Çin ‘sıfır COVID’den şaşarsa işi zorlaşır

1.4 milyar nüfuslu Çin, COVID-19 pandemisinde kontrolü elden bırakmıyor. Halk sağlığı uzmanlarına göre 2020 yılında Wuhan'da yaşananların tekrarlanmaması için Çin bu katı politikalarını sürdürmekte haklı. Avustralya da maden bölgesinde katı kısıtlamaları sürdürüyor. Tedarik zincirleri ise sıfır COVID politikalarını endişeyle izliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Çin ‘sıfır COVID’den şaşarsa işi zorlaşır

Hilal SARI

Dünya genelinde özellikle Batı’da birçok ekonomi aşıların sağladığı bağışıklık ve temel hijyen, maske, mesafe gibi önlemlerle ekonomilerini neredeyse tamamen açmış durumda. İngiltere, Danimarka ve Hollanda gibi bazı ülkelerde kısıtlamaların neredeyse tamamı kaldırıldı. Türkiye de dahil birçok ülkede karantina süreleri kısalıyor, temaslılar karantinaya bile alınmıyor ve temas-takip adımları neredeyse tamamen bırakılıyor. Ancak hem Pekin Kış Olimpiyatları hem de Çin Yeni Yıl tatili hazırlığındaki Çin, ‘sıfır COVID’ politikalarına hala sıkı sıkıya bağlı.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping liderliğindeki Çin Komünist Partisi 1,4 milyarın üzerinde nüfusa sahip ülkede pandeminin ilk yılında yaşanan büyük bir salgını bir daha yaşamak istemiyor. Kamu sağlığı uzmanları da Çin’in sağlık sisteminin yetersizliğinin, yurtiçinde geliştirilen aşıların etkinliğinin daha düşük olmasının ve ağır hastalığa yatkın yaşlı nüfusunun sayıca yüksek olmasının bu politikayı gerekli hale getirdiği görüşünde. Hong Kong Üniversitesi’nden virolog Jin Dongyan “(2020 yılında) Wuhan’da olanlardan dehşete düştüler ve tekrar aynı şeyin olmasından gerçekten korkuyorlar” diyor. Bu yüzden de Çin’in sınırları dış dünyaya 2 yılı aşkın süredir kapalı. İş adamlarına ve ailelerine çok daha az vize veriliyor, ülkeye girişlerde 3 haftayı bulan zorunlu karantina hala yürürlükte. Ülkedeki pasaport başvuruları 2019 yılında 2018’deki 30 milyondan 34 milyona yükseldikten sonra 2021’de sadece 1 milyon pasaport verildi. 1 Şubat’ta başlayan ve 15 gün sürecek olan Çin Yeni Yılı tatilinde pandemi öncesinde yaklaşık 300 milyon göçmen işçi memleketlerine dönüyor ve ülke içinde benzeri görülmemiş bir insan hareketi görülüyordu.

Pandemi başlayalı 2 yıl oldu ancak Çinli otoriteler Omicron’la 2.000’e kadar yükselen günlük vaka sayısını bastırmak için bu seyahatlere de kısıtlama getiriyor. Hatta otoriteler ve şirketler seyahat etmemeyi tercih edenlere ekonomik teşvikler de sunuyor. Otoriteler eyaletler arası seyahat yapılmamasını tavsiye etti ve bazen Xian gibi büyük kentlerde kitlesel karantinalar uyguladı. Sınırlarda çok sıkı kontroller yapılıyor. The Guardian’a konuşan bir vatandaş “Kaldığım yerde salgın yoktu ve en az 10 kez nükleik asit testi yaptırdım. Neden hala memleketime gidemiyorum” diyor. Yurtiçi seyahat gittiğiniz yerde karantinaya alınma riski de taşıyan bir eylem. Aralıktan bu yana 20 milyondan fazla insan zorunlu karantinalarda ve evlerden sadece haftada bir kez çıkılmasına izin verilen yerler var. Kitlesel testlerle ve gelişmiş temas takip teknolojileriyle Çin hedefl i karantinalarına halen devam ediyor.
Yeni karantina tesisi inşalarına başlandı

ABD’li yatırım bankası Jeff eries’in Hong Kong’daki araştırma biriminin direktörü Simon Powell, Çin’in tamamen açılma planının olmadığını ve belirsiz süreyle kapalı kalmaya devam edeceğini söylüyor. Pekin’in kent yönetimlerine hızlı bir şekilde yeni devlete ait karantina tesisleri inşa etme talimatı vermesi, bazı uzmanlara göre önümüzdeki dönemde daha da sıkı kontrollerin gelebileceğinin sinyali.

Çin aşılarının koruması düşük

Çin’in sıfır COVID politikalarına bu kadar bağlı kalmasının bir nedeni de Sinopharm ve Sinovac inaktif aşılarının özellikle Delta ve Omicron gibi COVID-19’un daha bulaşıcı varyantlarında mRNA aşılarına göre korumasının daha düşük olduğunun birçok bilimsel çalışmayla da kanıtlanmış olması. 1,4 milyar nüfuslu ülkede şimdiye kadar 3 milyardan fazla doz uygulandı. Ayrıca Çin gelişmekte olan ülkelere gönderdiği 1,6 milyar doz aşıyla dünyanın en büyük aşı ihracatçısı da oldu. Çinli yetkililer bu aşılarla 200 milyon enfeksiyon ve 3 milyon can kaybının önlendiğini tahmin ediyor.

BioNTech’e hala onay vermedi

Hong Kong Üniversitesi’nde aralık ayında yayınlanan bir çalışma iki doz Çin aşısı olmuş kişilerin hatırlatma dozunu BioNTech- Pfizer aşısından olmasını tavsiye etti. Çalışmanın başındaki virolog Malik Peiris “Omicron’u alt edebilmek için Sinovac olmuş herkesin bir mRNA aşısı da olması gerekiyor” diyor. Fakat kendi mRNA aşısını geliştirmekte olan Çin henüz BioNTech aşısına acil kullanım onayı vermedi - BioNTech Çin’deki Fosun Pharma’ya aşının üretimi için işbirliği yapmış olmasına rağmen. Fakat birçok uzmana göre Çin aşı ithalatına bağımlı olmamak için yerli mRNA aşısının üretimini bekliyor. Yine Hong Kong Üniversitesinden biyoetikçi (biyoloji ve tıptaki gelişmelerden doğan etik sorunları inceleyen bilim insanı) Calvin Ho “Mevcut aşılarla Çin’in sıfır COVID politikasından çıkış olmaz” diyor.

Tedarik zincirlerini tekrar sıkıştırması ihtimal dahilinde

Çin’in ülkede salgının kontrolden çıkmaması için uyguladığı bu politikalar hem limanlarda hem de havalimanlarında önemli aksamalara da yol açabiliyor ve bu durum küresel tedarik zincirleri için tehdit olmaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell bile son faiz toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda “sıfır COVID” politikalarını tedarik darboğazları için aşağı yönlü bir risk olarak nitelendirdi. Çin’in Kış Olimpiyatları ve Çin Yeni Yıl tatili öncesinde aldığı bazı sıkı önlemler hava kargoda yüzde 50’ye varan fi yat artışları getirirken, bazı büyük limanlarda da birikmelere yol açıyor. Tedarik zinciri risk zekası şirketi Supply Wisdom’un başkanı Atul Vashista “Limanlar hala açık olmasına rağmen - zorunlu karantina ve test gibi - bazı kısıtlamalar taşımacılık sektörünü yavaşlatmaya ve gecikmelere neden olmaya devam ediyor” diyor.

Avustralya maden bölgesinde ‘sıfır COVID’den şaşmıyor

Vakaların yayılmaması için çok katı önlemler izleyen tek ülke Çin değil. Asya’da birçok ülkede kısıtlamalar ve Batı’ya nazaran daha sıkı test-takip politikaları Omicron dalgasının çok daha hafi f geçmesini sağlıyor. Ayrıca bir Batı ekonomisi olarak bilinen Avustralya da küresel emtia zincirlerinde kritik öneme sahip madenleri korumak için ülkenin batısında ‘sıfır COVID’ politikası izliyor. Dünyanın en büyük demir cevheri ve lityum ihracatçısı bu hafta Batı Avustralya eyaletinde sınırları açacaktı ancak Omicron vakalarındaki artış açılma planlarını bir kez daha erteletti. BHP, Rio Tinto, Fortescue Metals Group ve Hancock Prospecting gibi madencilik şirketleri bölgede demir cevheri, nikel, lityum ve altın madenleri işletiyor. Geçen hafta bir tren kondüktörü pozitif çıkınca BHP’nin demir cevheri madeninde 70 çalışan karantinaya alındı.

Sağlık altyapısı Batı kadar güçlü değil

Çin’in sağlık harcamaları, kısıtlamaları kaldıran Batı ülkelerinin altında ve kişi başına düşen hastane yatak sayıları da ABD ve İngiltere gibi birçok gelişmiş ülkedeki kadar yüksek değil. İngiltere, ABD ve Japonya gibi ülkelerde GSYH’nin en az yüzde 10’una denk gelen sağlık harcamalarına karşılık Çin’deki sağlık harcamalarının GSYH’deki payı yaklaşık yüzde 5. Kişi başına düşen yoğun bakım yatak sayısı ise OECD ortalamasının dörtte biri düzeyinde. Almanya’da 100 bin kişiye 35’e yakın yoğun bakım yatağı düşüyorken, bu rakam ABD’de 25’in üzerinde, OECD ortalamasında 10’un üzerinde, Çin’de ise 5 bile değil. Ayrıca bazı uzmanlar Çin’in sıfır COVID politikasını tek partiyle yönetilen ülkede siyasi bir hamle olarak görüyor. Brookings Enstitüsü’nden Çin’in yurtiçi politikalarında uzman Diana Fu, Çin Komünist Partisi’nin meşruiyetini garantilemek için pandemiyi ne pahasına olursa olsun kontrol altında tutmayı amaçladığını aktarıyor.

Dünya