurgulamıştı.
Benzer şekilde eski İtalya Başbakanı Enrico Letta da kendi raporunda geçiş sürecinin finansmanının "AB'nin yapabileceği en stratejik seçim" olduğunu belirtmiş ve bu hedefe ulaşmak için "gerekli tüm kamu ve özel kaynakların" seferber edilmesi çağrısında bulunmuştu.