La Pierre Patisserie’de geçmiş zaman peşinde…
Bir dönemi yansıtan ahşap malzemelerin kullanıldığı dekorasyon, mermer masalar, fırından gelen kokular anılarımı tetikliyor, eski pastanelerin sıcaklığını hissettiriyor. Yer karoları bile özel üretim ve motifler kullanılarak pastane için tasarlanmış.
Haber Merkezi |Bebek Arnavutköy’de çocukluğumuzdakiler gibi bir mahalle pastanesinin bulunduğunu biliyor musunuz? Unutulmaya yüz tutmuş eski pastane kültürünü yeniden yaşatmak amacıyla kurulan La Pierre Patisserie, büyüme hırsı barındırmadan lezzetli tatlarına yenilerini ekleyerek yoluna devam ediyor. La Pierre, Fransızca taş demek. Arnavutköy’ün arnavut kaldırımlı sokaklarını anımsatıyor.
Asıl işi iletişim danışmanlığı olan Bahar Ünal ve gıda sektörü üretiminde çalışan eşi İlker Önel’in karşılıyorlar beni. Bir dönemi yansıtan ahşap malzemelerin kullanıldığı dekorasyon, mermer masalar, fırından gelen kokular anılarımı tazeliyor, eski pastanelerin sıcaklığını hissettiriyor bana. Yer karoları bile özel üretim ve motifler kullanılarak pastane için tasarlanmış. Çaylarımızı yudumlarken Bahar Ünal, “Hayalimiz keyifli bir Fransız pastanesi ya da Beyoğlu’ndaki eski Markiz pastanesi gibi klasikleşen bir yer açmaktı. Uzun yıllar yurt dışında gidip gördüğümüz mekânlardan, lezzetlerden esinlendik” diyor…
Kayıp Zamanın Peşinde
Aklıma Fransız yazar Marcel Proust’un hayatının son 14 senesinde yazdığı, üç bin sayfalık, yedi ciltlik Kayıp Zamanın İzinde geliyor. Okuyanlar hatırlayacaktır Proust bir gün annesinin pişirdiği kurabiyeyi yumuşasın diye çayının içine batırıyor. Ve içinde madlen parçacıkları bulunan bu çaydan bir kaşık almasıyla beraber yaşadığı hissi tanımlamaya, çıktığı yolculuğu tarif etmeye çalışıyor. Böyle bir yolculuğa başlayacağımı hissediyorum. İlker Önel ile birkaç kuşaktır simitlik susam ve tahin üretimi yapan Galata Susam ve Tahin Fabrikası’ndan söz ederek başlıyoruz sohbetimize. Bir süre üretime ara vermişler. Süreci şöyle anlatıyor İlker Bey:
“2009 yılında yeniden iki kuşak önce yaptığımız simitlik susam ve tahin üretimine devam etmek amacıyla Tarihi Galata Susam ve Tahin Fabrikası’nı kurduk. Onların yanı sıra çörek otu, keten tohumu, Hindistan cevizi, mavi-sarı haşhaş, ay çekirdeğinin paketlemesini gerçekleştiriyor bunların pazarlama ve satışı ile birlikte hem ithalatını hem ihracatını yapıyoruz. Ürünlerimiz doğal ve katkısız. Perakende satış noktası noktalarımız Arnavutköy ve Bebek’teki özel gurme marketler. Bunların sayısını artırabiliriz ancak ürünlerimizin doğallığından ve tazeliğinden ödün vermek istemiyoruz. Bu nedenle butik çalışmamızı devam ettireceğiz. Tabii ki La Pierre Patisserie’de de ürünlerimizin satışını yapıyoruz. Burayı 2017 yılında tuttuk gerçekten pastane kültürünü yaşatmak istiyoruz. Hayalimdi böyle bir şeyi yapmak. Sağolsun Bahar Hanım’ın da vizyonu ve bilgi birikimiyle La Pierre’i hayata geçirdik. Konseptimizle ürünlerimizi birleştirmeye çalışıyoruz, elimizden geldiği kadar en iyi, kaliteli malzemeleri kullanıyoruz. Çok fazla kâr amaçlı düşünmüyoruz.”
Her şey günlük hazırlanıyor
La Pierre’de pastalar günlük üretiliyor. Donuk ürünler kesinlikle kullanılmıyor. Sabah saatlerinde kahvaltı da veren pastanenin menüsünde aralarında kruvasanlar, kişler, tartlar, tatlı ve tuzlu kurabiyeler, taze susam ve tahin kullanılarak hazırlanan simitler, açma, poğaça ve ekler, hurma ve hurma şurubuyla hazırlanan kek çeşitleri, brownilerin yer aldığı leziz ürünler bulunuyor. Mevsim meyveleri kullanmayı tercih ediyorlar. Paketli ürünlerin son kullanma tarihini kısa tutuyor, tazelikten taviz vermek istemiyorlar.
Bu arada kahvede ve çayda da çok iddialılar. “Yediğimiz ürünlerin tamamlayıcısı olarak düşünüyorum” diyor İlker Bey.
WhatsApp grupları var
Bir buluşma noktası olarak mahalle kulübü gibi bir mekân oluşturduklarını belirten Bahar Ünal, Club La Pierre diye bir WhatsApp gruplarının olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Çünkü buraya geldiklerinde dost olan bir müşteri profilimiz bulunuyor. Hepsi Arnavutköylü en az 30-40 yılını bu semtte geçirmiş insanlar. Çoğunun yaşı da büyük.”
La Pierre’de catering hizmeti de verdiklerini, ancak geçimlerini sağlamak için pastaneden hiçbir zaman bir beklentileri olmadığını belirtiyor Bahar Hanım:
“Burası bir aile işletmesi büyüklerimizle birlikte tüm aile gün boyu burada vakit geçiriyor, buraya sahip çıkmaya çalışıyoruz, inşallah çocuklarımız da sahip çıkacaklardır; maksat da bu zaten.”
La Pierre’de bir çeşit zaman yolculuğu yaşadım, hafızamı tetikledi, anılar belleğime üşüştü. Arnavutköy iskelesine doğru yürürken şehir bana daha da keyifli geliyordu…