İsrail'de yargı düzenlemesi krizi
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ülke çapında 13 haftadır kitlesel protestolara yol açan tartışmalı yargı düzenlemesini askıya alacağı yönündeki haberler koalisyon hükümetinde çatlağa neden oldu. Koalisyon hükümetinin aşırı sağcı ortakları bu adıma karşı olduklarını duyurdu. Netanyahu'nun yapmayı planladığı basın açıklamasını ertelediği bildirildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ülke çapında 13 haftadır kitlesel protestolara yol açan tartışmalı yargı düzenlemesini askıya alacağı yönündeki haberler koalisyon hükümetinde çatlağa neden oldu.
Protestoların hedefindeki Netanyahu'nun, yargının yetkilerini kısıtlayan "yargı reformunu" askıya alacağı bildirilirken, koalisyon hükümetinin aşırı sağcı ortakları bu adıma karşı olduklarını duyurdu.
Açıklamalarıyla hem İsrail'de hem de uluslararası alanda tepki toplayan aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in partisi Dini Siyonizm, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Parti açıklamasında, tartışmalı yargı düzenlemesinin askıya alınmasının "şiddet, anarşi ve askerlik görevini reddetmeye teslim olmak anlamına geleceği ve seçim sonuçlarını mahvedeceği" ifade edildi.
Seçim sonuçlarıyla "kendilerine İsrail demokrasisinde bir denge oluşturma görevi verildiğini" belirten Dini Siyonizm Partisi, tavize, diyaloğa açık olduklarını ancak "bunun İsrail demokrasisindeki merkez güçlerin darbe tehdidi altında olmayacağını" kaydetti.
Ben-Gvir'den "koalisyonu devirme" tehdidi
Netanyahu'nun bir diğer aşırı sağcı koalisyon ortağı Yahudi Gücü Partisi lideri ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yargı düzenlemesinin askıya alınmaması ve "anarşiye teslim olunmaması" çağrısında bulundu.
Ben-Gvir, paylaşımında, İsrail'de yargı düzenlemesinin durdurulmasının "savaş pilotlarının oylarını piyade erlerinin oylarından, yüksek teknoloji sektörünün oylarını işçilerin oylarından daha değerli yaptığını" belirtti.
Öte yandan İsrail'in "Kanal 12" televizyonu, Ben-Gvir'in, yargı düzenlemesinin durdurulması halinde "koalisyon hükümetini devirme" tehdidinde bulunduğunu aktardı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bir basın açıklaması yaparak tartışmalı yargı düzenlemesinin askıya alındığını duyuracağı bildirilmişti.
Ancak İsrail basını koalisyon ortaklarından gelen tepkiler üzerine Netanyahu'nun yapmayı planladığı basın açıklamasını ertelediğini kaydetti.
Netanyahu, yargı düzenlemesinin durdurulması çağrısı yapan Savunma Bakanı Gallant'ı pazar akşamı görevden almış, bunun üzerine ülke genelinde yüz binlerce İsrailli sokaklara dökülmüştü.
Savunma Bakanı Gallant'ın çağrısına, Likud Partisi içinden de destek gelmişti.
Likud Partisi milletvekilleri Yuli Edelstein ve David Bitan, Gallant'a katılarak yasa tasarısının durdurulması ve diyalog çağrısında bulunmuştu.
Ben Gurion Havalimanı'ndaki seferler durduruldu
İsrail'deki Havalimanı Çalışanları Sendikası, hükümetin yargı düzenlemesini askıya almaması üzerine greve gittiklerini duyurdu. İsrail basınındaki haberlere göre, Ben Gurion Havalimanı'ndaki tüm seferler durduruldu.
Ülkenin en büyük işçi sendikası Hastadrut da "Netanyahu'nun bugün içinde yargı düzenlemesini durdurduğunu açıklamaması halinde en kısa sürede genel greve gidileceğini" duyurdu.
İsrail Doktorlar sendikası da "Netanyahu'nun tartışmalı yargı düzenlemesini durdurduğunu açıklamaması halinde yarın greve gidileceğini" bildirdi.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı "yargı reformu"
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclisin çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümetinin açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağı belirtilmişti.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, taraflara "iç savaş" uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.