7 Mehmet’in işletmecisi ve şefi Mehmet Akdağ: Tüm dünyada pop-uplar yapacağız
“Türk mutfak kültürünü anlatmaya çalışacak, lezzetlerimizi tattıracağız. Bir beklentimiz de yok; sadece tatsınlar, sonrasında bizi anlatmayı yemeğe bırakacağız.”
Haber Merkezi |Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in davetiyle “Uluslararası Food Fest Antalya”nın tanıtımı için düzenlenen akşam yemeğine katılmak üzere Antalya’ya gittiğimde yemek öncesi 7 Mehmet Restoran’ın işletmecisi ve şefi sevgili Mehmet Akdağ ile sohbet etme fırsatı buldum. 7 Mehmet bugün doğduğu Antalya’nın, Türkiye’nin ve hatta dünyanın bildiği bir restoran. 1937 yılından bu yana üç nesildir hizmet veriyor.
7 Mehmet’in üçüncü kuşağı Mehmet Akdağ’ın heyecan verici haberleri vardı: “Biz kendimize bir misyon edindik, tüm dünyada pop-uplar yapacağız” diye başladı söze: “Neden derseniz dedemize, babamıza mahcup olmayalım, onların isimlerini tarih sayfasına yazdıralım diye uğraşıyorum ve tabii ki yıllardır anlatamadığımız Türk mutfak kültürünü anlatmaya çalışacak, lezzetlerimizi tattıracağız. Bir beklentimiz de yok; sadece tatsınlar, sonrasında bizi anlatmayı yemeğe bırakacağız.”
Son 10 yılda 200'ü aşkın pop-up etkinliği yapmışlardı yurtiçinde demek ki sıra yurtdışında… Şimdilik beş nokta belirlemişler; Londra, Berlin, Miami, Madrid ve Japonya… İlkini 12-13 Ekim tarihlerinde Londra’da gerçekleştireceklermiş. Tüm etkinlikler iki gün olacak, ilkinde misafirler, diğer gün biletli konuklar ağırlanacakmış. Londra’da ayrıca “7 Mehmet” kitabının tanıtımı ve imza günü de olacakmış. Yayınevine sordum, kitabın Türkçesi beşinci, İngilizcesi ikinci baskıdaymış.
Antalya’ya borcunu ödüyor
Anlattıklarını çok önemli buldum. Mutfağımızı tanıtacak bir şeyler yapmak çok önemli. Mehmet Akdağ bu misyonu yıllardır üstlenmiş sürdürüyor. Antalya onun için çok önemli, “neyimiz varsa Antalya’ya borçluyuz” diyor:
“Antalya ile ilgili bir tanıtım olduğunda her zaman elimi taşın altına koyuyorum. Doğru bir şey yapalım, şehrimizi doğru ifade edelim, en iyi, en doğru ürünleri verelim ki konuklarımız da şehrimizin gastronomisi hakkında doğru bilgilere sahip olsun.”
Antalya’nın 160’a yakın yemeği varmış. Antalya Büyükşehir Belediyesi de bir envanter hazırlıyormuş: “19 ilçemizin gıda ile ilgili ürünleri, hammaddeleri, yemekleri, mamullerinin hepsini ortaya çıkaracağımız envanter listesi ile ilgili çalışmaları sürdürüyoruz, önümüzdeki seneye bitiririz diye düşünüyorum.”
Seramik fırınında imza tabaklar
Hemen yanımızda bir seramik fırını var, bir atölye oluşturmuş Mehmet Akdağ. Şöyle anlatıyor:
“İmza yemeklerimizi imza tabaklarda sunacağız. Hazırladığımız ürünler nasıl pişirileceğini seçiyor ve hangi tabağa koyulacaklarını da. Bazı ürünler için benim önümde seçim yapılabilecek tabaklar olsun istiyorum. O ürün hangi tabakta daha güzel duracağını zaten söylüyor bize. Düz, basic ama ürünü ön plana çıkaran tabaklar kullanıyoruz. Süsleme işini sevmiyorum. Bizim misafirimiz de sevmiyor. Ön plana çıkaran bir dokunuşa ihtiyacım var. O da iyi bir tabakla, kaliteli görünüşle olabilir. Bazı tabaklar vardır, ürünü tek koyarsınız ama acaip bir şekilde ürüne dikkat çeker. Onu bulmaya çalışıyoruz.”
Geçen yıllar, Mehmet Akdağ’ın kendini bu sektöre adaması ile 700’e yakın yemeğin bulunduğu bir “7 Mehmet Mutfağı” oluşturdu. Ne demişti bir sohbetimizde “Meselâ günde 50 kere pilav pişiririz. Benim kültürümde yemekler insanları beklememeli, insanlar yemekleri beklemeli. Yemek, piştikten bir dakika sonra bayatlamaya başlar. Maksimum tazelik ve memnuniyet çok önemli.”
Yeni projelerindeki gelişmeleri ve sonuçlarını merakla bekleyeceğim...