Avrupa ekonomik zorluklar ve jeopolitik gerilimlerin gölgesinde seçime gidiyor

Avrupa Birliği’ne (AB) üye 27 ülkedeki yaklaşık 400 milyon seçmen, bugünden itibaren 4 gün sürecek seçimde Birliğin yeni yönetimi belirlemek için sandığa gidecek. AB kurumları arasında üyeleri doğrudan halk tarafından seçilen tek organ olan Avrupa Parlamentosu'nun yeni üyelerinin belirleneceği seçimde, anketlere göre aşırı sağ partilerin önemli kazanımlar elde etmesi bekleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Avrupa ekonomik zorluklar ve jeopolitik gerilimlerin gölgesinde seçime gidiyor

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin seçmeni, bugün başlayacak seçimlerde 720 sandalyeli Avrupa Parlamentosu’nun beş yıl süreyle görev yapacak yeni üyelerini belirleyecek. Anketler seçimlerden merkez ve aşırı sağın güçlenerek çıkacağına işaret ederken, bu doğrultuda bir sonucun siyasi dengeleri önemli ölçüde değiştireceği tahmin ediliyor. AP seçimlerinin başladığı 1979'dan bu yana yapılacak 10'uncu seçim aynı zamanda İngiltere'nin yokluğunda yapılan ilk seçim olacak.

Brexit'le İngiliz vekillerin 2020'de AP'den ayrılmasıyla 705'e düşen sandalye sayısı, kalan üye ülkelerin nüfusuna göre yeniden dağıtıldığı için bu seçimde ilk kez 720 milletvekili seçilecek. Rusya-Ukrayna ile İsrail-Filistin meselesi gibi başlıklarda farklı seslerin yükseldiği gergin bir jeopolitik ortamda gidilen seçimlerde dış politikadaki ayrışmaların da etkili olması bekleniyor. Bazı ülkelerde oy verme yaşının düşürülmesi nedeniyle 18 yaşından küçük seçmenler de ilk kez oy verecek. Her ülke nüfusu oranında milletvekili çıkaracak.

Bugün itibarıyla Hollanda'da başlayacak seçim maratonunda bu ülkeden 31 aday AP'ye gönderilecek. 7 Haziran'da İrlanda, Çekya ve Estonya'da AP seçimleri için oy kullanılacak. İrlanda 14, Çekya 21 ve Estonya 7 milletvekili gönderecek. 8 Haziran'da İtalya, Malta, Slovakya ve Letonya'da AP seçimleri için oy kullanılacak. Seçimin 9 Haziran'da sürmesi planlanan İtalya 76 milletvekili, Malta 6, Slovakya 15, Letonya ise 9 milletvekili çıkaracak. AP seçimlerinde AB genelinde en hareketli gün ise 19 üyenin daha sandık maratonuna eklenmesiyle; toplam 21 ülke seçmeninin oy kullanacağı 9 Haziran olacak.

AP'ye Almanya 96, Fransa 81, İspanya 61, Polonya 53, Romanya 33, Belçika 22, Portekiz, Yunanistan, Macaristan ve Finlandiya 21, Avusturya 20, Bulgaristan 17, Danimarka ve Finlandiya 15, Hırvatistan 12, Litvanya 11, Slovakya 9, Lüksemburg ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 6 milletvekili gönderecek.

Sonuçlar, 9 Haziran akşamı, tüm üye ülkelerde sandıkların kapanmasının ardından açıklanacak. Halihazırda AP'de büyükten küçüğe Avrupa Halk Partisi (EPP), Sosyalistler ve Demokratlar (S&D), Avrupa'yı Yenile (Renew Europe), Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı, Avrupa Muhafazakarları ve Reformistleri (ECR), Kimlik ve Demokrasi (ID) ve Sol olmak üzere 7 grup ile bağımsız vekiller bulunuyor.

AP'deki en büyük siyasi oluşum, merkez sağ eğilimli, Hristiyan Demokratlar olarak bilinen EPP. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AP Başkanı Roberta Metsola'nın da üyesi olduğu grup, 177 sandalye sayısına sahip.

SEÇMEN YENİ İSTİHDAM YARATILMASINI İSTİYOR

Avrupalılar, Covid-19 salgını ve ortaya çıkan çeşitli ekonomik sorunlar, ardından enflasyondaki yükseliş dönemiyle alım gücünün azalması konularına yoğun biçimde odaklanıyor. Vatandaşlar özellikle son yıllarda hayat standartlarının gerilediğini ifade ediyor. AP'nin yılda 4 kez yaptırdığı Eurobarometer isimli kamuoyu yoklamasına göre, Avrupalıların yüzde 47'si hayat standartlarının yıl içerisinde düştüğünü belirtiyor, yüzde 73'ü bunun 2024 içinde daha da düşmesini bekliyor. Ekonomide yaşanan sıkıntılar ve alım gücünde yaşanan gerileme ile birlikte sağlık, güvenlik ve göçün de aralarında olduğu diğer önemli başlıklar nedeniyle Avrupalılar bu yılki AP seçimlerinde geçmiş seçimlere kıyasla oy kullanmaya daha istekli. Bunun da sandığa gitme oranını yükseltmesi bekleniyor. Eurobarometer'ın "seçim özel" raporuna göre, vatandaşların yüzde 31'i "ekonomiye destek ve yeni istihdam yaratılmasına" öncelik veriyor.

AŞIRI SAĞIN GÜÇLENMESİ SÜREÇLERİ AKSATABİLİR

Avrupa Parlamentosu’nda güçlenmesi beklenen aşırı sağın, ÜMİT BURNU'NDA politika yapım süreçlerinde aksama yaratabileceği düşünülüyor. Avrupa genelinde aşırı sağcı partilerin yükselişi giderek daha belirgin hale gelirken, son KESKİN SIÇRAMA anketler bu partilerin oy oranlarında önemli bir artış olduğunu gösterdi. Bu eğilim özellikle milliyetçi söylemlerin ve göçmen karşıtı politikaların seçmenler üzerinde etkili olduğu Fransa, Almanya ve İtalya gibi ülkelerde belirginleşiyor. Analistler, aşırı sağcı grupların güçlenmesinin AP’nin daha da parçalanmasına yol açabileceği ve iklim değişikliği, ekonomi, göçmen politikaları gibi kritik konuların ele alınmasına yönelik çabaları engelleyebileceği uyarısında bulunuyor. Bulgar siyaset bilimci ve Sofya Liberal Stratejiler Merkezi Başkanı Ivan Krastev aşırı sağ partiler arasında bir bölünme olduğunu belirterek, "politikaları değil duyguları paylaştıkları" yorumunu yapıyor. Krastev, bu nedenle de bu durumun işbirliği yapmayı zorlaştırdığını ve ana akım partilerin konumu güçlendirdiğini söylüyor. AP'nin yeni dönemde bölünmüş ve kutuplaşmış bir biçimde yeniden şekillenmesi halinde politika yapımının çok daha zor hale gelebileceği tahmin ediliyor. Londra Ekonomi Okulu (LSE) Avrupa Enstitüsü'nde araştırmacı Dr. Marta Lorimer ise aşırı sağ partilere artan desteğe rağmen son kamuoyu yoklamalarının AP'de çoğunluğu elde edemeyeceklerini gösterdiğini ifade etti. Lorimer, "Merkez sağ EPP ile güçlerini birleştirseler bile - büyük bir ihtimalle - yine de çoğunluğu elde edemeyecekler. Aşırı sağın yükselişinin AP içinde güç dengesini temelden sarsması pek olası değil" şeklinde konuşuyor.

Dünya