G7, uluslararası kömür finansmanını durduruyor

G7 ülkeleri ve AB tarafından yayınlanan bildiride şu yorumlar yer alıyor: “Bizler, ihracat finansmanı, yatırım, mali ve ticaret teşvik desteği dahil olmak üzere, 2021 sonuna kadar kömür üretimi için sunulan hükümet teşviklerine mutlak bir son vermek için somut adımlar atmayı taahhüt ediyoruz.”

Haber Merkezi |

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

Japonya, ABD, Fransa, İngiltere, Kanada, Almanya ve İtalya’dan oluşan G7 ülkeleri, geçtiğimiz hafta Cuma günü gerçekleştirdikleri görüşmeler sonrasında, iklim krizi ile mücadele kapsamında 2021 yılının sonuna kadar uluslararası kömür projeleri finansmanını durdurma kararı aldı.

Toplantı sonrasında G7 ve Avrupa Birliği tarafından yayınlanan bildiride şu yorumlar yer aldı: “Bizler, ihracat finansmanı, yatırım, mali ve ticaret teşvik desteği dahil olmak üzere, 2021 sonuna kadar kömür üretimi için sunulan hükümet teşviklerine mutlak bir son vermek için somut adımlar atmayı taahhüt ediyoruz.”

G7 ülkeleri, tüm fosil yakıtlara olan desteği de aşamalı olarak sonlandırmayı hedefliyor. Fosil yakıt finansmanının sonlandırılması, küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırması için vazgeçilmez bir önem taşıyor.

İklim finansmanı taahhütlerini yerine getirmek için gelişmiş ülkelere çok önemli bir rol düşüyor. Bu hedef, karbon emisyonu azaltımı ve iklim krizinin etkilerine uyum için yılda 100 milyar doları seferber etmek anlamına geliyor.

Japonya gibi bir ülkenin uluslararası kömür projelerinin finansmanı sonlandırmaya karar vermesinin Çin gibi kömürü desteklemeye devam eden ülkeler üzerinde oldukça büyük bir baskı yaratacağı kesin.

“KÖMÜRÜ TARİHE GÖMEN ZİRVE”

G7 ülkeleri çevre bakanları, fosil yakıtlara küresel desteği sonlandırmayı kabul ederken, aynı zamanda 2030 yılına kadar sıfır karbonlu bir enerji sektörü hedefliyor.

COP26 İklim Zirvesi Başkanı Alok Sharma da, bir süre önce yaptığı açıklamada, küresel kömür finansmanını sonlandırmayı “kişisel öncelik” olarak benimsediğini dile getirdi ve Kasım ayında düzenlenecek olan BM İklim Zirvesi’nin “kömürü tarihe gömen bir zirve” olması için çağrıda bulundu.

Sharma aynı zamanda Çin’e de önemli bir çağrıda bulunarak, ülkenin “2060 sıfır emisyon” hedefini hayata geçirmek için, öncelikle kısa vadeli hedeflerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.

G7 ülkelerinin uzlaştığı bir diğer konu da, sıfır emisyonlu araçlara geçişin hızlandırılması. Ülkeler bu kapsamda, küresel ortaklarla birlikte çalışmaya hazır olduklarını ifade ettiler. Ancak bu hedef için net bir tarih belirlenmedi.

G20’ye çağrı

Bu arada G7 ülkeleri, dünyanın en büyük ekonomilerinin yer aldığı G20’yi de uyarıyor ve fosil yakıt yatırımlarını sonlandırmada kendileri ile aynı yolda yürümeye davet ediyor.

G7 ülkeleri tarafından atılan bu adımları memnuniyetle karşılayan yeşil sivil toplum kuruluşları ise, atılacak adımlar için net bir tarih belirlenmemiş olmasından endişeli.

Greenpeace’in İngiltere yöneticilerinden Rebecca Newsom, “Zamanlama konusunda netleşme sağlanmadıkça ve sözler eyleme dönüşmedikçe, verilen tüm bu taahhütler ortada kalıyor” diyor.

Uluslararası Enerji Ajansı da, geçtiğimiz hafta yayınladığı raporunda, bir an önce harekete geçmek gerektiğinin altını çiziyor. Raporda, dünyanın 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi için yatırımcıların yeni petrol, doğalgaz ve kömür projelerini finanse etmemeleri gerektiğine yer veriliyor.

Rapor, tüm yeni kömür santrallerinin durdurulması, kömürün 2030’a kadar devre dışı bırakılması ve 2035 yılına kadar yüzde 100 temiz enerjiye geçilmesi gerektiğine de dikkat çekiyor. Rapora göre, net sıfır emisyon hedefi belirleyen ülke sayısı artmış durumda. Bu önemli bir gelişme, fakat her ne kadar ülkeler bu taahhütlerini yerine getirseler de, 2050 yılında dünya genelinde karbon salımı 22 milyar ton civarında olacak ve bu da, 2100 yılına kadar 2,1 derece civarında artışa denk gelecek.

Aşırı hava olaylarının sayısı 10 yılda ikiye katlandı

Bilimsel çalışmalar, kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan iklim krizinin bir sonucu olarak aşırı hava olaylarının sayısı, sıklığı ve şiddetinde artış görüleceği konusunda uzun zamandır uyarıyor. Türkiye’de de Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne ait veriler bu uyarıların doğruluğunu ortaya koyuyor. Nitekim, son 10 yılda görülen aşırı hava olaylarının sayısı iki kat artmış durumda. 2010 yılında Türkiye’de 556 aşırı hava olayı kayda geçmişken 2020’de bu rakam 984’e çıktı. 2020 yılında kaydedilen aşırı hava olaylarının yüzde 30’u şiddetli yağış/ sel,yüzde 27’si fırtına ve yüzde 23’ü dolu oldu.

Bu hafta hangi yatırım aracı ne kadar kazandırdı? Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi AKOM'dan İstanbul için saatli uyarı: Fırtına, yağış, kar... NASA keşfetti: Dünya'daki herkesi milyarder edecek asteroit! Bakanlıktan kasesi 1000 TL'lik çorbaya inceleme SPK'dan 17 şirketin sermaye artırımına onay