İsrail, Refah'ta bir BM çalışanını öldürdüğünü kabul etti

Haaretz gazetesinin haberinde, İsrail ordusunun 13 Mayıs'ta Refah'ta BM aracına açtığı ateşte bir BM çalışanının hayatını kaybetmesine ve diğerinin yaralanmasına neden olan olaya ilişkin yürütülen soruşturmanın sonuçlarına yer verildi.

Ordu soruşturması, İsrail güçlerinin kuralları ihlal ettiğini ve Refah'ta yanlışlıkla bir BM yardım görevlisini öldürdüğünü ortaya çıkardı. BM görevlisinin arabasının, İsrail ordusuyla önceden koordinasyona geçilmeden seyahatin yasak olduğu bir yolda bulunduğu öne sürüldü.

BM logosu olmasına rağmen aracın önce tank mermisi ardından da el bombasıyla yakın mesafeden saldırıya uğradığı; bunun insani yardım çalışanlarıyla ilgili düzenlemelere aykırı olduğu belirtildi.

İsrail ordu güçlerinin, 13 Mayıs Pazartesi günü Refah'ta BM aracına ateş açarak bir görevliyi öldürdüğü aktarılan soruşturmada, hayatını kaybeden kişinin Waibhav Anil Kale isimli Hindistan vatandaşı olduğu; BM Emniyet ve Güvenlik departmanında çalıştığının tespit edildiği kaydedildi.

Soruşturmada, saldırıda ayrıca Ürdün vatandaşı bir BM görevlisinin de yaralandığı ifade edildi.

İsrail güçlerinin BM görevlilerine silahlı bir kişinin eşlik ettiği iddialarına yönelik ise soruşturmada, araca, silahlı kişiler eşlik etse bile insani yardım görevlilerinin bulunduğu olaylarda daha fazla dikkat gerektiren protokollere aykırı şekilde defalarca saldırı düzenlendiği aktarıldı.

Soruşturmada olayın detaylarına ilişkin ise aracın BM ofislerinin bulunduğu alandan Refah Sınır Kapısı yönünde ilerlediği; üst kısmında BM harflerinin bulunduğu ancak yan kısımları ya da görülebilecek yerlerde kimliğine dair bir işaret olmadığı savunuldu.

Sonuçlara göre, bölgedeki İsrail güçlerinin, daha önceden aracın gelişiyle ilgili herhangi bir uyarı almadığı; aracın Refah Kontrol Noktası'na yönelik yolculuğunun İsrail ordusuyla koordine edilmediği öne sürüldü.

Olay sırasında orduya ait insansız hava aracının (İHA) da aracı gözetlediğine işaret edilen soruşturmada, ancak İHA operatörlerinin söz konusu aracın BM'ye ait olduğunu tespit edip etmediğinin belli olmadığı, aksi durumda neden olmadığı sorusu yer aldı.

Bölgede görevli orduya bağlı bir tank ekibinin de seyahat yasağı olan yolda giden aracı ve içerisinde silahlı bir kişinin olduğunu gördükleri savunulan soruşturmada, ekibin ateş için tugay komutanlığından izin istediği ve iznin ardından hedef aldığı; aracın durduğu aktarıldı.

Orduya bağlı bir başka ekibin de el bombası taşıyan bir İHA gönderme kararı aldığı; ekibin araçtan çıkan silahlı bir kişiyi fark ettiğini ve araç yakınlarına iki el bombası attığı ileri sürüldü.

Soruşturmada ayrıca bu aşamada bir kişinin araçtan çıkıp çevre binalara doğru koştuğu, İsrail güçlerinin de İHA ile bu binayı bombalamaya karar verdiği, ancak daha sonra ne binada ne de çevrede herhangi bir cesede rastlanmadığı kaydedildi.

BM görevlisinin tankın açtığı ateş sırasında mı yoksa bombaların infilakında mı öldüğünün belirsiz olduğuna işaret edilen soruşturmada, İHA'yı kullanan askerlerin aracın üzerindeki BM yazısını görmeme sebebinin de açıklığa kavuşturulamadığı ifade edildi.

İsrail ordusu, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda sivillerin yanı sıra yardım görevlilerini hedef almaya devam ediyor. Yardım görevlilerini ve sivilleri kasıtlı olarak hedef almak, uluslararası insancıl hukuka göre savaş suçu sayılıyor.

İsrail'in Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'te başlayan saldırılarının ilk 6 ayında hayatını kaybeden yardım görevlilerinin sayısının, dünya genelinde son 30 yılın ortalamalarını geride bıraktığı ifade ediliyor.

İsrail'in 1 Nisan'da Gazze'deki Deyr el-Belah bölgesine düzenlediği saldırıda, uluslararası yardım kuruluşu WCK çalışanları hayatını kaybetmişti.

Merkezi ABD'nin başkenti Washington'da bulunan WCK'den yapılan açıklamada, Gazze'de İsrail'in saldırısında 7 çalışanının öldüğü bildirilmişti.