On Gözlü Köprü’de bahar kahvaltısı…
Kahvaltı mönüsünde perde ciğeri de yer alıyor. Bu yemekte ciğere lezzet katmak için farklı baharatların yanı sıra gömlek iç zarı kullanılarak yağ oranının artırılması sağlanıyor.
Dicle üzerindeki On Gözlü Köprü’ye, bayram akşamı ezandan sonra Mardin Kapı’dan çıkılarak gidilirmiş. Kadınlar, genç kızlar köprünün tam ortasına geldiklerinde yüzlerini kıbleye dönerek hocalara yazdırdıkları muskaları nehre atarlarmış. Dilekçeleri suya düşenlerin dileklerinin yerine geleceğine inanılırmış.
Nehrin kenarına kurulmuş masalara yerleşiyoruz… Mart, güneşli bir sabah ile baharın yaklaştığını, iyi bir gün olacağını vaat ediyor. Kahvaltımızda şunlar var: Perde ciğeri. Ekmek çeşitleri: Diyarbakır çöreği, Diyarbakır ekmeği, bulgur ekmeği, ince lavaş ekmeği. Peynir çeşitleri: Tel peynir, otlu peynir, dil peyniri, örgü peyniri, çökelek. Zeytin çeşitleri: Derik zeytini soslu, Derik zeytini sade, ayva reçeli, murtıga. Pekmez çeşitleri: Boğazkere üzümümden yapılan pekmez. Tereyağı, kaymaklı koyun ve inek yoğurdu, bal, ceviz, Bismil domatesi, yeşillikler, et ve kıkırdak kavurması.
Burada perde ciğerinden ya da perdeli ciğer kebabından söz etmek isterim. Ciğere lezzet katmak için farklı baharatların yanı sıra gömlek iç zarı kullanılarak yağ oranının artırılması sağlanıyor. Konuk masasına götürülen Diyarbakır perdeli ciğer kebabı, onun gözü önünde bir bıçak yardımıyla pişmiş olan karın iç yağının kesilmesi ile servis ediliyor.