İngiltere'de on binlerce kişi ırkçılığa karşı sokağa çıktı
heİngiltere'nin kuzeybatısındaki Southport kasabasında geçen hafta aşırı sağcı grupların başlattığı şiddet eylemlerinin ardından, karşıt gruplar da sokağa çıktı. Londra'nın doğusundaki Walthamstow'da bir araya gelen on binlerce kişiden "Irkçılığa yer yok" sloganı yükselirken, çok sayıda kentte düzenlenen karşıt gösterilerde ırkçılık karşıtlarının aşırı sağcı gruplardan sayıca çok daha fazla olduğu gözlemlendi.
İngiltere’nin kuzeyindeki Southport kasabasında 29 Temmuz'da Taylor Swift temalı bir çocuk dans partisine düzenlenen saldırıda üç kız çocuğunun öldürülmesi ve 10 kişinin de yaralanmasının ardından aşırı sağcı grupların başlattığı şiddet eylemleri devam ederken, Londra'nın doğusunda da ırkçılık karşıtları aşırı sağın planladığı eylemlere karşı gösteri düzenledi.
Önceki gün 100’ün üzerinde aşırı sağcı şiddet eyleminin planlandığı saatlerde karşıt gösteri düzenleyen binlerce ırkçılık karşıtı, sokakları doldurarak aşırı sağcılarının sayısını geride bıraktı. Ülke genelinde ırkçılık karşıtları, aşırı sağcıların planladığı şiddet eylemlerine karşı bir araya gelerek, çok sayıda kentte karşıt gösteri düzenledi. Binlerce polisin görevlendirildiği gösterilerde, ırkçılık karşıtlarının aşırı sağcı gruplardan sayıca çok daha fazla olmaları dikkat çekti.
Londra'nın doğusundaki Walthamstow'da ırkçılık karşıtı on binlerce kişi sokaklarda toplanarak "Irkçılığa yer yok", "Özgür Filistin" ve "Nefret burada hoş karşılanmadı" yazılı pankartlar taşıdı. Brighton'da da bir hukuk bürosunun önünde az sayıda aşırı sağcı toplanırken, karşıt göstericilerin sayısının çok daha fazla olması sebebiyle polis herhangi bir gerginlik yaşanmasının önüne geçmek için aşırı sağcıların etraflarını sardı.
Hükümet teyakkuza geçti, ülkeler seyahat uyarısı yapıyor
Liverpool kentinde yüzlerce kişi, göçmen danışma merkezi nedeniyle hedef alınan bir kilisenin etrafında canlı kalkan oluşturdu. Birmingham şehrinde de toplanan yüzlerce gösterici, ırkçılık karşıtı ve Filistin'i destekleyen sloganlar attı. Bristol'de de polis, büyük ölçüde barışçıl düzenlenen protesto sırasında polis aracına tuğla atılmasının ardından bir kişiyi gözaltına aldı. İngiliz polis kaynakları, ülke genelinde 100'e yakın aşırı sağcı eylem ve 30 karşıt etkinlik planlandığından haberdar olduklarını ve binlerce polis memurunun müdahale için hazır beklediğini bildirmişti. İngiltere Başbakan Yardımcısı Angela Rayner yaptığı açıklamada, polisin şiddet eylemlerine karşılık vereceğini belirterek, sokaklarda haydutluğun hiçbir mazereti olmayacağını belirtmişti.
Başbakan Keir Starmer, yaşananları "aşırı sağcı haydutluk" olarak tanımlarken "Bunları yapmanın hiçbir meşruiyeti yok" dedi. Starmer, hükümetin ayaklanmalara karışanlarla mücadele etmek ve kaosu kontrol altına almak için tüm kolluk kuvvetlerine başvuracağını açıkladı. Teknoloji Bakanı Peter Kyle, Tik- Tok, Meta, Google ve X şirketlerinin temsilcileriyle bir toplantı düzenleyerek provokasyonun ve dezenformasyonun yayılmasının durdurulmasına yardımcı olmadaki sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiği mesajını iletti.
Hükümet, cezaevlerinin kapasitesini yaklaşık 600 ek mahkumu barındıracak şekilde artırdı ve ayaklanmalarla başa çıkma konusunda uzman olan polis memurlarını görevlendirdi. Mayıs ayında iktidara gelen Starmer göreve gelir gelmez Ruanda planını iptal etti ve bu karar göçmen karşıtı gruplardan eleştiri aldı. Protestolarda hükümet karşıtı bir ton da belirgin şekilde hissediliyor. Protestolar nedeniyle Nijerya, Avustralya ve Malezya’nın ardından dün de Tayland vatandaşlarına İngiltere’ye seyahat uyarısı yaptı.
OLAYLAR BU NOKTAYA NASIL GELDİ?
İngiltere'nin Southport kentinde 17 yaşındaki saldırgan, 29 Temmuz'da 3 çocuğun öldüğü, 8'i çocuk 10 kişinin yaralandığı bıçaklı bir saldırı gerçekleştirdi. Yaşı nedeniyle, polis sadece 17 yaşındaki bir zanlının suçlandığı bilgisini paylaşırken, saldırganın İngiltere'ye botla gelen Müslüman bir mülteci olduğu yönündeki asılsız haber aşırı sağcı sosyal medya ünlüleri tarafından alevlendirildi.
Sosyal medyada saldırganın kimliğiyle ilgili yayılan spekülatif haberler sonucu 30 Temmuz'da Southport'taki aşırı sağcılar polisle çatışarak Southport İslam Toplumu Camisi'ne taşlı saldırı düzenledi. Burada polisle de çatışan aşırı sağcılar, çok sayıda polisin yaralanmasına neden olurken polis minibüsünü de ateşe verdi. Southport'taki olaylar nedeniyle 53 polis ve 3 polis köpeği yaralandı, 5 kişi gözaltına alındı. Aşırı sağcı şiddet olayları, 2 Ağustos'ta ülkenin doğu kıyısındaki Sunderland'e sıçradı. Kentteki Masjid-e Anwaar-e Madinah Camisi'nin dışında toplanan aşırı sağcı kalabalık polisle çatıştı. Kalabalık, kentteki polis karakolunu ateşe verirken bazı kamu kuruluşlarını da yakmak istedi. Yaşananlar nedeniyle 3 polisin yaralandığı kentte 10 aşırı sağcı yakalandı.
Sunderland'le aynı gün Hartlepool, Liverpool, Glasgow ve Dover'de de aşırı sağcılar, kent meydanlarında ve camilerin önlerinde toplandı. 3 Ağustos'ta Bristol, Hull, Blackpool, Stoke-on-Trent ve Blackburn'ün de aralarında bulunduğu yaklaşık 20 İngiliz kentiyle Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'taki 4 farklı noktada aşırı sağcılar sokaklara indi. Bu kentlerde göçmenlere ait iş yerleri, camiler, polis araçları ve çevik kuvvet memurlarına saldıran 92 aşırı sağcı gözaltına alındı. 4 Ağustos'ta Weymouth, Middlesbrough ve Rotherham kentlerinde toplanan aşırı sağcılar, yine göçmenleri ve Müslüman toplumu hedef aldı.
Rotherham'da düzensiz göçmen ve sığınmacıların tutulduğu otelin önünde bir araya gelen aşırı sağcılar, binaya taş, sandalye attı. Bu kentlerde aşırı sağcılar, karşıt görüşlü gruplar, dini ve ticari yapıları korumaya çalışanlarla da karşı karşıya geldi. Özellikle Hull ve Stoke-on- Trent'te iki aşırı sağcının bıçaklandığı haberi, olayların şiddetlenmesine neden olurken polis, bu haberlerin yalan olduğunu duyurdu. Blackpool ve Manchester'da eylemlerin sona ermesi çağrısı yapan polis, yeniden toplanmayı da yasakladı. İngiltere'de 30 Temmuz'da başlayan ve daha sonra ülke geneline yayılan aşırı sağcı şiddet eylemleri sürerken, polis halihazırda 400'den fazla kişinin gözaltına alındığını açıkladı.