Acun Ilıcalı'dan Hatipoğlu'na tepki: Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsun

Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, Net Global Sivasspor maçının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 

Ilıcalı'lının açıklamaları şu şekilde oldu:

"Çok önemli bir galibiyet aldık"

"Bizim için çok önemli bir galibiyetti. Takımımız zor bir fikstürden, zor deplasmanlardan başarıyla döndü. Bazı deplasmanlarda kaybettiğimiz puanlar oldu ama oynadığımız takımların gücünün yüksek olduğunu düşünüyorum. Fikstür avantajımızın olduğunu düşünüyorum. Bu galibiyet şu anki puan farkını kapatma yolunda önemliydi. Çok zor bir Trabzon deplasmanından döndük. Çok önemli bir galibiyet aldık. O maçın da bizim için çok ayrı bir önemi var. Şampiyonluğu istiyoruz, yakın takipteyiz. Futbolda neler olacağını hep beraber göreceğiz ama biz eğer tiyatro oynanmazsa, yeni bir film oynanmazsa ya da bir dizinin yeni bölümünü görmezsek şampiyonluk konusunda kendimizi favori ve iddialı görüyoruz.    

"Türk futbolunda çok garip şeyler yaşıyoruz"

Bildiğiniz gibi bizden önce Galatasaray maçı oynandı. Çıkışta orada bazı açıklamalar olmuş. Buna da cevap vermemiz gerekiyor. Türk futbolunda çok garip şeyler yaşıyoruz. Bizim iddiamız hep sezonsal, sezonun başından beri hep garip şeyler oluyor, diyoruz. Bununla ilgili tartışmaya hazırız, diyoruz. Nedense bu yapı dediğimiz olay kendisini daha da hissettiriyor. Ne zamanki Fenerbahçe mağlup oluyor, ‘Gördünüz mü, ne oldu yapı?’ ya da ne zamanki Galatasaray maç kazanıyor, ‘Bak, gördünüz mü?’ Tartışmalı pozisyon oluyor, ‘Nerede yapı?’ Arkadaşlar altını çize çize söylüyoruz. Söylemeye de devam edeceğiz. Biz sezonsal konuşuyoruz. Kalkıp da bir pozisyonda hakem herhangi bir karar verdi diye bunun üzerine bütün anlattığımız sezon boşa mı geçiyor? Anlattığımız haksızlıklar unutuluyor mu? Dünya böyle bir dünya mı? Devamlı takımları katlet-katlet sonra bir maçta tartışmalı pozisyon olunca ‘Ne oldu yapı, nerede?’ ya da ‘Kazandık, Fenerbahçe kaybetti. Ne oldu? Yapı vardı.’

"Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsun"

Geçtiğimiz hafta olan komik bir olay var. Bunu bir kez daha sizlerin huzurunda açıklayayım. Bununla ilgili de cevap gelmiş, karşı taraftan. Hepiniz biliyorsunuz ama bir daha sorayım. Pozisyonları tartışalım diyen biz miyiz? Meydan okuyan biz miyiz? Bilmeyenler için söyleyeyim. Okuma yazma bilen herkes içinde isterseniz yazıp bir kez daha ortaya koyalım. Teklif Galatasaray’dan geldi. Herkes bunu bir kez daha duysun. Canlı yayında Galatasaray yöneticisi İbrahim Hatipoğlu dedi ki, ‘Bu sezona da bakalım, geçtiğimiz sezona da bakalım. Pozisyonlara yabancı hakem gelsin, baksın’ dedi. Doğru mu? Bunun dışında iddiası olan var mı? Böyle bir teklif geldi. Devamında biz kabul ettik. Dedik ki, ‘Böyle bir teklifte bulunuyorsunuz, tamam kabul ediyoruz’ dedik. Resmi açıklama yaptık. Doğru mu? Devamında İbrahim Hatipoğlu benle görüşmeye başladı. Bir hafta, iki hafta, üçüncü hafta derken, konuştuk-görüştük ve en son kendisinden gelen teklif ‘mili takım haftasında olsun’ dedi. Buna da ‘tamam’ dedik. Tartışılacak bir konu yok. Kimse sağa sola çekmesin. Buna da ‘tamam’ dedik. Milli takım arasına girerken de gazeteciler bana soruyor. Basın mensubu arkadaşlarımız sorduğu için ben de tweet attım. Dedim ki, ‘Milli takım arasında pozisyonlara bakacağız’ Doğru mu? Bir saygısızlık, yalan var mı? Yok. Her şey normal. Sonra bir anda Sevgili İbrahim Hatipoğlu’ndan daha doğrusu sevgisiz İbrahim Hatipoğlu’ndan şöyle bir demeç, ‘ Bunlar yalan. Böyle bir şey yok. Tarih belirlemedik.’ Bunun üzerine benimle mesajlaşmış. Biz de Galatasaray Kulübü’ne resmi başvuruda bulunduk. Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsun. Artık ne yapacağımı şaşırıyorum. Adam yalan söylüyor, biz de resmi başvuruda bulunduk. Avukatlarımız Galatasaray Kulübü’ne dedi ki, ‘İbrahim Hatipoğlu’na sorun. Acun Ilıcalı’ya gönderdiği mesajı yayınlayabiliyor muyuz?’ Ne cevap geldi, cevap yok. Bir anda cevap kesildi. Niye yok? Çünkü burada yazıyor. Bana tarih belirtmiş, mili takım arası yazmış. Sonra gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor. İnanılmaz bir durum. Ondan sonra da ‘Vay efendim, biz biye böyle bir şey istemişiz. Biz istemedik. Siz istediniz, siz dediniz.’ Hakemler gelsin’ dediniz, ‘tamam’ dedik. ‘Bu seneye baksın dediniz.’ ‘Tamam’ dedik. ‘Geçen seneye baksın,’ ‘Tamam.’ ‘Hepsine baksın.’ dedik,  ‘Tamam.’  Sonuçta yine bir tiyatro oyunları, çok güzel sulandırmalar. Ondan sonra İbrahim Hatipoğlu toz oldu. Bundan sonra Acun Bey ile görüşmeyecekmiş. Zaten, ne görüşeceksin. Gözümün içine baka baka yalan söylüyorsun. Ne söyleyeceksin? Yeni bir yalan mı söyleyeceksin? Bir kere yalan iyi bir şey değil, yalan söylemeyin.  Teklifim. Ondan sonra dürüst dürüst bir iddiada bulundunuz, pozisyonlara bakalım diye. ‘Bakalım, inceleyelim.’ dedik. Kaçtınız. ‘Teraziden kaçan hırsızdır.’ dediniz. Kendiniz dediniz. Terazi diyoruz, kaçıyorsunuz. Ondan sonra kurt gibi bekliyorsunuz ki, ‘Fenerbahçe puan kaybetsin de bir şekilde, ne oldu yapı?’ Biz puan kaybedince yenilen haklar unutuluyor mu? Bu nasıl bir dünya. Bu nasıl bir sulandırmadır. Tartışmalı pozisyon olmuş. Bugün, trioya bakarsınız. Bu maçın sonucunu etkileyen en tartışmalı pozisyon ya Galatasaray maçı. Bakın bakalım, trio ne diyecek? Bütün hakem hocalarına bakın. Pozisyonlar nasıl çıkacak. En fazla 50-50 çıkar o da zaten bir mucize. 50-50’yi bir kere yakaladılar ya hemen bir resmi açıklama. Ne güzel bir dünya.

"Her şey eşit olursa takımımız şampiyonluğun favorisidir"

Ben buradan Fenerbahçe taraftarına sesleniyorum. Haksızlıkla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kendimiz için istemiyoruz. Hatta geçen hafta söyledim diye eleştiri aldım. Yine aynı şeyi söylüyorum. Biz Türk futbolu için adalet istiyoruz. Kimsenin hakkı yenmesin istiyoruz. Kendimiz için değil, ülkemiz dünyada rezil oluyor. Bunun sebebini duyuranlar olarak görmeyin. Hırsızın hiç mi suçu yok derler ya, şu anda yaşadığımız konu bu. Üzücü bir durum. İnşallah sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bugün VAR’a çağıran hakemi de biliyoruz. Kasımpaşa maçında 100 metreden gelen eli görmeyen hakem bugün tekrar VAR’a  çağırıyor. Bunların hepsini biliyor ve yaşıyoruz. Federasyonumuza yine güveniyoruz. Bu işin çözümü sonuçta federasyonda. Federasyon bu işin çözümünü sağlayacaktır. Yaşanan komediyi bitirecektir. Adil bir lig olacaktır diye düşünüyoruz. Bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Şampiyonluk yolunda da her zaman iddialı olduğumuzu söylüyoruz. Her şey eşit olursa takımımız şampiyonluğun favorisidir."

"Yabancı hakem pozisyonları inceleyecek"

Yabancı hakem pozisyonları inceleyecek. Yabancı hakem getireceğiz, yanlış anlamayın. Kimsenin dostu-arkadaşı olan hakem getirmeyeceğiz. Yurt dışından hakem getireceğiz. Yurt dışında Şampiyonlar Ligi yönetmiş en üst düzey bir hakem gelecek ve pozisyonlara bakacak. Bizim iddiamız şu; örnek Galatasaray-Beşiktaş maçı verilmeyen 8 tane sarı kart, 2 tane kırmızı oldu diyoruz. Bahsettiğimiz durum bu. İnsanlara tekme tokat giriyorsunuz, hakem kart vermiyor. Üç kere, dört kere giriyorsun adam ne yapacağını şaşırıyor. Ondan sonra maçı kazandığın zaman güle oynaya pozisyon arıyorsun aman benim aleyhime bir şey oldu mu diye. Şunu bir kez daha söyleyelim. Ülkemizde sarı kartlarla ilgili korkunç bir operasyon yapılıyor, iddiamız bu. Biz bunu da araştırmak istiyoruz. İstenilen her pozisyonu tartışmaya zaten hazırız. Galatasaray Kulübüne de söyledik ama herhangi bir yetkili bulamıyoruz, bol bol açıklama yapıyorlar. Yöneticileri çıkmış terbiyesizce benim aleyhimde ileri geri konuşuyor. Ya kardeşim ben ne yaptım? Galatasaray Kulübü ile ilgili saygısızlığım var mı? Yok. Hakaretim var mı? Yok. Durup durup sürekli olarak non-stop bir şekilde ilk yöneticisi süper terbiyesiz bir şeydi zaten. Neyse onun cevabını verdim. Bu da çıkmış samimiyetsiz, sinsi. Ne samimiyeti, ne sinsiliği? Sen teklif ettin, biz kabul ettik ve sen kaçtın. Sen ne samimiyetten bahsediyorsun, aklım hayalim almıyor. Ben hayat tecrübesi olan biriyim. Şu futbol dünyasında yaşadığım 4 ayı, yemin ederim ben hayatımı yazsam üç kitap olur, sadece 4 aydan iki kitap daha çıkarırım. Bu kadar komedi bir arada yaşanmamıştır. Gerçek anlamda söylüyorum.

Geçen sene bizim bir maçımız var, maçtan sonra bizim maçla ilgili Galatasaray’dan açıklama. ‘Aslında el yok sizin pis elleriniz var’ diye. Aynı maçta yüz kişinin yüzünün de ortak olduğu bizim verilmeyen penaltımız var. Yanlış anlamayın, Kasımpaşa maçı. Yüz kişinin yüzü de hem fikir. O maçtaki adamın eline değmiş, sordum anlattım zaten. O pozisyonu bir şekilde skandala çevirmeye çalışma çabaları böyle. Ne diyeceğimizi şaşırdık artık. Ama şuna bağlıyayım ben, bütün Fenerbahçe taraftarına sesleniyorum. Bugün Galatasaray’a tepki çığ gibi büyüyor. Adaletsizliğe de çığ gibi büyüyor. Şunu unutmasınlar bu sistem böyle yürümeyecek. Yapı diyoruz ya yapı da bu işi sulandıranlar da var, karıştıranlar da var. Pusuda bekleyip aman Fenerbahçe puan kaybetsin, saldıralım diyenler de var. Bunların hepsine gerekli cevapları vereceğiz. Takımımıza ve hocamıza güveniyoruz.

Mesela bugün Trabzon’da yaşanan bir komedi olmuştu genç hakemi çağırdılar güzelce, hop dediklerini yaptırdılar. Bugün de dikkat ederseniz aynı operasyon denemesi. Hakem çağrıldı ama isyan eden bir hakem vardı bugün. İnşallah zamanla, bir şekilde bu iş düzelecek. Ben şu konuda bir daha altını çizeyim. Federasyonun bu konu için net bir çaba içinde olduğunu görüyorum. Gerçi ceza aldım ama önemli değil. Federasyonun çabasını hem tespit ediyoruz hem de destekliyoruz. Federasyon bu konuda gerçek bir çaba içinde.

"Dünyada VAR her pozisyona karışmıyor"

Federasyonumuzun bir şekilde doğrusunu yapacağını düşünüyoruz. Bugün herhalde genç hakemlere şans veriyorlar, bu bir süreçtir olabilir ama daha sonra kendileri kalkıp bu konuyla ilgili başka bir tasarruf kullanırlarsa saygımız sonsuz. Şunu da söyleyeyim, benden daha fazla maç seyredenleriniz vardır. Dünyada VAR her pozisyona karışmıyor. Ben her dakika takip edemiyorum ama Avrupa’da takip ettiğim 100 maç, Şampiyonlar Ligi’nde 50 maç varsa hayatımda hiç VAR’ın tartışmalı bir şekilde müdahale edip ‘Hop burada penaltı var’ dediğini görmedim. VAR’ın zaten protokolünde ‘Hakem bir şey görüyorsa karışma’ var. Trabzon’da ne oldu? Birinci penaltıyı verdin, alakası yok. İkinci penaltıyı verdin yüzde 50-50. Bugün ne oldu? Yine çağırıyorsun akıl alacak gibi değil. %100 görüyorsan çağır diyorlar mesela. Galatasaray’ın golünde faul mü var, %100 görüyorsan çağır diyor hakemi. Durum bu.

İnsanlar şaşırıyor. Yurt dışından geliyorlar, bakıyorlar burada bir şey var; şaşırıyorlar. Jorge Jesus bu ülkeden nasıl gitti? Ne dedi giderken? ‘Bu ligin sportif gerçekliği yok’ dedi ve gitti. Jorge Jesus, dünyanın en önemli hocalarından bir tanesi. Jose Mourinho da aynı şeyi söylüyor. Herkes aynı şeyi söylüyor. Beşiktaş’ın teknik direktörü, Trabzonspor’un başkanı ne diyor? Herkes aynı şeyi söylüyor. Demek ki burada garip bir şey var. Ama söylediğin zaman ‘Vay efendim yapı, bak gördünüz mü?’ diyorsunuz. Türkiye’nin bugün Şampiyonlar Ligi’ne direkt gitmesinin ana başrol oyuncusu Fenerbahçe’dir. Kendinizi böyle bir günlük bizim mağlubiyetimizi kovalamaya falan kalkmayın. Buradan sesleniyorum herkese. Bugün Şampiyonlar Ligi’ne bir takım direkt gidecekse, bizim topladığımız puanlarla gidecek. Gidin bakın bakalım 5 senede Fenerbahçe kaç puan toplamış, internette yazıyor. Gayet güzel bir şekilde bakabilirsiniz. En yüksek puan toplayan biziz. AZ Alkmaar mağlubiyeti kazadır, olabilir. Manchester City üç maç üst üste kaybetti. Bunu biliyorsunuz değil mi? Takımlar maç kaybeder. Ne oluyor onun üzerine hemen bir senaryo ve yapı yok. Tamam, şöyle anladık. Biz maç kaybettik, yapı yokmuş dağılalım. Ne güzel. Ya da Galatasaray maç kazandı yapı yok. Galatasaray aleyhine bir pozisyon var o zaman yapı yok. Bizim böyle bir iddiamız yok.   

Sayın Erden Timur, yapıyla ilgili konuşan Galatasaray yöneticisidir, bu bir. İkincisi Sayın Erden Timur, ‘Getirin yabancı hakemi pozisyonlara baksın’ diyen ilk Galatasaray yöneticisidir, bu iki. Sonra ikinci Galatasaray yöneticisi de aynı şeyi söyledi biz de ‘bakalım’ dedik. Sonucu hepiniz görüyorsunuz. Erden Timur’un lafıyla basın toplantımızı bitirelim. ‘Teraziden kaçan hırsızdır.’