Kremlin 2021’de ne yapacak?
Dış politika uzmanları Kremlin’in 2021’de küresel arenadaki etkisinin süreceğini, Türk Türkiye’nin Rusya için hem ortak hem de rakip olarak görüldüğünü ve Biden dönemi ABD ilişkilerinin çok farklı olmayacağını söylüyor.
Rus basın kuruluşu The Moscow Times, Rusya’nın 2021’de nasıl bir dış politika izleyeceğini uzmanlara sordu. Ülkede Kremlin emriyle zehirlendiği öne sürülen ve iki buçuk yıl hapse mahkum edilen muhalif siyasetçi Alexei Navalny taraftarlarının binlercesi göz altına alınırken, Azerbaycan’dan Ukrayna’ya, AB’den Türkiye’ye, aşıdan Afrika’yla ilişkilere Rusya’nın olası adımları akademisyenler ve gazeteciler tarafından kaleme alındı. Aralarında Türkiye ile ilişkiler hakkında değerlendirmeler de bulunan analizde 10 uzman, Rusya’nın bu yıl izlemesini öngördükleri dış politika adımlarını şöyle sıraladı.
“Güney Kafkasya kalabalıklaşıyor”
Carneige Europe Doğu Avrupa ve Kafkasya Kıdemli Araştırmacısı Thomas De Waal, “Kafkasya kalabalıklaşıyor” başlıklı değerlendirmesinde Rus askerinin 90’lardan bu yana ilk kez Güney Kafkasya’ya indiğini belirterek, kasımda yapılan ateşkesin Moskova’yı bu bölgede direksiyonun başına geçirdiğini belirtiyor. De Waal Anlaşmanın muhtemelen Gürcistan’ı bypass ederek Azerbaycan üzerinden Rusya’dan Türkiye’ye kara ve demiryolu bağlantılarını açacağını, bölgedeki müdahalelerle Moskova’nın bölgedeki etkisinin 2021’de artacağını öngörüyor.
“Ukrayna önceliğini kaybetti”
Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi Genel Direktörü Andrey Kortunov ise, 2021’de Rusya Ukrayna ilişkilerinde bazı kördüğümlerin çözüleceğini, iki ülke de ekonomik kriz ve COVID-19 pandemisi gibi iç sorunlar nedeniyle dış politikada geri adım atabileceğini belirtiyor. Kiev’in Minsk Anlaşması’nı tam yerine getirmeme olasılığının arttığını, anlaşmada toprak bütünlüğüne ilişkin bazı maddelere itiraz gelebileceğini belirten Kortunov, Joe Biden hükümetinin Kiev’in elini güçlendireceğini söylüyor.
“AB artık pragmatik bir müttefik değil”
Dış İlişkiler ve Savunma Politikaları Konseyi yönetim kurulu ve Kommersant gazetesi yazarı Elena Chernenko ise, Avrupa Birliği ile ilişkilerin Alexei Navalny’nin tutuklanmasıyla kötüleştiğini, Rusya’ya uygulanan yaptırımların uzayacağının anlaşılmasıyla Kremlin’in AB karşıtı söylemlerinin güçlenebileceği değerlendirmesini yapıyor. Burada da AB-ABD ittifakı Rus lider Vladimir Putin’in işini zorlaştırabilir.
“Latin Amerika’ya etkisi aşıyla olacak”
Kolombiya Icesi Üniversitesi’nden Profesör Vladimir Rouvinski, Rusya’nın Latin Amerika ile dış politikasının büyük ölçüde aşı tedariki ve belki üretimi üzerinden olacağı yorumunu yapıyor. 650 milyonun üzerinde nüfusu ile Latin Amerika ve Karayipler'in COVID-19 aşıları için en büyük pazarlardan biri olduğunu belirten Rouvinski, Arjantin ve Bolivya’da sol hükümetlerin dönüşünün Kremlin’le ekonomik ve siyasi iş birliğine daha sıcak bakacağını belirtiyor.
“Afrika’yla cicim ayları”
Rusya-Afrika İlişkileri Araştırmaları Merkezi Kıdemli Araştırmacı Olga Kulkova, Rusya’nın 2020’de Afrika ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerini çok başarılı şekilde derinleştirmeye başladığını, 30’dan fazla Afrika ülkesinin Rusya’dan pandemiyle mücadelede test sistemleri, laboratuvar ekipmanı, koruyucu ekipman, medikal aygıt gibi ihtiyaçları için destek istediğini belirtiyor. 2020’de kurulan Rusya-Afrika Ortaklık Forumu ve Afrika Ülkeleriyle Ekonomik İş Birliği Derneği (AECAS) da yine bölge ile ilişkileri derinleştirecek kuruluşlar olacak.
“Biden’a karşı havlu atmayacak”
Siyaset yazarı ve dış politika uzmanı Vladimir Frolov ise Putin’in Washington’da değişen yönetimle ilişkilerde büyük bir değişiklik olmayacağını, Trump dönemindeki telefon diplomasisinin de artık olmayacağını öngörüyor. Frolov’a göre Kremlin’in ABD stratejisi “Yeniden başlatma olmayacak, havlu da atılmayacak” çizgisinde ilerleyecek. İş birliği öngörülen tek alan ise nükleer silah kontrolleri ve yeni START anlaşması.
Carneige Moscow Center Asya Pasifik Programı Başkanı Alezander Gabuev ise pandemiye rağmen Çin ve Rusya bağlarının gücünü koruduğunu hatta iş birliğinin arttığını vurgulayarak “iki ülkenin pandemi fırtınasından daha güçlü çıkacağını” söylüyor. Petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ikili ticarette ciddi düşüş olduğunu belirten Gabuev, 2021’de ise artışın geçen yılki kayıpları bertaraf edebileceğini belirtiyor. Putin’in takviminde 2021 yazında Çin’e resmi ziyaret de bulunuyor.
Analizde Rusya’nın Belarus’un Batı’ya yakınlaşmasının engellenmeye çalışılacağı ve Finlandiya tarafından kutup bölgesini korumak için kurulan Arktik Konseyi’ndeki faaliyetlerini de artıracağı öngörülüyor.
“Türkiye hem ortak, hem rakip”
Rus basın kuruluşu The Moscow Times, 2021’in ilk günlerinde dış politika uzmanlarına, akademisyenlere ve siyaset yazarlarına, Kremlin’in bu yıl izleyebileceği politikaları değerlendirmesini istedi. Uzmanlar, Kremlin’in 2021’de küresel arenadaki etkisinin sürmesini, Türkiye’nin hem ortak hem de rakip olarak görüldüğünü, Biden döneminde ABD-Rusya ilişkilerinde kökten bir değişim yaşanmayacağını söylüyor ve olası politikaları inceliyor. Kommersant Ortadoğu Muhabiri Marianna Belenkaya ise Türkiye’nin hem bir ortak hem de bir rakip olarak belireceğine dikkat çekiyor. Suriye, Libya ve daha sonra Dağlık-Karabağ’da giderek artan Türkiye-Rusya işbirliği, Belenkaya’ya göre hangi tarafın karşı tarafa daha bağımlı olduğunun hala belirsiz olduğu yorumunu yapıyor ve 2021’de gerçekleşecek Suriye seçimleri öncesinde Batı’nın Ortadoğu politikalarına göre Rusya ve Türkiye’nin bölgedeki ilişkilerinin de şekilleneceği yorumu yapılıyor.