Esad'ın 24 yıllık iktidarının sona erdiği Suriye'de yeni bir gelecek şekilleniyor
Suriye’de Esad rejimi karşıtı isyancıların Şam’ı ele geçirmesiyle Devlet Başkanı Beşar Esad ve ailesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kararıyla Rusya’ya sığındı. Diğer taraftan İsrail ordusunun, Suriye geneline düzenlediği hava saldırılarında 100 hedefi vurduğu aktarıldı.
İsyancıların başkent Şam'ı ele geçirmesi ve Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 13 yıllık iç savaşın ve ailesinin 50 yılı aşkın acımasız yönetiminin ardından Rusya'ya kaçmasının ardından Suriye geçiş dönemine girdi. Muhalif grupların Esad’ın başkanlık sarayını yeni yönetim için hazırladığı öğrenilirken, sarayın tüm giriş ve çıkışlarında kontrol noktalarında mevzilendiği görüldü.
“Esad'ın Rusya’ya sığınması Putin’in kararıydı”
Kremlin’den dün yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Beşar Esad'ın Moskova'ya sığınmasını bizzat onayladığını doğrulandı. Bu açıklama, Şam'ın silahlı muhalif güçlerin eline geçmesinin ardından eski Suriye Devlet Başkanı ve ailesinin Rusya'ya geldiğine dair haberlerin ardından geldi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov düzenlediği basın brifinginde Putin ile Esad arasında gerçekleşmesi planlanan bir görüşme olmadığını söyledi. Peskov, “Esad'ın nerede olduğuna ilişkin söylenecek bir şey yok” diye ekledi. Esad'a nasıl siyasi sığınma hakkı verildiği sorulduğunda ise Peskov şunları söyledi “Bu tür kararlar devlet başkanı olmadan alınamaz; bu onun kararıdır” dedi.
Üst düzey bir Rus diplomat olan Mikhail Ulyanov, dün erken saatlerde Esad ve ailesinin Moskova'da olduğunu doğruladı ve bunun Rusya'nın zor zamanlarda müttefiklerine olan bağlılığını yansıttığını söyledi. Ulyanov, “Rusya, ABD'nin aksine zor durumlarda dostlarına ihanet etmez...” dedi. Rus medyası pazar günü Esad ve ailesine “insani gerekçelerle” Rusya'da sığınma hakkı verildiğini bildirmişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı'na göre Esad, silahlı muhalif gruplarla yapılan görüşmelerin ardından görevi bırakmayı kabul etti ve yetkililere “iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesi” talimatını verdi.
İsrail’den hava saldırısı
İsrailli Kanal 13'ün bildirdiğine göre, İsrail ordusu, Suriye geneline düzenlediği hava saldırılarında 100 hedefi vurdu. Habere göre, İsrail ordusu, işgal altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan Hermon (Şeyh) Dağı'nın Suriye tarafını işgal etmesinin ardından Suriye genelinde onlarca stratejik noktaya hava saldırısı düzenledi. Kanal 12 ise İsrail'in, Suriye ordusunun Esed rejiminden kalan askeri kapasitesini azaltmak için Suriye geneline yayılan çok kapsamlı bir saldırı dalgası başlattığı aktardı.
Diğer taraftan halihazırda Golan Tepeleri'ni elinde bulunduran bulunan İsrail, Suriye askerlerinin pozisyonlarını terk ettiğini gerekçe göstererek Suriye ile 1974'te yapılan ateşkes anlaşmasıyla Golan Tepeleri'nde kurulan tampon bölgeyi ele geçirdi. Pazar günü Golan Tepelerini ziyaret eden İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, “Savunma bakanıyla birlikte ve kabinenin tam desteğiyle dün İsrail Savunma Kuvvetleri’ne tampon bölgeyi ve yakınındaki hakim mevzileri kontrol altına alma talimatı verdim... Hiçbir düşman gücün sınırımıza yerleşmesine izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Almanya’dan Suriye’ye dönene 1000 Euro destek
Almanya’nın Hristiyan Birlik partilerinden (CDU/CSU), ülkesine dönecek Suriyelilere 1000'er Euro ödenmesi teklifi geldi. Birlik partileri meclis grup başkanvekili Jens Spahn, Almanya'daki Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerinin desteklenmesi gerektiğini belirterek "Alman hükümeti 'Suriye'ye dönmek isteyen herkes için charter uçuşlar düzenleyip 1000'er Euro verelim' dese nasıl olur?" şeklinde bir öneride bulundu. Spahn ayrıca Almanya'nın Avusturya, Türkiye ve Ürdün ile birlikte 2025'in başlarında "yeniden imar ve sığınmacıların geri dönüşü" konulu bir konferans organize etmesi teklifinde bulundu.
CDU dış politika uzmanı Jürgen Hardt isyancıların ele geçirdiği bölgelerden Türkiye ya da Avrupa yönüne bir göç hareketliliği bulunmadığını belirterek, AB ve Almanya’nın Türkiye'deki geçiş sürecine aktif bir şekilde eşlik etmesi gerektiğini söyledi. Hardt ayrıca Başbakan Olaf Scholz'dan hızlı bir şekilde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bu konuda görüşmesini istedi.
İngiltere, HTŞ'yi terör listesinden çıkarabilir
Beşar Esad rejiminin devrilmesine öncülük eden Suriyeli muhalif grup Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) İngiltere'nin terör listesinden çıkarılabilir. Kabine Ofisini yöneten Pat McFadden, Hükümetin, isyancıların Şam'a iki haftalık yürüyüşüne liderlik eden İslamcı militan grup HTŞ’nin yasaklanmasını gözden geçireceğini söyledi.
McFadden, dünyanın dört bir yanında bu grubu yasaklayan ülkelerin sadece İngiltere değil, muhtemel ABD ve Avrupa ülkelerinin de bunu değerlendireceğini söyledi.
Almanya ise HTŞ'ye karşı duruşlarını, grubun azınlıklara yönelik tutumunun belirleyeceğini ifade etti.
İç savaşın ülke ekonomisine faturası ağır oldu
Suriye’de Beşşar Esed rejiminin yürüttüğü politikaların özellikle iç savaşın başladığı 2011’den bu yana ülke ekonomisine faturası ağır olurken, rejimin çökmesiyle toparlanma sürecinin de başlaması bekleniyor. GSYH’nin 2011’den 2023’e kadar %85’ten fazla küçülerek 9 milyar dolara gerilediği Suriye’de ekonominin bu yıl %1,5 daha küçülmesi bekleniyor. Özel tüketim, artan fiyatların satın alma gücünü aşındırmaya devam etmesi nedeniyle önemli oranda gerilerken, 2022 itibarıyla 14,5 milyon Suriyeli yoksulluktan etkileniyor.
Dünya Bankası’na göre, her dört Suriyeliden birisi aşırı yoksulluktan etkilenirken, durumun Şubat 2023’te yaşanan depreminin yıkıcı etkisi nedeniyle daha da kötüleştiği tahmin ediliyor. Esad rejimi, yürüttüğü politikaların etkisiyle önemli kaynaklara sahip olduğu enerji üretiminin de önemli oranda düşmesine yol açtı. Bir zamanlar Doğu Akdeniz'in en büyük petrol ihracatçısı konumundaki Suriye, çatışmaların başlamasından bu yana petrol üretiminde yaşanan keskin düşüş nedeniyle bir petrol ithalatçısına dönüştü.
Ülkede iç savaş öncesi günlük 383 bin varil olan petrol üretimi, geçen yıl günlük 90 bin varile kadar düşerken, rejim terör örgütü PKK/YPG'nin bazı bölgelerde işgaline izin vererek buradaki petrol gelirlerinden de mahrum kaldı. Diğer taraftan Suriye ekonomisinin tüm alanlarında görülen düşüş tarıma da yansırken, ülkedeki ekili araziler de iç savaş öncesine göre yüzde 25 azaldı.
Dış ticaret verilerine bakıldığında, Suriye'nin ihracatı çatışmaların başladığı döneme göre %89 gerileyerek 1 milyar doların altına düştü, ithalat ise %81 azalarak 3,2 milyar dolara geriledi.