Elon Musk: Dünyanın en zengini dünya siyasetine yön veriyor!
Elon Musk'ın ABD’de Başkan seçilen Trump’ın en yakın destekçisi olmasının yanında yakın zamanda siyasi sorunlar yaşanan Almanya’da Alternatif (AfD) partisini desteklemesi, seçimler öncesi tartışmalara neden oldu. Musk, hangi ülkelerin siyasetine karışıyor?
Dünyanın en zengin insanı, çılgın girişimci Elon Musk, aralık ayı başında bir Alman gazetesi için kaleme aldığı yazıda, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisine yönelik enerji, ekonomik iyileşme ve göç konularındaki tutumunu desteklediğini ve bu ilkelerin "Tesla ve SpaceX'i başarılı kıldığını" söylemesi ülkede federal seçimlere haftalar kala tartışmalara yol açtı.
Alman hükümet yetkilileri Musk'ı 23 Şubat'ta yapılacak seçimleri etkilemeye çalışmakla suçlarken, kendi ülkesi ABD’de de Kasım 2024’te yapılan seçimlerde desteklediği aday olan Donald Trump’ın seçilmesiyle servetine servet katmıştı.
Musk, Trump’ın kabinesinde de yer almaya hazırlanırken, 2024'te başka ülkelerin de siyasetine yönelik yorumları dikkat çekti.
İşte dünyanın en zengin insanı Elon Musk’ın siyasetine karıştığı ülkeler:
İngiltere
Musk, yakın zamanda ABD Başkanı seçilen Trump’ın Florida'daki lüks evinde bir tablosunun önünde İngiltere’nin Reform UK partisi lideri Nigel Farage ve parti saymanı Nick Candy’le birlikte aynı karede poz vermişti.
Bu fotoğrafın, ikinci Trump döneminde İngiltere ile ilişkilerde etkili olabileceği düşünülürken, Farage, İngiliz medyasına Musk'ın partisine bağış yapmayı düşündüğünü de açıklamıştı.
The Guardian, Birleşik Krallık’ta bunu engellemek için yabancı siyasi bağışları sınırlandıracak yasaların hızlı bir şekilde yürürlüğe girebileceğine yönelik haber yaparken, mevcut yasalara göre Musk, Birleşik Krallık'ta oy kullanmak için kayıtlı olmadığı için kişisel bağışta bulunamaz ancak şirket kayıtlarına göre, ülkede hala faaliyet gösteren X'in (Twitter) iştiraki aracılığıyla katkıda bulunabilir.
Birleşik Krallık'taki siyasetçiler Musk'ın yorumlarıyla ilk kez karşılaşmıyor.
2024 başlarında Musk, İngiltere'yi zalim bir polis devleti olmakla suçlarken, yazın yaşanan Southport ayaklanmaları sırasında “iç savaşın kaçınılmaz" olduğunu söyleyerek İngiltere'deki gerilime destek vermişti.
İngiltere'de iletişim düzenleyicisi kurum, sosyal medya paylaşımlarının rolü ile ayaklanmalar sırasında sokaklarda yaşanan şiddet olaylarının arasında "açık bir bağlantı" olduğunu tespit ettiğini açıklamıştı.
Financial Times'a göre, Musk, X platformunda aşırılık yanlısı Tommy Robinson ve beyaz üstünlüğünü savunan grup Britain First'ün kurucularından Ashlea Simon gibi Birleşik Krallık'taki aşırı sağcı sesleri de destekledi.
İtalya
Musk, X'te yargıçların görevden alınmasını isteyen tartışmalı bir paylaşımının ardından İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'dan ülkenin işlerine karışmayı bırakması için ciddi bir uyarı aldı.
Kasım ayında Roma'da bir grup yargıç, yeni İtalya-Arnavutluk göç anlaşması kapsamında Arnavutluk'ta gözaltına alınan yedi kişinin İtalya'ya geri gönderilmesi gerektiğine hükmetmiş ve bu karar sağcı Başbakan Giorgia Meloni'nin düzensiz göçü engelleme politikasına bir darbe olarak değerlendirilmişti.
Musk, kararın ardından X'te "bu yargıçların gitmesi gerektiğini" öne sürdü.
Musk daha sonraki bir paylaşımında kararın "kabul edilemez" olduğunu yazdı ve "İtalya halkı bir demokraside mi yaşıyor yoksa kararları seçilmemiş bir otokrasi mi veriyor?" diye sorguladı.
CNN'in haberine göre Mattarella, "İtalya büyük bir demokratik ülkedir ve ... kendi başının çaresine nasıl bakacağını bilir" dedi.
Musk'ın İtalya temsilcisi Andrea Stroppa yaptığı açıklamada, ünlü CEO’nun Cumhurbaşkanı Mattarella'ya ve İtalyan anayasasına saygı duyduğunu ancak "görüşlerini özgürce ifade etmeye devam edeceğini" söyledi.
Brezilya
Elon Musk, içerik denetimi ile ilgili çeşitli yasal zorluklarla karşılaştı, ancak hiçbiri Brezilya yüksek mahkeme yargıcı Alexandre de Moraes ile yaptığı hesaplaşma kadar riskli değildi.
Wall Street Journal'a göre, her şey Musk'ın nisan ayında nefret söylemi, yanlış bilgilendirme ya da demokrasiye tehdit olarak işaretlenen 100'den fazla hesabın kaldırılması için mahkeme kararına karşı çıkmasıyla başladı.
Musk, de Moraes'i "sansür" uygulamakla suçladı ve hesaplara başlangıçta getirilen kısıtlamaları kaldırdı.
De Moraes, Musk'a şirkete yasal bir temsilci atamasını emretti. Bunun yapılmaması X'in 30 Ağustos'ta para cezaları ödenene kadar Brezilya'da kapatılmasına yol açtı.
Yasak, eski Devlet Başkanı Bolsonaro'nun birkaç bin destekçisinin gösterilerine yol açtı. AP'ye göre bu göstericiler, yasağın kendilerine uygulanan siyasi zulmün bir kanıtı olduğunu söyledi.
Yasak, X'in Brezilya'ya 5 milyon dolar ceza ödemesinin ardından bir aydan biraz daha uzun bir süre sonra kaldırıldı.
Musk, ABD siyasetinde
Musk, seçimler öncesinde oluşturduğu süper siyasi eylem komitesi “America PAC” aracılığıyla Trump'ın yeniden seçilme kampanyasına tahmini 200 milyon dolar aktardı.
Kasım ayındaki ABD seçimlerinden önceki günlerde Musk ayrıca, ABD Anayasasının ifade özgürlüğü ve silah haklarıyla ilgili Birinci ve İkinci Ek Maddelerine destek sözü vermeleri halinde, kararsız eyaletlerdeki seçmenlere 1 milyon dolar vermeyi teklif etti.
Oylamadan bir gün önce Pensilvanya'daki bir yargıç çekilişin devam edebileceğine karar verdi.
Trump'ın kazanmasından kısa bir süre sonra Musk, hükümet içindeki bürokrasinin azaltılması konusunda Beyaz Saray'a tavsiyelerde bulunacak olan Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) adlı yeni bir dış kuruluşun eş başkanı olarak atandı.