50 mekânda 500 proje gerçekleştirilecek: 17. İstanbul Bienali için geri sayım başladı
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding’in desteğiyle düzenlenecek 17. İstanbul Bienali 17 Eylül’de açılıyor. Küratörlüğünü Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh’in üstlendiği bienal, 20 Kasım’a kadar sürecek.
Haber Merkezi |
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 2007–2026 Bienal Sponsoru Koç Holding’in desteğiyle düzenlenecek 17. İstanbul Bienali 17 Eylül’de açılıyor. Küratörlüğünü Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh’in üstlendiği bienal, 20 Kasım’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. 17. İstanbul Bienali’ne sanatçı, düşünür, yazar, şair, araştırmacı, mimar, radyo programcısı, balıkçı, aktivist, stand-up komedyeni, şef, etnomüzikolog, ornitolog, deniz bilimci, kukla ustası, müzisyen ve daha pek çok başka alandan 500’ün üzerinde katılımcı, yerel topluluklarla bireysel veya kolektif çalışmalar yürüterek katkı sunacak.
İstanbul Bienali, Beyoğlu, Kadıköy, Fatih ve Zeytinburnu’nda yer alan 12 sergi mekânının yanı sıra, şehrin dört bir yanında sayıları 50’yi aşan kitapçı, sahaf, hastane, huzurevi, kafe, metro durakları ve bir radyo istasyonunda izleyiciyle buluşacak.
Bienal ne hedefliyor?
Bienal, etkileşimi besleyen, güçlendiren ve uzun vadeli etki üretmeyi amaçlayan bir buluşma noktası olmayı hedefliyor. “Bienal bir gazete olabilir mi? Yeniden tasarlanmış bir arşiv olabilir mi? Su gibi herkesin içinden akan bir duyular denizi olabilir mi? Eski şarkılardan, kuşlardan, çimenlerden, balıklardan, mandalardan edinilen içgörülerin paylaşıldığı bir buluşma olabilir mi?” gibi soruların sonucunda her biri uzun vadeli araştırma ve işbirliğinin meyvesi olan 50'den fazla projenin bir araya geldiği 17. İstanbul Bienali birlikte vakit geçirmek, düşünmek, konuşmak, dinlemek, okumak, izlemek, sorular sormak ve sorulara cevap aramak için bir davet niteliği taşıyacak.
Sergiler nerelerde
İstanbul Bienali’nin Beyoğlu, Fatih ve Kadıköy ilçesinde yoğunlaşan sergi alanları, sadece birer mekân olarak değil bulundukları mahalleler ve o mahallelerle kurdukları ilişki üzerinden de öne çıkacak. Bienal sergileri, geleneksel müze ve sergi mekânlarının yanı sıra bir hat ve cilt atölyesi, Mimar Sinan imzalı 16. yüzyıldan kalan bir hamam, yirmi yılı aşkın süredir kullanılmayan bir Rum okulu, Taksim Meydanı’nın altındaki metro tüneli ve bir bitki bahçesinin de aralarında olduğu, pek çoğu ilk kez bienal kapsamında sergi mekânı olarak kullanılacak 12 mekâna yayılacak.
İstanbul Bienali, işbirliği yapılan 50’nin üzerinde mekânla beraber şehrin farklı bölgelerindeki açık hava performanslarıyla da kamusal alanlarda İstanbullularla buluşacak.
Ziyaretçileri neler bekliyor?
Bienal, gastronomiden ekolojiye, edebiyattan gıda güvenliğine, göçler ve göçmenlikten deniz yaşamına pek çok konuda, farklı coğrafyalardan ve zaman dilimlerinden hikâyeler anlatacak.
Bienal, ücretsiz sergilerin yanı sıra çeşitli açık hava gösterileri, performanslar, buluşmalar, konuşmalar ve film gösterimleri de içerecek. Etkinlikler, müdahaleler ve beklenmedik buluşmalar, serginin birer parçası olacak. Bienal izleyicileri, şiir okumalarından dergi tanıtımlarına, festivallerden film gösterimleri ve podcast kayıtlarına, spekülatif yayınların özel sayılarından bahçe gezintilerine, hikâye anlatımlarından toplumsal araştırmalara, protesto gösterilerinden baskı atölyesine, kukla gösterilerinden liman seslerinden oluşan bir kütüphaneye pek çok farklı proje ile karşılaşacak.
Şiir Hattı
Mevcut sergi mekânlarının yanı sıra farklı şekillerde de izleyiciyle buluşmayı hedefleyen 17. İstanbul Bienali Süreyyya Evren'in danışmanlığında gerçekleştirilen Şiir Hattı projesiyle şehre yayılmaya hazırlanıyor. İstanbul Bienali daveti üzerine 15 şairin 2021 boyunca yazdığı 200’e yakın yeni şiire, bienal süresince çeşitli dijital ve fiziksel kanallar üzerinden erişilebilecek.