BAE Dış Ticaret Bakanı Al Zeyoudi: Ekonomik ilişkilerimizi güçlendirmeye istekliyiz
BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Thani bin Ahmed Al Zeyoudi’ye göre, Türkiye hem yatırım, ticaret ve ekonomik büyümenin artırılması hem de bölgesel istikrar ve işbirliğine dayalı yeni bir dönemin güvence altına alınması açısından özellikle önemli olduğu düşünülen ülkeler arasında.
ELİF KARACA
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Türkiye arasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed Al Nahyan’ı geçtiğimiz ay kabul etmesiyle başlayan diplomasi trafiği Ankara-Abu Dhabi hattında yeni bir sayfa açıldığı şeklinde yorumlanıyor. Görüşmelerde bölgesel meselelerin yanı sıra ticari ve ekonomik işbirliğinin artırılmasına yönelik fırsatlar da önemli yer tutarken, BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Dr.Thani bin Ahmed Al Zeyoudi, Türkiye’nin, BAE’nin uluslararası ticaretteki en önemli ortaklarından biri olduğunu söyledi. DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Al Zeyoudi, “Rakamlar iki ülke arasında daha fazla ticari ve ekonomik işbirliği için güçlü potansiyeli yansıtıyor ve BAE bunu daha da güçlendirme konusunda istekli” dedi. Altının son 10 yılda BAE ile Türkiye arasında ticareti yapılan en önemli emtialardan biri olduğunu ve petrol dışı toplam ticaretin ortalama yüzde 90’ını oluşturduğunu belirten Al Zeyoudi; eğitim, sağlık, fintech, gıda işleme, e-ticaret, bilgi-iletişim teknolojisi, lojistik, yenilenebilir enerji ve turizm gibi stratejik sektörlerdeki yeni yatırım fırsatlarına dikkat çekti.
“KARŞILIKLI YATIRIMLAR ARTACAK”
Türkiye-BAE dış ticaretinde mevcut tabloyu mümkünse rakamlarla açıklayabilir misiniz?
BAE’nin uluslararası ticaretteki en önemli ortaklarından biri olan Türkiye 2020’de petrol dışı dış ticaret ortakları arasında küresel bazda 11. sırada yer aldı. Petrol dışı toplam ticaret 2019’a göre yüzde 21 artışla 2020’de yaklaşık 9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Son 10 yılda, BAE-Türkiye dış ticaretinin yıllık toplam değeri 7 milyar dolar ile 13 milyar dolar arasında değişti. 2021’in ilk yarısına ait öncü veriler, toplam BAE-Türkiye dış ticaretinin 7.2 milyar dolara ulaştığını gösteriyor. Kuşkusuz bu rakamlar daha fazla ticari işbirliği için güçlü potansiyeli yansıtıyor ve BAE bunu daha da güçlendirmek konusunda istekli. Türkiye hem yatırım, ticaret ve ekonomik büyümenin artırılması hem de bölgesel istikrar ve işbirliğine dayalı yeni bir dönemin güvence altına alınması açısından özellikle önemli olduğu düşünülen ülkeler arasında.
BAE’deki Türk yatırımları ve Türkiye’deki BAE yatırımları son yıllardaki siyasi gelişmelerden nasıl etkilendi?
BAE-Türkiye ilişkisi güçlenmeye devam ettikçe her iki ülkedeki özel sektörün birbirlerinin pazarlarına daha fazla gireceği konusunda çok iyimseriz. Ayrıca hem BAE hem de Türkiye ekonomileri birçok sektörde yabancı yatırımcılar için umut verici iş fırsatları sunuyor. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda karşılıklı yatırımların önemli ölçüde artacağını tahmin ediyoruz.
“Yatırımcılar yeni fırsatları keşfediyor"
Ticaret hacmini artırmak için hangi adımlar atılmalı?
Mevcut BAE-Türkiye İş Konseyi, her iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek ve güçlendirmek için kullanılabilir. Ortak Ekonomik Komite (JEC), ticareti ve yatırımı artırmaya yardımcı olacak ve yeni işbirliği alanlarını keşfetmemizi sağlayacak bir başka önemli araç. Bir sonraki JEC toplantısına önümüzdeki aylarda BAE ev sahipliği yapacak. Türk iş dünyası yaklaşan Expo 2020 Dubai’nin sunduğu fırsatlardan da yararlanabilir. Pandemiden çıktıkça ekonomik görünüm iyileşmeye devam ederken, BAE'deki birçok özel sektör şirketinin Türkiye'deki fırsatları keşfettiğini görüyoruz.
“Yüzde 100 mülkiyet hakkı verilecek"
BAE yatırımcılarının Türkiye’de ilgilendiği sektörler, potansiyel işbirliği alanları hangileri? BAE hangi alanlarda Türk yatırımcıyı bekliyor ve ne gibi teşvikler sunuyorsunuz?
BAE daha fazla dijital entegrasyona hazırlanırken Türkiye’nin de önceliği dikkate alındığında, eğitim teknolojisi, e-sağlık/ilaçlar, 5G altyapısı, AI, nesnelerin interneti, fintech, agritech, gıda işleme, e-ticaret, bilgi ve iletişim teknolojisi, lojistik, yenilenebilir enerji ve turizm gibi stratejik sektörlerde her iki pazarda da keşfedilecek birçok yeni yatırım fırsatı olabilir. Türk yatırımcılar da BAE’deki cazip teşviklerden faydalanabilir. Ticari Şirketler Kanunu’nda yapılan değişiklikler sayesinde, Türk yatırımcılar artık BAE’deki tüm ekonomik sektörlerde, stratejik etkiye sahip faaliyetler dışında %100 mülkiyet hakkına sahip olabilir. Bu, şube açmak veya iş yapmak isteyen yabancı bir şirket için yerel bir hizmet acentesinin katılımının artık gerekli olmadığı anlamına geliyor. BAE ayrıca, yatırımların tam mülkiyetinin mümkün olduğu 40’ın üzerinde serbest bölge sunuyor. BAE tarafından getirilen esnek bir vize sistemi uygun adaylara uzun süreli ikamet izni veriyor. Yüksek likiditeye sahip güçlü bankacılık sektörü, döviz çevriminde kısıtlamaların olmaması, düşük enflasyon ve hemen hemen tüm mallar için düşük gümrük tarifeleri ve bankacılık sektörüne yönelik devlet destekleri BAE’yi cazip bir destinasyon kılıyor. Altın son 10 yılda BAE ile Türkiye arasında ticareti yapılan en önemli emtialardan biri oldu ve iki ülke arasındaki toplam petrol dışı ticaretin ortalama yüzde 90’ını oluşturdu. Altın ticaretinin BAE ve Türkiye için yatırım fırsatı sunmaya devam edeceğini ve bağlarımızı daha da güçlendireceğini öngörüyoruz.