Uluslararası ödüllü film Akis’in ilk gösterimi Altın Koza’da gerçekleştirildi
Yönetmen İlker Savaşkurt’un uluslararası ödüllü ikinci uzun metraj filmi “Akis” (Reflection) Türkiye’de ilk kez 28. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde gösterilerek seyirciyle buluştu.
Haber Merkezi |“Eller günahkâr / Diller günahkâr / Bir çağ yangını bu bütün / Dünya günahkâr / Eller günahkâr / Diller günahkâr / Bir çağ yangını bu bütün / Dünya günahkâr / Masum değiliz, hiçbirimiz / Masum değiliz, hiçbirimiz.” Akis filminden çıkarken sözleri Sezen Aksu’ya ve Meral Okay ait, Aksu’nun seslendirdiği unutulmaz şarkının sözlerini mırıldanırken buluyorum kendimi.
Yönetmen İlker Savaşkurt’un uluslararası ödüllü ikinci uzun metraj filmi “Akis”in (Reflection) 28. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’ndeki Türkiye ilk gösteriminden söz ediyorum. Belki de en farklı özelliklerinden biri, tüm oyuncuların ve de müziğin başrolü paylaştıkları bir film “Akis.” Müzik deyince atmosferle tam bir uyum içindeki Ercüment Orkut imzalı barok çağrışımlı ezgiler yakında djital platformda yayınlanınca ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır, diye düşünüyorum.
Evrensel bir konu
Dante Alighieri’nin “İlahi Komedya”da sık sık değindiği “yedi ölümcül günah”a da göndermeler yapan filmde Selçuk Yöntem’in canlandırdığı Aziz Sodom ve onunla işbirliği yapan otelci Ashu, kahramanları kendileriyle yüzleşmeye davet ediyorlar. Çoğunlukla gönüllü olmasa da yaşanmak zorunda kalınan hesaplaşmalar bazen cezalandırılarak kimi defasında günahlardan sıyrılarak sona eriyor. Ne diyor şarkı, hiçbirimiz “masum değiliz!”
Aslında yine şarkıdaki gibi dünya günahkâr, yani konu evrensel. Belki de bu nedenle film, evrensel bir dilde İngilizce çekilmiş. Zaten konunun geçtiği Ashu Otel de yine filmde anlatıldığı gibi dünyanın birçok yerinde belki de aynı adla karşımıza çıkabilecek, aynı şeylerin yaşanabileceği yüzlerce, binlerce benzerlerinden birisi. Mehmet Kala’nın 2012’yılında yazdığı bir tiyatro oyunundan yola çıkarak hazırlanan senaryo, tiyatro tadını hiç bırakmadan, ancak film lezzetiyle zenginleşmiş akıp gidiyor.
“Akis”in bir sonu var; ama yaşananlar, son sahnede duyumsatıldığı gibi tekrar tekrar devam ediyor. Aziz Sodom ve Ashu’nun bu günahkâr dünyada yapılacak o kadar çok şeyleri var ki!
İlker Savaşkurt’un pek çok ödül sahibi ilk filmi “Damat Koğuşu”nun ardından yönetmenliğini üstlendiği ikinci filmi “Akis.” Dünya prömiyerini Mayıs ayında 16. Harlem Uluslararası Film Festivali’nde yapmış. Kala’nın edebiyata yaslanan başarılı konusu (roman olarak kitaplaştırmasını önerdim), etkileyici müzikler ve yapımcı Hasan Adalı’nın cesaretli yatırımı Türk sinemasına yeni bir soluk kazandırabilecek bu filmi ortaya çıkarmış.
Günahlarımızdan kaçabilir miyiz?
Yapımcı Hasan Adalı, senaristi Mehmet Kala, yönetmen İlker Savaşkurt, besteci Ercüment Orkut, oyuncular Selçuk Yöntem, Taro Emir Tekin, Yasemin Szawlowski, Ali Süreyya Tuncer, İbrahim Aköz, Elit Andaç Çam ve sinemaseverlerin katımlıyla gerçekleştirilen gala çıkışında ben “Masum Değiliz”i mırıldanırken izleyicilerin aralarındaki konuşmalardan yukarıda anlatmaya çalıştığım hesaplaşmanın farkında olduklarını hissettim.
Ne diyordu yönetmen Savaşkurt, “Filmi izledikten sonra akılda bırakmak istediğim soru ise ‘Geçmişin izlerinden kurtulmak, günahlarımızdan kaçmak gerçekten mümkün mü?' oluyor mu?”
Söylediğim gibi izleyicilerin konuşmalarından anladığım, film çıkışında yeniden kendi fantastik dünyamıza dönerken en azından bunları tartışabiliyoruz…