BM: Karadeniz hala bir gerilim noktası olmaya devam etmektedir

BM Güvenlik Konseyi'nde Ukrayna'daki gelişmelere ilişkin üst düzey katılımlı oturum düzenlendi. Oturuma katılan BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Karadeniz'in hala bir gerilim noktası olmaya devam ettiğini belirterek deniz güvenliği ve seyrüsefer serbestini desteklemek için ilgili tüm taraflarla temasın süreceğini bildirdi.

AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
BM: Karadeniz hala bir gerilim noktası olmaya devam etmektedir

BM Güvenlik Konseyi'nde Ukrayna'daki gelişmelere ilişkin üst düzey katılımlı oturum düzenlendi.

Oturuma BM Genel Sekreteri Antonio Guterres adına katılan DiCarlo, Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya "tam kapsamlı işgal başlatmasının" üzerinden 1000 gün geçtiğini anımsattı.

Bu 1000 günde BM Şartı ve uluslararası hukukun alenen ihlal edildiğini belirten DiCarlo, Ukraynalı milyonlarca insanın acı, yıkım ve umutsuzluk içinde yaşadığını dile getirdi.

DiCarlo savaşın durmaksızın devam ettiğine işaret ederek, Şubat 2022’den bu yana en az 12 bin164 sivilin hayatını kaybettiğini, bunların arasında 600'den fazla çocuğun da bulunduğunu anlattı.

Yaklaşık 26 bin 871 kişinin ise yaralandığını aktaran DiCarlo, gerçek rakamların ise çok daha yüksek olabileceğine işaret etti.

"Tüm taraflar sivillerin güvenliğini sağlamak zorundadır"

DiCarlo, Rusya'nın hafta sonu 20 füze ve 90 insansız hava aracı (İHA) ile tüm Ukrayna bölgelerindeki enerji altyapısını hedef alarak, ciddi hasar ve can kaybına yol açan bir saldırı düzenlediğine işaret ederek, "Dün gece, Ukrayna güçlerine, ortaklar tarafından sağlanan uzun menzilli silahların Rusya içindeki hedeflere karşı kullanma izni verileceği basında yer aldı. Şunu netleştirmek isterim: Tüm taraflar, nerede olurlarsa olsunlar sivil halkın güvenliğini ve korumasını sağlamak zorundadır." ifadelerini kullandı.

Rusya'nın Ukrayna genelinde giderek daha fazla konut alanını da hedef aldığını aktaran DiCarlo, "Ukrayna’daki kritik sivil ve enerji altyapıları sistematik olarak hedef alınmakta ve tahrip edilmekte, birçok Ukraynalı temel ihtiyaçlara erişimden mahrum kalmaktadır. En az 580 sağlık tesisi zarar görmüş veya yıkılmış, birçok ilk yardım görevlisi ve sağlık personeli hayatını kaybetmiş veya yaralanmıştır." dedi.

DiCarlo, milyonlarca insanın hayat kurtarıcı insani yardıma muhtaç olduğunu, ülke içinde yaklaşık 4 milyon kişinin yerinden edildiğini, 6,8 milyon kişinin ise ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını kaydetti.

"Karadeniz hala bir gerilim noktası olmaya devam ediyor"
"Karadeniz hala bir gerilim noktası olmaya devam etmektedir." diye konuşan DiCarlo, Rusya’nın, özellikle Odessa’daki sivil gemilere ve liman altyapısına yönelik yeniden başlattığı saldırıların, küresel gıda güvencesizliğini daha da derinleştirdiğinin altını çizdi.

DiCarlo, "Karadeniz’deki deniz güvenliği ve seyrüsefer serbestini desteklemek için ilgili tüm taraflarla temasımı sürdürmeye kararlıyım." şeklinde konuştu.

Son günlerde Kuzey Kore'den binlerce askerin çatışma bölgesine gönderilmesi ve savaşa katıldığına ilişkin haberlerin son derece endişe verici olduğunu söyleyen DiCarlo, "Bu durum, yangına körükle gitmek anlamına gelir ve bu patlayıcı çatışmayı daha da tırmandırarak uluslararası boyuta taşıyacaktır. Şüphe yok ki, Avrupa’nın kalbinde yaşanan bu savaş, küresel etkileri olan bir çatışmadır. Bölgesel istikrarı zayıflatmakta ve jeopolitik bölünmeleri derinleştirmektedir. Bu savaşın sona ermesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

İngiltereDışişleri Bakanı Lammy: Rusya mağlup edilmezse, hepimizin sınırları çok daha güvensiz olur

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in başarılı olması halinde BM Şartı'nın maddelerinin anlamını yitireceği bir dünya oluşacağını söyledi.

Putin'in başarısının başkalarının "emperyalist savaş" isteklerine ilham olacağını kaydeden Lammy, "Putin mağlup edilmezse, hepimizin sınırları çok daha güvensiz olur." ifadelerini kullandı.

Lammy, Ukrayna'nın enerji altyapısını hedef alarak Putin'in Ukrayna'yı "karanlığa itmeye" çalıştığını söyledi.

Rusya'nın Ukrayna'da 1000 gündür süren savaşta çok sayıda asker kaybettiğini, bu yüzden Kuzey Kore'den asker ve İran'dan balistik füze desteği almaya yöneldiğini belirten Lammy, "Bu eylemlere güçlü şekilde cevap verilmeli." dedi.

Lammy, İngiltere'nin bu nedenle İran ulusal hava yolu şirketi Iran Air ile İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Şirketine (IRISL) yaptırım kararı aldığını anımsattı.

"Putin sadece güce cevap verir." şeklinde konuşan Lammy, kalıcı barış ve güvenlik için güçlü ve birlik içinde hareket etmek gerektiğinin altını çizdi.

Lammy, "Bugün benim Putin'e mesajım basit. Rusya'nın saldırganlığıyla her fırsatta mücadele edeceğiz." dedi.

"Rusya'nın Kuzey Kore hamlesinin eşi benzeri yok"

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield ise 1000 gündür Ukrayna halkının pes etmediğine dikkati çekti.

Kış ayları yaklaşırken Rusya'nın Ukrayna'nın temel altyapısını saldırılarla yok ettiğini belirten Greenfield, milyonlarca evde su ve ısıtma olmadığına dikkati çekti.

Greenfield, Rusya'nın bugün Sudan'a insani yardımı kolaylaştırılmasını hedefleyen bir karar tasarısını veto ettiğini anımsatarak, "Rusların Filistin halkına destek bildirdiğini duyduk ancak bu ikiyüzlülük ve yalancılıktan başka bir şey değil." ifadelerini kullandı.

Kuzey Kore askerlerinin Rusya'ya desteğine ilişkin ise Greenfield, "Böyle bir hamlenin eşi benzeri yok." diye konuştu.

Greenfield, bunun birçok BMGK kararını da ihlal ettiğini dile getirerek, "Bu faaliyetler haydut bir devletin faaliyetleridir. Rusya bunları meşru kılmak için çok çaba sarf ediyor ve yalan söylüyor." şeklinde konuştu.

Putin'in hiçbir zaman BM üyesi de olan Ukrayna'yı bağımsız devlet olarak kabul etmediğini savunan Greenfield, bu nedenle Ukrayna halkının da kararlılığını hafife aldığını söyledi.

Greenfield, ABD'nin gelecek günlerde Ukrayna'ya yeni güvenlik desteği açıklayacağını bildirdi.

Ukrayna'ya desteğin "partizan" bir konu olmadığını belirten Greenfield, demokrasi ve insan haklarına sahip çıkmanın basit politikalardan daha önemli olduğunu ve tek bir liderin inisiyatifine kalmayacağını kaydetti.

Japonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Hisayuki: Rusya'nın Ukrayna'ya karşı Kuzey Kore ile askeri işbirliği BMGK kararlarının açık ihlali

Japonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Fujii Hisayuki, Rusya'nın egemen bir ulus olan Ukrayna'ya yönelik saldırısının başlamasının üzerinden 1000 gün geçtiğini ifade ederek, bu sürede ülkelerini savunan Ukrayna halkıyla dayanışma içerisinde olduklarını söyledi.

Fujii, geçen hafta Ukrayna'ya yönelik gerçekleştirilen ve sivillerin hayatını kaybetmesine neden olan yoğun ve geniş çaplı füze saldırısı karşısında dehşete düştüklerini ifade ederek, "Kritik sivil altyapıyı tahrip eden acımasız saldırılara ek olarak Ukrayna topraklarında hayal bile edilemeyecek insan hakları ihlallerine ve suistimallere neden olan Rusya'nın yasa dışı saldırganlığını en güçlü şekilde kınamaya devam edeceğiz." dedi.

Rusya'nın "bu saldırganlığa derhal son vermesi, Ukrayna'dan çekilmesi ve Ukrayna'nın bağımsızlığına, egemenliğine ve uluslararası tanınmış sınırları içerisindeki toprak bütünlüğüne saygı göstermesi" gerektiğini vurgulayan Fujii, Moskova'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığını sadece kendi silahlarıyla değil, Kuzey Kore tarafından tedarik edilen silahlarla da sürdürdüğünü ifade etti.

Fujii, Rusya'nın kendisinin de kabul ettiği ilgili BMGK kararlarını ihlal ettiğine dair açık kanıtların mevcut olduğunu ve bu mecliste hileye asla müsamaha gösterilmemesi gerektiğini dile getirerek, "Kuzey Kore askerlerinin Rusya'ya gönderilmesi ve şu anda Ukrayna'ya karşı çatışmaya girmeleri nedeniyle durum artık başka bir boyut kazandı." şeklinde konuştu.

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırganlığına Kuzey Kore'nin katılımının BM Şartı da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu vurgulayan Fujii, Kuzey Kore'nin bu konuda Rusya'ya doğrudan destek vermesinin Avrupa ve Hint-Pasifik barış ve güvenliği açısından ciddi sonuçlar doğurduğunu dile getirdi.

Fujii, Rusya ve Kuzey Kore arasındaki "hukuksuz, haksız ve kabul edilemez" askeri işbirliğini en güçlü şekilde kınadıklarını belirterek, İran ve Rusya arasındaki askeri işbirliğinden duydukları derin endişeyi de yinelediklerini vurguladı.

Uluslararası toplumun Rusya'nın saldırganlığını doğrudan ya da dolaylı olarak desteklemekten kaçınması gerektiğine işaret eden Fujii, "Hukukun üstünlüğüne dayalı uluslararası düzeni korumalı ve uluslararası hukukun ihlal edilmesine asla müsamaha göstermemeliyiz." ifadesini kullandı.

Çin: Ukrayna-Rusya savaşı müzakerelerle çözüme kavuşturulmalı

Çin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Yardımcısı Geng Shuang, burada yaptığı konuşmada, Ukrayna ve Rusya arasındaki çatışmaların artarak sürdüğünü ve insani krizin ise kötüleşerek etkilerinin bölgeye yayıldığını belirtti.

Dünyanın dört bir yanındaki insanların barış arzusunun giderek güçlendiği ve barış çağrısını giderek daha yüksek sesle dile getirdiğini vurgulayan Geng, "Ukrayna krizini değerlendiren uluslararası toplum, Asya ve Afrika'dan Avrupa ve Amerika'ya, güney ve kuzeyden doğu ve batıya kadar giderek daha fazla müzakere yoluyla çözüme odaklanmakta ve barış için bastırmaktadır." dedi.

Geng, uluslararası toplumun Ukrayna ve Rusya arasında barışı desteklemesi için gerekli koşulların giderek arttığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Tarih, askeri yöntemlerin kalıcı barışı getirmeyeceğini ve tüm çatışmaların son tahlilde müzakere masasında sona ereceğini defalarca kanıtlamıştır; bir kez daha çatışmanın taraflarına siyasi irade göstererek bir an evvel barış görüşmelerini başlatmaları, birbirleriyle ortada buluşmaları, çatışmaları durdurmaları ve ateşkesi sağlamaları çağrısında bulunuyoruz."

Çin'in Ukrayna-Rusya savaşı konusundaki tutumunun tutarlı, sağlam ve net olduğuna dikkati çeken Geng, "Çin her zaman tüm ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi, BM'nin amaç ve ilkelerine riayet edilmesi, tüm ülkelerin makul güvenlik kaygılarının ciddiye alınması ve krizin barışçıl yollarla çözülmesine yardımcı olacak tüm çabaların desteklenmesi gerektiğini savunmuştur." değerlendirmesinde bulundu.

Geng, Çin, ilgili taraflarla iletişimi daha da güçlendirmeye ve barışın daha erken sağlanması adına "aralıksız çabaları ve yapıcı rolünü" sürdürmeye hazır olduğunu sözlerine ekledi.

İngiltere ve Ukrayna dışişleri bakanlarından BM Genel Merkezi'nde Rusya uyarısı

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, "Yarın, Putin'in Ukrayna'ya yönelik barbarca, tam ölçekli işgalinin 1000'inci gününü işaret ediyor. Hafta sonunda, ağustos ayından bu yana Ukrayna'ya yapılan en büyük hava saldırısıyla en son vahşeti gördük, düzinelerce sivil öldü ve yaralandı." dedi.

Rusya'nın söz konusu hava saldırısının Ukrayna'nın elektrik altyapısını etkili şekilde yok etmek için tasarlandığını söyleyen Lammy, İngiltere'nin Ukrayna'yı desteklemekteki "kararlılığını" tekrarladı.

Lammy, Ukrayna'nın Rusya'ya karşı direnişinin, İngiltere'nin ve Avrupa'nın güvenliği için de önemli olduğunun altını çizerken, "Putin başarısız olmazsa, fetih savaşları geri dönecek." ifadesine yer verdi.

"Bu küresel tehdit küresel bir yanıt gerektiriyor"

Sybiha ise "Rusya tehdidine" işaret etti. "Bu küresel tehdit küresel bir yanıt gerektiriyor." diyen Sybiha, Rusya'nın hafta sonu gerçekleştirdiği hava saldırılarında Ukrayna'nın, "özellikle nükleer santrallerin bir parçası olan iletim alt istasyonlarını" hedef aldığını belirtti.

Sybiha, bu tür saldırıların "kabul edilemez riskler" meydana getirdiğini, bunun sadece Ukrayna için değil, tüm dünya için bir tehlike oluşturduğunu ifade etti.

Ukrayna Dışişleri Bakanı, aynı konu hakkında yapılacak BM Güvenlik Kurulu toplantısı öncesi yaptığı basın açıklamasında, "yanlış kararlar alınması durumunda ödenecek bedele" dikkati çekti.

Rusya ile yaptığı anlaşma üzerine Kuzey Kore birliklerinin Avrupa topraklarına kadar geldiğine işaret eden Sybiha, "Birçok uzman Ukrayna'nın hızlı şekilde çökeceğini öngördü ve yanıldı. Ancak hiçbiri Kuzey Kore birliklerinin Avrupa'da bulunacağını öngöremezdi. Bir Avrupa ülkesine karşı savaşmak, durdurulmazsa, Rusya savaşın yayılmasına devam edecektir." dedi.

"ABD'nin desteğine güveniyoruz"

ABD'de Donald Trump başkanlığında kurulacak yeni hükümet dönemiyle ilgili beklentilerin sorulması üzerine Sybiha, "ABD'nin desteğine güveniyoruz. İki partili desteğe güveniyoruz." şeklinde konuştu.

İngiltere ve Ukrayna dışişleri bakanları, ABD'nin Ukrayna'ya temin ettiği uzun menzilli taktik füze sistemlerinin (ATACMS) Rusya'ya karşı kullanılmasının doğuracağı sonuçlar hususunda ise farklı görüşler ortaya koydu.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Sybiha, bu füzelerin, Rusya' topraklarındaki hedefleri vurma kabiliyetiyle "oyunun kurallarını değiştirebileceğini" ve "süreci kısaltabileceğini" söyledi.

Sybiha, "Rusya topraklarındaki askeri hedefleri vurma hakkımız tamdır. Bu bizim meşru hakkımızdır ve bu sivillerimizin hayatını kurtaracaktır. Savaş alanındaki durum üzerinde çok olumlu bir etkisi olabilir." diye konuştu.

Lammy ise uzun menzilli füzeleri kullanmanın "operasyonel güvenliğin riske atılması" anlamına geleceği uyarısında bulundu.

Bu hareketin sadece "Putin'in işine yarayacağını" belirten Lammy, Rusya'da 10 bin Kuzey Kore askerinin konuşlandırıldığını hatırlatarak, "bunun çok büyük bir tırmanış" olduğuna işaret etti.

Kolombiya Cumhurbaşkanı Petro'dan Rusya ve Ukrayna'ya diyalog çağrısı
Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen 19. G20 Liderler Zirvesi sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Savaşın sona ermesi için doğrudan diyalog gerektiğini vurgulayan Petro, "Ukrayna konusunda esasen konuştuğumuz şey, barışın Rusya ve Ukrayna arasında aracılar olmaksızın doğrudan görüşmelerle başlamasıdır. Barış konferansında bir eksiklik olması durumunda, bu konferans barıştan çok bir savaş konferansına dönüşür." dedi.

Petro, Münih Antlaşması çerçevesinde Rusya ve Ukrayna arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesini temenni ettiklerini belirtti.

Petro, İngiltere Başbakanı Starmer ile görüştü

G20 Zirvesi kapsamında İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile bir araya gelen Petro, mevkidaşıyla ikili ilişkileri değerlendirdi.

Petro, Starmer'dan iki ülke arasındaki vize muafiyetinin sürdürülmesini talep ederek, Kolombiya ve İngiltere vatandaşlarının karşılıklı etkileşiminin devam etmesini istedi.

Kolombiya Cumhurbaşkanı Petro, İngiltere'nin Kolombiyalılara yeniden vize uygulamaması gerektiğini belirterek, "Kolombiya, daha fazla öğrenci, turist ve kültürel etkinlik değişimi önerdi. Açık bir göç politikasının iki ülkeye karşılıklı faydalar sağladığını vurguladık." ifadesini kullandı.

Petro, sosyal medya platformu X'ten, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ve Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric ile çekilmiş bir fotoğraf paylaştı.

Paylaşımında Latin Amerika'nın birlikteliğine vurgu yapan Petro, "Latin Amerika ile yüz yüze konuşuyoruz ve hiçbir şey dayatılmıyor. Sosyal refah, açlığa karşı mücadele ve temiz enerji konularında fikir alışverişinde bulunuyoruz. Amerika kıtası paktı eşitlik ve onur temelinde inşa ediliyor." mesajını paylaştı.

 

Dünya