Çin kaynaklı tedarik sorunu büyüyebilir
Çin’in sıfır COVID politikalarından vazgeçmiyor oluşu, çeşitli tedarik zincirleri üzerinden bağlı olduğu küresel ekonomide yeni tedarik darboğazları yaratabilir. Apple ve Tesla’nın tedarikçisi Quanta’da yaşanan kaos bunun habercisi.
Hilal SARI
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, geçen hafta Çin Komünist Partisi’nin polit büro komitesiyle yaptığı toplantı sonrası tartışmalı ‘sıfır COVID’ politikalarını bırakmayacaklarını bir kez daha vurguladı. ABD ve Avrupa’da maske zorunluluğu ve aşı pasaportu uygulamalarının sonuna gelinirken, Şangay’da ve başkent Pekin’de karantinalar ve kitlesel testler devam ediyor. Fabrikalar Çin hükümetinin gerekli gördüğü bölgelerde, çalışanların fabrikalarda yaşayarak dışardan kimse ile temas etmediği ‘balon’ sistemiyle çalışmaya devam ediyor. Bir aydan uzun bir süre önce başlayan Şangay karantinalarının Mayıs sonuna kadar uzaması, kitlesel testlerin ise bir rutin haline gelmesi bekleniyor.
“Balon sistemiyle çalışan fabrikadan kaçmaya çalıştılar”
Ancak Apple ve Tesla gibi şirketlerin tedarikçilerinden olan Tayland merkezli Quanta’nın Şangay fabrikasında yaşanan bazı sorunlar, ‘balon’ sisteminde dahi aksamalar olacağının işaretçisi. Sosyal medyada yayınlanan bir görüntü, ‘balon’ sistemiyle çalışan fabrikadaki yüzlerce işçinin, içeride pozitif vaka çıkmasına rağmen fabrikada kalmaya zorlandığını, güvenlik görevlilerine karşı gelerek fabrika kapılarından kaçmaya çalıştıklarını gösteriyor. Quanta Apple’ın MacBook üretiminin büyük bir kısmını yapıyor ve Tesla için ise bilgisayar devre kartları üretiyor. 18 Nisan’da personelin sadece yüzde 5’iyle balon sistemine geçen şirket bu işgücünü 22 Nisan itibariyle üç katına çıkarmayı planlıyordu. Ancak artan vakalar bu planları şimdiden bozmuş olabilir. Çin sosyal medya platformlarında yayınlanan görüntülerin kısa sürede sansürlendiği de aktarılıyor.
Kitlesel test rutin haline geldi, pozitif çıkınca hayat zorlaşıyor
Pekin’de kitlesel test bir rutin haline gelmiş durumda ve pazar günü milyonlarca Pekin sakini - Şangay’daki gibi kitlesel bir karantina uygulanmaması amacıyla - bir kez daha test edildi. Spor salonları ve eğlence mekanları kapalı, restoranda yemek yemek yasak, toplu taşıma önemli ölçüde azaltıldı. Ticaret merkezi Şangay’da sadece geçen hafta 25 milyon kişiye toplamda 63 milyon PCR testi ve 126 milyon hızlı antikor testi yapıldı. Pekin, Şangay ve diğer büyük Çin şehirlerinde devam eden tüm bu katı önlemler hem Çin vatandaşlarının psikolojisini zorluyor, hem de dünyanın en büyük 2. ekonomisini baskılayarak, küresel tedarik zincirlerine ve uluslararası ticarete de gölge ediyor. Türkiye’deki ‘Hayat Eve Sığar’ benzeri bir uygulamada pozitif veya temaslı olarak kayda geçmek istemeyen Çinli tüketiciler faaliyetlerini önemli ölçüde kısıtlıyor. Açık olan şirketler de tüketicilerin enfekste insanlarla aynı ortama girme riskini almamak için evlerinden çıkmadığını aktarıyor. İşsizlik mart ayında yüzde 5,8 ile Mayıs 2020’den bu yana en yüksek düzeye geldi ve 15 büyük kentte yüzde 6 ile rekorda. Ancak maliyetine rağmen Çin hükümeti şimdilik sıfır COVID politikalarına bağlı kalmakta kararlı.
Karantina yuan ve döviz rezervini de vuruyor
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) sıkılaşma döngüsünde vites yükseltmesiyle güçlenen dolar ve yabancı yatırımcıların Çin’in yavaşlamasından endişe etmesi, ülkenin döviz rezervlerindeki düşüşü hızlandırdı. Nisan ayında Çin’in döviz rezervleri Mayıs 2020’den bu yana en keskin düşüşü kaydetti ve 68 milyar dolar düşüşle 3,12 trilyon dolara geriledi. Çin Yuanı nisan ayında dolara karşı yüzde 4 değer kaybederken, dolar endeksi nisan ayında yüzde 5 yükseldi. Resmi verilere göre dünyanın en büyük döviz rezervine sahip Çin’in döviz rezervleri yılın ilk dört ayında 130 milyar dolar düştü. 2021 yılında Çin’in döviz rezervi 33,6 milyar dolar artmıştı.