Endişe veren artış! Beyin yiyen amip dünya genelinde artıyor!

Salgın hastalıklar endişe yaratırken şimdi de beyin yiyen amip endişesi yaşıyor. Hindistan'da beyin yiyen amip bulaşan 14 yaşındaki genç hayatta kalmayı başarsa da korku yarattı. Ölümcül amip vakasına yakalananların yüzde 97'si hayatını kaybediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Endişe veren artış! Beyin yiyen amip dünya genelinde artıyor!

Hindistan'da beyin yiyen amip bulaşan 14 yaşındaki genç hayatta kalırken, global arenada endişe yarattı. Dünya genelinde görülen ölümcül amip vakasına yakalananların yüzde 97'si hayatını kaybederken Hindistanlı 14 yaşındaki Afnan Jasim, hayatta kalarak adeta mucizeye imza attı. Jasim, babasının sosyal medyada hastalıkla ilgili bir kampanyaya denk gelmesi sonucu zamanında tedavi olarak ölümcül hastalıktan kurtulmayı başardı.

Basınç ve tahribat nedeniyle ölüyorlar

Naegleria fowleri adı verilen amip türü çoğunlukla göl ve nehir gibi tatlı sularda kaynaklarında bulunuyor. Bu amip türü vücuda burun yoluyla girdikten sonra beyne ilerliyor ve genelde enfekte olan kişiler bir hafta içinde hayatını kaybediyor. Sadece geniz yoluyla bulaşan amip kafatasında bulunan delikli kısma geçerek beyne ulaşıyor ve farklı kimyasallar yayarak beyin dokusunda sıvı oluşumuna neden oluyor. Hastaların çoğu, beyin dokusundaki bu sıvıların yol açtığı basınç ve tahribat nedeniyle ölüyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) verilerine göre, 1971-2023 yılları arasında Avustralya, ABD, Meksika ve Pakistan'da hastalığa yakalananlardan yalnızca sekizi hayatta kaldı. Afnan Jasim'de bu sayılı kişilerden biri. Bu vakaların hepsinde hastalık, semptomların ortaya çıkmasından 9 saat ile 5 gün arasında bir süre sonra teşhis edilebilmişti.

Belirtileri ne?

Hastalığın semptomlarından bazıları; baş ağrısı, ateş, bulantı, kusma, boyun tutulması, yönelim bozukluğu, denge kaybı, nöbet geçirme ve halüsinasyon. Dünyada 1965'ten bu yana yaklaşık 400 PAM vakası görülürken uzmanlar insanların bu amip türünden korunmak için özellikle yüzme havuzlarında ağızlarını su yüzeyinin dışında tutmalarını, dalış yapmamalarını ve su kaynaklarının klorlanmasının çok önemli olduğunu vurguluyor.

Dünya