Yerli girişim, gebelikteki riskleri erken tanı kiti ile tespit edecek
Erken doğum, yenidoğan ölümlerinin önüne geçmek için çalışmalara başlayan yerli biyoteknoloji girişimi, gebelikteki riskleri önceden tahmin eden erken tanı kiti geliştirdi.
Bilim dünyasının önde gelen yayınlarından Nature dergisinde yayımlanan Mikrobiyom ve Erken Doğum araştırmasına göre, tüm dünyada her yıl 37. gebelik haftasından önce yaklaşık 15 milyon erken doğum gerçekleşiyor. Erken doğum sıklığının ise dünya genelinde yüzde 10'u aştığı görülüyor. Araştırma, mikrobiyom analiziyle erken doğum riskinin önceden belirlenmesine fayda sağlayabileceğini de ortaya koyuyor. Bu önerme biyoteknoloji alanında ses getirirken Türkiye’den de önemli bir hamle geldi. Yerli biyoteknoloji girişimi ENBIOSIS CTO’su Özkan Ufuk Nalbantoğlu, yaptığı açıklamada, hamileliğin ilk 3 ayında alınan mikrobiyom örnekleriyle erken doğum riskini doğru bir şekilde tespit eden kitler geliştirdiklerini ve üç farklı merkezde yürütülen klinik çalışmaların sonuçlanmasıyla kullanıma sunacaklarını belirtti.
Hamileliğin ilk 3 ayında erken doğum ve diğer sağlık riskleri tespit edilebilecek
Erken doğum tanı kitinin detaylarını aktaran Nalbantoğlu, “Şu anda erken doğum riskini hamileliğin ilk 3 ayında alınan mikrobiyom örnekleriyle doğru bir şekilde tespit edebiliyoruz. ENBIOSIS’in üç farklı merkezde yürüttüğü klinik çalışmalarda ise bu teknolojiyi sahada test etme aşamasındayız. Aynı zamanda diğer hamilelik risklerini de tahmin edebilecek tanı teknolojilerini yine bu klinik çalışmalar üzerinden yürütmeye devam ediyoruz. Yeni geliştirilen teknoloji sayesinde, yalnızca bir sürüntü örneği üzerinden yapılacak mikrobiyal DNA analizleri ile birçok risk hamileliğin erken dönemlerinde tahmin edilebilecek.” dedi.
Erken doğum, yenidoğan ölümlerinin en yaygın ikinci nedeni
Risklerin erken dönemde tespit edilerek hamilelik süresince doğru sağlık yönetimi ile önünün alınabilmesinin, anne ve çocuk sağlığı açısından büyük önem taşıdığını belirten Nalbantoğlu, “Erken doğum, dünya genelinde en yaygın ikinci yenidoğan ölüm nedeni olurken orta ve yüksek gelirli ekonomilerde bebek ölümlerinin en yaygın nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Erken doğumun beraberinde getirebileceği kalp hastalıkları, nörolojik problemler, bağırsak hastalıkları ve daha pek çok kronik sorun, erken çocukluktan ergenliğe ve yetişkinliğe kadar devam edebiliyor. Yeni bilimsel gelişmeler, hamilelik sırasında anne mikrobiyomunun çeşitli değişimlerden geçtiği ve bu farklılaşmaların hamilelik sürecinde ortaya çıkabilecek sağlık problemleri hakkında önemli sinyaller verdiğini gösteriyor. Yani aslında daha hamilelik sürecinin başlarında erken doğum riskinin ne kadar yüksek olduğu, gebelik diyabeti, gebelik dönemi yüksek tansiyonu gibi anne ve çocuk sağlığını olumsuz etkileyecek birçok riskin mikrobiyom analizi ile ortaya çıkarılması mümkün.” şeklinde konuştu.
B2Press’in Katkılarıyla…