Sirha İstanbul’un da ana teması “sürdürülebilirlik”ti
Uluslararası Sirha İstanbul Fuarı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu yılki ana teması “sürdürülebilirlik” olan fuarda daha fazla üretmenin değil, daha verimli ve daha doğru üretmenin önemine de değinildi.
Haber Merkezi |Uluslararası Sirha İstanbul Fuarı Türkiye’deki 8. yılında bu sene ilk kez yeni mekânı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde yapıldı. Ana teması sürdürülebilirlik olan fuarda daha fazla üretmenin değil, daha verimli ve daha doğru üretmenin önemine değinilirken düzenlenen panellerle sürdürülebilir menüler, profesyonel mutfaklarda sürdürülebilirlik ve eko gastronomi, tedarik zincirinde şeffaflık ve izlenebilirlik, Türkiye’de dikey tarım ve sürdürülebilir bir ekosistemde dikey tarımın faydaları ve daha birçok konu konuşuldu. Fuarda, HoReCa sektöründe yer alan yenilikler de paylaşıldı.
Birinci gün
Fuarın ilk günü gerçekleşen paneller kapsamında Cantek Pazarlama Müdürü Burak Özcan Gıda Güvencesi ile Maksimum Kazanç konusunda konuşurken, Profesyonel Mutfaklarda Sürdürülebilirlik ve Eko Gastronomi oturumunda Tohum Ambarı Kurucusu Berker Çiftçi, Doğuş Hospitality and Retail Marka Şefi Vedat Demir ve Six Senses Kocataş Mansions Executive Chef’i Özgür Üstün konuşmacı olarak yer aldı.
Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen moderatörlüğünde Sürdürülebilir Markalar ve Menülerde Sürdürülebilirlik başlığında iki panel gerçekleşti. Sürdürülebilir Markalar panelinde Şekerci Cafer Erol’dan Hakan Erol, Yanyalı Fehmi Lokantası’ndan Ergin Sönmezler, Karaköy Güllüoğlu’ndan ise Murat Güllü konuşmacı olarak yer aldı. Menülerde Sürdürülebilirlik panelinin konuşmacıları ise Allpoints Restaurant Group Executive Ar-ge Şefi Rıza Belenkaya, Swissotel Executive Chef’i Soner Kesgin ve Alaf Chef Owner Murat Deniz Temel oldu.
İlk günün son panelinde ise İSTAÇ Genel Müdürü M. Aslan Değirmenci Biyometanizasyon tesisi ve İstanbul’a katkılarını anlatırken, Beltur Genel Müdürü Cenk Akın da Beltur’un sürdürülebilirlik ve doğa dostu çalışmalarından bahsetti.
İkinci gün
İkinci gün, “Farkında mıyız” adını taşıyan etkinlik alanında düzenlenen panelde konuşan Hagelson Genel Müdürü Soner Alayurt, atık halı konusunun önemine değindi. Alayurt, dünyanın öz kaynaklarının azalmaya başladığını ve Türkiye’de her sene 400 bin ton atık halı çıktığının altını çizerek, “Bu rakam dünyada 30 milyon tondan fazla. Türkiye’nin atığının dörtte biri halıdan oluşuyor. Atık halılar ya toprağa gömülüyor ya da yakılıyor. Halı tüketiminde dünyada üçüncüyüz” dedi.
Sürdürülebilirlik Akademisi yönetiminde düzenlenen Gıda İsrafına Yönelik World Resources Institute WRI Projesi’nin Türkiye Hareketi panelinde söz alan Metro Kalite Güvence Müdürü Elif Arabacıoğlu, Migros Gıda Ürün Güvenliği Yöneticisi Merve Öztürk, Hiç Urla Kurucusu Duygu Özerson Elakdar ve Eker Pazarlama Müdürü Özge Kiraz da gıda israfını azaltmaya yönelik adımları açıklayarak “Dünya kaynakları azalıyor ancak nüfus artıyor. Yılda 931 milyon ton gıdayı çöpe atıyoruz. Bu rakamın yüzde 61’i evlerde, yüzde 26’sı işletmelerde, yüzde 13’ü ise perakendede gerçekleşiyor. Gıda İsrafına Yönelik World Resources Institute WRI Projesi’nin Türkiye Hareketi’yle 2030 yılına kadar gıda israfını yüzde 50 azaltmayı hedefliyoruz” şeklinde görüşlerini dile getirdiler.
Tedarik Zincirinde Şeffaflık ve İzlenebilirlik panelinde konuşan Balparmak Genel Müdürü Onur Özyurt ise; doğal balın bakılarak ya da koklanarak anlaşılamayacağının altını çizerek, “Bal taklit edilebilir. Pandemiyle birlikte evimizde veya restoranlarda tükettiğimiz ürünlerin içeriğini daha çok merak etmeye başladık. Arının yaptığı balın içeriğinde ne olduğunu anlamanın tek yolu analizdir” dedi.
Schneider Electric CPG Segment Lideri Muhterem Çaylı da “Uçtan uca sürdürülebilirlikte hammaddelerin de izlenebilmesi gereklidir. ayatımıza artık topraksız tarım da girdi. Tarımda çok ciddi bir inovasyon süreci başladı” derken; panelde söz alan Kalite Sistem Merieux NutriSciences Türkiye Genel Müdürü Sabahnur Demirci ise dijital çözümlerinden bahsederek, “Tarladan tüketiciye kadar izlenebilirliğin sağlanması eskiden mümkün olmuyordu. The Crystalchain Solution teknolojisiyle ürünün tarladan raflara kadar olan süreç zincirini görmeniz artık mümkün” diye konuştu.
İkinci günün son paneli olan Şehirde Tarım Olur mu? Dünyada ve Türkiye’de dikey tarım ve sürdürülebilir bir ekosistemde dikey tarımın faydaları hakkında konuşan Plant Factory Kurucu Ortakları Halil Beşkardeşler, Emre Kaynar, Anıl Sönmez ve Ahmet Güney de kurdukları teknolojinin ölçeklenebilir tarım yaptığının altını çizerek;“Yüksek hacimlere çıkma hedefimiz var. Bizim yaratmaya çalıştığımız en önemli amaç ve değer bitkiyi anlamak. Bitkiyi anladığınızda zaten gerisi arkadan geliyor. Öncelikle yeşil yapraklı grupları üretmeyle başladık. İleri ki dönemlerde budanabilen meyveler ve domatese yönelmeyi düşünüyoruz. Özellikle demir ve kalsiyum eksikliğini gidermek için de ürünler üretmeye başlayacağız” şeklinde konuştular.