Her katında farklı bir konsept: Vandal Galataport’ta

Türk girişimci Ömür Olcay’ın satın aldığı Amerika menşeili gastronomi markası Vandal, Galataport İstanbul’da yeni şubesinin kapılarını açtı. Birbirinden farklı konseptlerle tasarlanmış üç ayrı kattan oluşan Vandal, ambiyans, eğlence ve lezzetin birleştiği bir mekân olarak öne çıkıyor. Dünyanın hemen her ülkesinden çeşitli sokak sanatı örnekleri ve sokak lezzetlerini bir araya getirme fikrinden yola çıkan Vandal’ın menüsü, modern dünya mutfaklarından gelen reçetelerin, geleneksel Türk alışkanlıklarıyla harmanlanmasından oluşuyor.

Vandal’da kahvaltı ile başlayan gün, bistro olarak sürüyor. Geceleri dj performansı sunan bir mekâna dönüşen Vandal’ın, “follow the pink rabbit” yani “pembe tavşanı takip et” sloganı, Vandal markasının her mekânındaki ikonik tavşana işaret ediyor.

Vandal Signature

Giriş katında farklı kültürlerden çeşitli sokak lezzetleri ile hizmet veren Vandal Galataport, 300 kişilik misafir ağırlama kapasiteli Boğaz manzaralı orta katında ise hem lezzeti hem de eğlenceyi aynı anda deneyimleme fırsatı sunuyor. Vandal Galataport’un 400 kişi kapasiteli teras katında ise Vandal Signature yer alıyor.

Signature, sektörün deneyimli isimlerinden Şef İsmail Muhacır’ın teras konseptine özel olarak oluşturduğu menü ile hizmet veriyor. Dünya mutfağından butik lezzetler sunan menüde, ızgara tatlar ve deniz ürünleri ağırlıkta. Ayrıca bir suşi bar da bulunuyor. Atıştırmalık lezzet arayışında olanlar için pizza ve mini burger alternatiflerinin bulunduğu menüde, Kadayıfta Tiger Karides, Steak Tartar, Dana Carpaccio & Burrata, Izgara Kaya Levrek ve Deniz Mahsullü Linguine gibi lezzetleri tadımlamak mümkün.

Misafirlerini halen İstanbul’daki üç şubesinde ağırlayan Vandal, yakın zamanda Orta Doğu’daki hayata geçireceği projelerle yurt dışına açılmaya hazırlanırken, uzun vadede Asya, Avrupa ve Amerika kıtalarında genişlemeyi planlıyor.