Pandeminin güvercin lideri: Almanya
Almanya bugün altı aylığına AB başkanlığını devralıyor. Geçmiş krizlerde ‘kemer sıkan’ Almanya, COVID-19 pandemisinin yarattığı küresel krizle mücadelede dünyanın güvercin lideri olarak öne çıkıyor. Şansölye Merkel’in mottosu ‘İyileşme için el ele’. ECB ve Bundesbank arasındaki buzlar da eriyor.
Hilal SARI
Geçmiş krizlerde kemer sıkma taraftarlığıyla öne çıkan Almanya, COVID-19 pandemisinde bugün devralacağı Avrupa Birliği dönem başkanlığına güvercin söylemlerle başlıyor. Almanya Şansölyesi Angela Merkel, bu haftasonu Avrupa basınına verdiği demeçlerde “En acil öncelik 750 milyar Euro’luk iyileşme paketinin hızla onaylanması” vurgusu yaptı. Almanya ve Fransa bu dev pakette borcun sadece kredi değil hibe olarak da dağıtılmasını savunan iki önemli ülke. Karşı çıkan dört ülke ise Avusturya, Danimarka, İsveç ve Hollanda. AB liderleri 17- 18 Temmuz’da pandemi başından bu yana ilk kez yüz yüzde toplanacak ve iyileşme fonuyla yeni bütçeyi görüşecek.
Merkel’in mottosu: İyileşme için el ele
Berlin altı ay boyunca yürüteceği 27 üyeli bloğun başkanlığında COVID- 19 pandemisinin etkileriyle boğuşan bir AB’ye başkanlık edecek. Dünyadaki tüm COVID-19 ölümlerinin yüzde 40’ı Avrupa’da gerçekleşti. Rakam dün itibariyle 190 binin üzerinde. Almanya’nın görünür mottosu ise “Avrupa’nın iyileşmesi için el ele”. Merkel geçtiğimiz günlerde mecliste yaptığı bir konuşmada da “Pandeminin birbirinden farklı üyelerin ekonomik görünümleri belirlemesine izin vermemeliyiz. Anti-demokratik, radikal ve otoriter hareketler krizleri sömürmek için hazırda bekliyor” diye konuştu. Almanya hükümeti 8 Haziran'da yayınladığı taslak AB başkanlığı programında da "Almanya'nın AB başkanlığı döneminde Avrupa'yı yeniden güçlü hale getirmek için elimizden geleni yapacağız" demişti.
Bundesbank-ECB açmazı çözülüyor
10 yıl önce AB genelinde kemer sıkma politikalarını savunan Merkel ve Almanya Maliye Bakanı, şimdi AB genelinde entegrasyonun en önemli adımlarına liderlik ediyor. Merkel iyileştirme fonunun en önemli savunucusu olurken, Maliye Bakanı Olaf Scholz da Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) arasındaki açmazın çözüldüğünün sinyalini veriyor.
Scholz: ECB tüm koşullara uydu
Scholz, Almanya parlamentosu Bundestag’ın avam kamarasına yazdığı bir mektupta “Bakanlık olarak Bundesbank’ın (varlık alımlarına) katılmasına izni olduğu görüşündeyiz” dedi ve “ECB’nin PSPP varlık alımlarının makul orantılılıkta olduğunu ve mahkemece uyulması gereken tüm koşullara ‘tamamen’ uydu” diye yazdı. Scholz’un 26 Haziran tarihli mektupta verdiği bilgilere göre, Almanya mahkemesince sorgulanan bazı endişeler ECB çalışanlarınca hesaba katıldı ancak varlık alım programının faydalarının maliyetlerine karşı ağır bastığına karar kılındı. Maliye Bakanlığı ve Bundestag’ın mahkemeye yanıtlarını koordine etmesi gerektiğini belirten Scholz bu haftanın sonunda mahkemeye yanıt vereceklerini kaydetti.
5 Mayıs’ta Alman mahkemesi Bundesbank’ın varlık alım programlara katılmasına ilişkin ECB’den gerekçe istemiş ve üç ay süre vermişti. Karar Bundesbank’ın varlık alımlarını tehlikeye attığından finansal piyasalarda da gerilim yaratıyordu.
DIHK: Almanya bu yıl %10 daralır
DIW Ekonomi Enstitüsü Almanya’nın ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 12 daraldığını fakat en kötünün geride bırakıldığını söyledi. DIW Ekonomi Direktörü Claus Michelsen, “İşler tekrar iyileşmeye başladı” diyerek tecritlerin kaldırılmasının tüketim ve sanayi üretiminde pozitif etki yaptığını söyledi. Ancak Almanya Ticaret Odası (DIHK) hızlı bir iyileşmenin ‘seçenek dışı’ olduğunu belirtiyor. DIHK şirketlerin üçte ikisinin normale en erken 2021’de dönmeyi beklediğini belirterek “Almanya için V-tipi iyileşme olmayacak” diyor. DIHK tarafından 8 bin 500 şirketle yapılan ankette şirketler Almanya’nın bu yıl yüzde 10 daralmasını öngörüyor. Her beş şirketten dördü ise bu yıl satışlarının düşmesini bekliyor. Pandemi nedeniyle 130 milyar Euro’dan fazla teşvik vermeyi planlayan Almanya’da geçici KDV indirimleri ve KOBİ’leri iflaslardan kurtarmak için fonlar da açıklandı. DIHK teşviklerin önemli olduğunu belirtip ekliyor “Ancak herşeyden önemlisi şirketlerin tekrar satış gerçekleştirebilmesi.”
‘ECB alımlarını 1 trilyon Euro daha artırabilir’
Almanya’nın en köklü bankalarından Berenberg Avrupa Ekonomisti Florian Hense, ECB’nin tahvil alım programını gelecek iki ila üç yılda enflasyon da sahne aldığında 1 trilyon Euro daha genişletebileceğini öngörüyor. Bankanın cuma günü yayınladığı notta Hense piyasaların Pandemi Acil Varlık Alım Programı’nın (PEPP) yaklaşık 500-600 milyar Euro genişletilmesini beklediğini belirtiyor. Ancak notta “Bu beklentiye karşılık ECB enflasyon görünümüne, uzun vadeli kredi programının başarısına göre alımlarını toplam 800 milyar ila 1,6 trilyon Euro artırabilir” ifadeleri yer alıyor. ECB bu ay alımları beklentilerin de üzerinde 600 milyar Euro artırarak toplam varlık alımlarını 1,35 trilyon Euro’ya çıkarmıştı. Hense ECB’nin PEPP’yi artırmasını ve enflasyon görünümü düşürmesini bankanın kısa vadeli kriz yönetiminden orta vadeli ekonomik iyileşmeyi desteklemek konusuna odaklandığının bir işareti olarak değerlendiriyor. Bankanın bundan sonra enflasyona odaklanacağını belirten Hense, “COVID-19 öncesi enflasyon patikasına dönmek zor iş, çaba ve zaman gerekecek” diyor.
Pandemi başarısıyla da öne çıkıyor
Dünya genelinde her gün 100 bine yakın yeni vaka açıklanırken, Almanya’nın COVID-19’la mücadeledeki kalesi Robert Koch Enstitütüsü’nün (RKI) başarısı da ülkenin pandemi liderliğini güçlendiriyor. Almanya’da şimdiye kadar toplam 193 bin 761 vaka açıklanırken, 8 bin 961 kişi de hayatını kaybetti. RKI kamuoyuyla çok güçlü bir iletişim içinde ve ülkedeki ölümleri neredeyse sıfıra indirmeyi başardı. Ancak Almanya’nın bu başarısında çok az vaka sayısına rağmen temkinli davranıp yaklaşık 360 bin vatandaşını tekrar tecrite alması da etkili. Almanya 29 Haziran’da sadece 262 yeni vaka ve 4 COVID-19 ölümü açıkladı.