Eşitsizlik aşıya da damgasını vuruyor
Aşı zengin ülkelere fakir ülkelerden daha hızlı ulaşıyor ve aşının yaygınlaşmasının bazı ülkeler için 2023’ü bulabileceği belirtiliyor. Mutasyon pandemiyle mücadeleyi zorlaştırırken, gelişmiş Batı’da bile aşı süreçlerinde gecikmeler var.
Hilal SARI
Davos Ajanda Haftası’nın da ana gündemlerinden biri olan eşitsizlik, dünya genelinde aşılama sürecine de damgasını vuruyor. Aşının zengin ülkelere daha erken ulaştığı belirginleşirken, eşitsizlik tartışmaları da yoğunlaşmaya başladı. Yoksul ülkelerde aşının, ancak 2023 yılında yaygınlaşabileceği belirtiliyor. Diğer yandan, üretim kapasitelerindeki kısıtlar nedeniyle aşı süreçlerinde ortaya çıkan gecikmeler, Batılı hükümetlerle aşı üreticileri arasında da ihtilaf konusu olmaya başladı. Aşılamanın önündeki bir diğer engelin de şırınga tedariği olduğu belirtiliyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) online Ajanda Haftası’nda eşitsizlik ana gündem konularından biri olarak tartışılırken, dünya genelinde aşılama süreci de eşitsizlikten payını alıyor. Economist Intelligence Unit tarafından yapılan bir araştırma, aşının yaygınlaşmasının birçok Batı ülkesinde 2022’yi bulabileceğini ortaya koyarken, Afrika ve Güney Doğu Asya’da yüksek nüfuslu birçok ülkede aşının yaygınlaşmasının 2023 yılını bulabileceği belirtiliyor.
Hükümetlerle aşı şirketleri arasında ihtilaflar başladı
Avrupa’da bazı ülkelerde aşıların anlaşma takvimine uymaması, şimdiden yönetimlerle aşı şirketleri arasında ihtilaflar yaratmaya başladı. İtalya Başbakanı Guiseppe Conte, üç şirketi aşı sevkiyatlarında sözleşme sürelerine uymamakla suçlarken, Pfizer ve AstraZeneca’ya gecikmelerden dolayı hukuki işlem başlatılabilir. Polonya’da da aşının geciktiği belirtiliyor. Bu hafta AB ilaç otoritesi EMA’dan onay alması beklenen AstraZeneca ilk parti sevkiyatta gecikmeler yaşanacağını söylemişti. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel pazar günü bu konuda şöyle tepki verdi: “İlaç şirketlerinin imzaladıkları sözleşmelere - gerekirse hukuki yollara da başvurarak - uymalarını sağlamayı planlıyoruz”. ABD hükümetinin aşı planları ise şırınga darboğazı nedeniyle sekteye uğrayabilir. Şırınga üreticisi Becton Dickinson kapasite artırımının zaman alacağını söyleyerek, aşılamanın önündeki bir engelin daha sinyalini veriyor.
Sınırlar tekrar kapanıyor
Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinde bile aşılama sürecinde gecikmeler yaşanırken, kasım ayında ortaya çıkan daha bulaşıcı mutasyon, sağlık sistemlerini baskıladığı için ülkeler sınırları da tekrar kapatma yoluna gidiyor. İsrail ay sonuna kadar tüm dış hat uçuşları askıya alırken, ABD’nin yeni başkanı Joe Biden, aralarında Brezilya, İngiltere, İrlanda ve Avrupa’daki 26 ülkeden seyahatleri Trump kararı sonrası tekrar yasakladı ve Güney Afrika’ya giden ABD vatandaşlarının bile ülkeye girmesini engelleyecek bir yasak duyurdu. Fransa’da yeni karantinalar planlanırken, geçen yıl İsviçre’ye kayağa giden vatandaşlarının ülkeye virüs getirmesinden muzdarip Belçika’da vatandaşlara yurtdışı tüm seyahatler mart ayına kadar yasaklandı.
Pilot ve kabin ekiplerine “otel karantinası”
BioNTech-Pfizer aşısına onay veren Hong Kong pilotlara ve kabin ekiplerine “otelde” karantina uygulamaya başlıyor. Birçok ülke izin verilen seyahatlerde negatif PCR testi talep ederken, seyahat sonrası karantinalar da tekrar sıkılaşıyor. Hong Kong’da dün başlayan yeni uygulama, Hong Kong’un bayrak taşıyıcı havayolu Cathay Pacific Havayolları’na göre kargo kapasitesini yüzde 25 düşürebilir. Singapur’da da uçuş görevlilerinin ülkeye döndükten sonra yerel sakinlerle iletişim kurması sınırlandırıldı. Avustralya’da da uçuş görevlileri her uzun mesafe uçuşun ardından 14 gün karantinaya girmek zorunda.