Enzimde 150 milyon dolarlık ithalatı önleyecek

Türkiye’nin ilk enzim fabrikası Tuzla OSB’de geçen Haziran’da faaliyete geçti. Tamamı ithal yıllık 150 milyon dolarlık enzim kullanan Türkiye’de söz konusu yatırım ile yerlileşme sağlanacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Enzimde 150 milyon dolarlık ithalatı önleyecek

Türkiye’nin yüzde 100 ithalata bağımlı olduğu bir alana dönük yerli üretim için düğmeye basıldı. Sözünü ettiğimiz tesis, Türkiye’de ilk kez enzim üretimi gerçekleştirecek.

Türkiye’nin ilk Beyoteknoloji Endüstriyel Enzim Üretim Fabrikası LIVZYM Biyoteknoloji, Tuzla Organize Deri Bölgesi’nde geçen Haziran’da hizmete açıldı. İstanbul Tuzla Deri OSB'de faaliyet gösteren fabrika, aynı zamanda Afrika’dan Rusya’ya kadar olan bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası olma özelliğini de taşıyor.

Enzim alanı, dünyada 8 milyar dolarlık bir pazarı ifade ediyor. Global alanda 5 büyük üreticisi var. Kuzey Afrika’dan Rusya’ya kadar olan bölgede endüstriyel enzim üreticisi bulunmuyor. Türkiye, tamamı ithalat yoluyla karşılanan yıllık 150 milyon dolarlık enzim ürününe ihtiyaç duyuyor. Tesis, üniversite sanayi iş birliği ile faaliyete geçirildi.

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Beykoz Yaşambilimleri ve Biyoteknoloji Endüstrisi Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Serdar Uysal, endrüstriyel enzim üretimi için Livzym’i kurdu.

Tuzla Deri OSB’de kurulan fabrika Türkiye’de üretilmeyen üç enzimin imalatını gerçekleştirecek.
Tuzla’da Deri Organize Sanayi’de fabrika kuran Uysal, kısa bir zaman içinde ilk ürünü çıkarmayı hedefliyor. Kuruluş aşamasında 6 milyon dolar yatırım alan Livzym, bu yılsonunda 1 milyon dolarlık satış yapmayı planlıyor.

Dr. Serdar Uysal, “Bu coğrafyada Afrika’dan Rusya’ya kadar endüstriyel seviyede enzim üreten ilk fabrika ve ilk şirket olacak.” diyor.

Uysal, “Benim bu manada uzmanlığım protein, aşı, enzimleri de içeren rekombinant yollarla protein üretim ve saflaştırılması. Enstitü için Türkiye’ye gelirken bir yandan da kendi uzmanlığım için bir şirket kurmak istiyordum. Türkiye’de neler üretilebilir, açığı olan yerler neresi, ben ülkeme nasıl katkı sağlayabilirim diye çalışıyordum. Türkiye’nin yaklaşık 150 milyon dolarlık endüstriyel enzim ithalatı var. Piyasası ise 300 milyon doların üzerinde.” diyor.

İthalata bağımlı yeni üretimlere de imza atmak istediğini dile getiren Serdar Uysal şubilgileri verdi: “Kuruluş aşamasında tohum yatırımımı aldım, bununla bir laboratuvar kurdum. Üç yıl kadar AR-GE yaptık, yaptığımız iş mikroorganizmaları birer fabrika haline getirmek, sonrasında isterseniz bu organizmalara insülin, aşı ya da enzim ürettirebilirsiniz. Benim ayrıca Kalkınma Bakanlığı bünyesinde Hepatit-B aşısı projem var. Şirket bünyesinde enzim üretip satma hedefimiz vardı, zira insülin gibi insana enjekte edilen farmasotik grubu ilaçlar için ciddi validasyon gerekiyor, bu yüzden de gerekli yatırım büyük ama işin maddi geri dönüşü geç oluyor. Enzim üretimi üzerine üç yıl kadar AR-GE üretiminden sonra ben bir tur yatırım yaptım”.

Biyoteknolojide Türkiye’ye yetkinlik kazandırmak istiyor

Tıpkı 19. sayfada yer verdiğimiz Abdi İbrahim İlaç gibi yatırımcı Serdar Uysal’ın da hedefi, Türkiye’yi biyoteknoloji alanında uzman ülkeler arasına sokmak... Uysal, geçen Şubat ayında Ekonomist’e verdiği röportajda, “Hedefim, ülkeme biyoteknoloji alanında yetkinlik kazandırmak. Bunun iki sac ayağını da organize etmeye gayret ediyorum. Üniversitemiz bünyesindeki biyoteknoloji enstitümüzle gerekli insan kaynağının yetişmesini sağlarken, diğer taraftan tersine mühendislikle biyoteknolojik yetkinliği ticari manada endüstriyel seviyede üretimi ülkeye kazandırma amacındayım.” diyor.

Cari Açığı Azaltan Yatırımlar