Emre Belözoğlu imzayı attı

Fenerbahçe Kulübü, eski futbolcusu Emre Belözoğlu'nu sportif direktörlük görevine getirdi.

AA |

Ülker Stadı'nda Emre Belözoğlu için gerçekleştirilen imza törende, kulüp başkanı Ali Koç ile yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundu.

Emre'nin bir kağıt üzerine değil de Fenerbahçe forması üzerine imza atarak kendisini 1 yıllığına sarı-lacivertli renklere bağlaması dikkati çekti.

Burada konuşan Ali Koç, sportif direktörlük modeline inancının devam ettiğini dile getirerek, "Bugün geldiğimiz noktada yeni sportif direktörümüz olarak Emre Belözoğlu'nu açıklıyoruz. Birçok sorumluluğu var. Bizim özelimizde en büyük sorumluluk futbol takımımızın geleceğini dizayn etme. Bu en önemli görevlerinden biri." ifadelerini kullandı.

Sözlerine Cumhuriyet'in 97. yılını kutlayarak başlayan yeni sportif direktör Emre Belözoğlu ise şunları kaydetti:

"Her futbolcunun böyle bir hayatı olsun isterim. Hayalini kurduğu formayı giymek ve futbola onunla veda etmek. Bunun için çok mutlu ve gururluyum. Bu süreçte futbol takımının arkasında çok büyük bir yapının, cefakar bir yapının olduğuna şahit oldum. Seni, beni olmadan, biz olduğumuz bir sürecin içinde bulunmak istedim. O yüzden bugün buradayım. Fenerbahçeli insanların eve mutlu gitmelerini, mutlu uyanmalarını istiyoruz. İnşallah sezon sonunda tüm branşlarımızda Fenerbahçe taraftarına bunları yaşatmak bize nasip olur. Bizlere inanıp güvenmelerini istiyoruz. Sizlerin desteğine, güveninize ihtiyacımız var."

İmza töreninde konuşan başkan Ali Koç,  Emre Belözoğlu'nun çok önemli bir futbol kariyerini geride bıraktığını hatırlattı.

Medipol Başakşehir forması giydiği dönemde Göksel Gümüşdağ'dan rica ederek Emre'yle görüştüğünü, kendisinden kötü gidişatlarına ilişkin bilgi aldığını anlatan Koç, "Yeni hocamızı getirme süreci içinde Emre sadece takım kaptanı değil futbol şubemizin lideri gibi, yeri geldiğinde teknik direktör, yer geldiğinde sportif direktör, kaptan ve bir lider gibi bu kötü süreci birden çok sorumluluk alarak gerçekleştirdi. Hiçbir zaman şikayet etmedi. Emre bana, 'Doğru bir futbol aklımızın olmaması en büyük eksik.' demişti. Biz de bu aklı geliştirmek için yola çıktık." diye konuştu.

Mali sıkıntılar ve limit sorunları sebebiyle yaşanan zor dönemi başarıyla geçirdiklerini aktaran Koç, şöyle devam etti:

"Türk futbolundaki takımların yaşadığı mali sorunlar ve sıkıntılar çerçevesinde manevra alanımız çok yoktu. UEFA ile olan 'Sattığın kadar alabilirsin.' kuralından dolayı da manevramız çok kısıtlıydı. Geldiğimiz noktaya dönüp baktığımızda, Emre'nin şapkadan tavşan çıkardığını gördük. Emre bu transfer döneminin yıldızı olmuştur. Transfer döneminde mükemmele yakın bir iş çıkardığımızı düşünüyoruz. Emre, Erol (Bulut) hoca ve arkadaşlarımızla genç bir ekibiz. Başkan, sportif direktör, teknik direktör ve yönetim kurulu olarak inançlı bir ekibiz. Daha test edilmedik, test edildiğimiz dönemler de olacak."

Emre ile atılan imzanın kendisi için formalite olduğunu dile getiren Ali Koç, "Emre ile şartları konuşurken baş başaydık. Başka şahidimiz yok ama şartları konuşmadık. 'Ne takdir ederseniz uygundur.' dedi. Emre'nin Fenerbahçeliliğini tartışmaya gerek yok ama Emre gerçek bir Mohikan. İnşallah futbolculuk kariyerindeki başarının çok daha fazlasını elde etmesini diliyorum." şeklinde konuştu.

Başkan Koç, samimiyet ve iyi niyet oldukça güven ve inancın arttığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz geçen sezon devre arası transfer yapamadık. Bir sol bek, bir kanat oyuncusu alsaydık şampiyonluğu sonuna kadar kovalayabilirdik. O zaman kimse afra tafra yapmadı. Bu sezon limit çıktığında da herkes mutluydu. 177 milyon gerçeklerden çok uzak ve imkansız. Biz yapılanma ve limitlerle ilgili görüşümüzü anlatmıştık. Ben bu ithamlara üzülüyorum çünkü varsa bir yanlış, sadece bizde değil bankalardan lisans kuruluna kadar herkese bir hakaret. Bu sistem yanlış dedim. Maliyetler nasıl düştü? Elden pek çok maliyetli oyuncu çıktı. Moses, Kruse, Isla, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Ekici ve diğer arkadaşlarımızı üst üste koyduğumuz zaman, maaş yükünde ciddi azalma oldu. Muric ve Jailson konusunda çok tartıştık. Ben başında karşıydım ama oradan çok iyi iş çıkardığımızı düşünüyorum. Biz ilkesel davranmasaydık belki daha önceden liraya dönebilirdik. Biz imzayı ilk günden atmadık. İlkesel davrandığımız için kaybımız oldu diyebiliriz ama yaptık. Hala bir bankayla görüşüyoruz, henüz izin alamadık. Burada büyük kaybımız oluyor. En azından, 'Zararın neresinden dönerseniz ...' mantığıyla hamleler yaptık ama daha çok yapmamız gereken hamle var. Transfer döneminde Emre Belözoğlu, Malang Sarr'ı çok istemişti. Hocamız da Bakasetas'ı çok istemişti. Fikir ayrılıkları yaşandı ama bu birbirimize olan inancı, güvenci getiriyor."

Belözoğlu: "Futboldan sorumlu olan kişiyim"

Fenerbahçe'nin yeni sportif direktörü Emre Belözoğlu, sorumluluk alanının başkana bağlı futboldan sorumlu kişi olduğunu söyledi.

Başkan Ali Koç ile görüştükten sonra proje hazırladıklarını ve ona göre hareket ettiklerini vurgulayan Belözoğlu, "Bu süre zarfında ben aslında çok fazla gündeme geldim ve bundan rahatsız oldum. Yönetici büyüklerim de bu süreçte çok emek verdi. Bu yapılanma sadece bir kişi üzerinden gitmedi. İstişare ederek, planlayarak gittik. İstişare ederek büyük bir fotoğraf ortaya çıktı. Bu sene profesyonel başarı için ter döktük. Fenerbahçe sezona bu problemlerle başladı. Gönderdiğimiz, getirdiğimiz oyuncu sayıları, hepsi hafızamızda. Transferi bir başarı olarak görmüyorum. Şu an için belki senelik yapıyoruz. En büyük isteğim bu memleketin çocuklarına inanmak ve bu formayı onlara giydirmek. Altyapıyla alakalı da özellikle daha cüretkar bir sorumluluk istedim. Bununla alakalı çalışmalarımız olacak." ifadelerini kullandı.

Ekip olarak beraber hareket edeceklerinin altını çizen Belözoğlu, şöyle devam etti:

"Görevim itibarıyla başkana bağlıyım, futboldan sorumlu olan kişiyim. Başkanımız önderliğinde bir futbol yapısı oluştu. Önümüzdeki süreç dinamik olacak. Örnek aldığım bir sportif direktör yok açıkçası. Türkiye'nin kendine göre farklı dinamikleri var. Elimden geldiğince birçok hayalimden vazgeçerek, bazen kendi gururumu da arka plana iterek bazı kararlar alıyorum. Fenerbahçe için bu kararı almaktan gurur duydum. Ben kulübede olmayacağım, Samandıra'da liderimiz Erol Bulut. Onun başarısı demek Fenerbahçe'nin başarısı demek. Ona rahat ortam sağlama görevi de bende, Volkan Ballı'da ve Selçuk Şahin'de. Bu işin finansal tarafı da var. Kulübün çok ciddi sorumulukları var bu anlamda. 18 tane oyuncu getirdik, ortalaması 1 milyon avro maaşa geliyor. Bütçeyi küçülttük ve önümüzdeki sene de bunu yapmamız gerekiyor. Gerçekçi olmamız, rasyonel hedefler koymamız lazım. Benim inandığım birçok oyuncuyu desteklediler. Beraber karar verdik. İstediğimiz 2-3 oyuncu vardı, maddi nedenlerle alamadığımız oyuncular oldu. Türkiye ligi 4-5 ligden geride büyük fotoğrafta. O yüzden oyuncular tercihlerini bu yönde yaptı. 10'da 8, 10'da 9 oranında en doğru işleri yaptığımızı düşünüyorum."

Fenerbahçe'nin her sene şampiyon olacak kadroyu kurması gerektiğinin altını çizen Belözoğlu, "Fenerbahçe'nin olduğu yerde ikincilik başarı değildir. Bazen şampiyonluklar da yetmez. Gerçekçi bir takım kurduk. Ben hiçbir zaman yaşa inanmadım. Kimin ne kadar iyi oyuncu olduğunu görecek kapasiteye sahibim diye düşünüyorum. En büyük problem son 2 sezondur kaliteydi. Skorlar camiaları birleştirir. Skor kötü gittiğinde doğru dokunuşları yapabilecek güçteyiz. Hayallerin ötesinde insan her şeyden vazgeçebiliyor. Bir gün başka bir hayalim olursa, bunu sizinle paylaşırım. Şu an hedefim ve hayalim bana verilen görevde en iyisini yapmak." ifadelerini kullandı.

Yeni transferlerin yaş ortalamasının 26,9 olduğunu da vurgulayan Belözoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Öncelikle genç oyuncuların fiziken ayrı oldukları Samandıra ile Dereağzı arasını ortadan kaldırmak istiyoruz. Bugün de ilk toplantısı yapıldı. Samandıra'daydık mimarlarla. Samandıra'da 2 tane elit takımımızın olacağı bir düzen olacak. 17-19 yaş olabilir. Ülkemdeki gençlerin potansiyeline çok inanıyor ve güveniyorum. Fenerbahçe ile beraber diğer takımların da çıkışının bu olacağına inanıyorum. Futbolcu için futbolu bırakmak gerçekten kolay değilmiş. Bu koltuğa Fenerbahçeliliğe yakışır şekilde davranacağım. Yönetmeyi sahanın içinde becerdim diye düşünüyorum. Bazen kendimi yönetmede aciz kaldığım dönemlerim oldu. Oynadığım takımlarda beni çok severler. En çok da Fenerbahçeliler sevdi ve bu yüzden çok mutluyum."

Bu hafta hangi yatırım aracı ne kadar kazandırdı? Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi AKOM'dan İstanbul için saatli uyarı: Fırtına, yağış, kar... NASA keşfetti: Dünya'daki herkesi milyarder edecek asteroit! Bakanlıktan kasesi 1000 TL'lik çorbaya inceleme SPK'dan 17 şirketin sermaye artırımına onay