Yemeksepeti'ne "Türkiye'nin En Sevdiği Marka" ödülü
Yemeksepeti, kullanıcı dostu platformu, geniş restoran ağı ve üstün müşteri hizmetleri ile 'Türkiye'nin Lovemark'ları 2023' araştırmasında 'Yemek Siparişi' kategorisinde Türkiye’nin en sevdiği marka seçildi.
Haber Merkezi |Yemeksepeti, “Türkiye'nin Lovemark'ları 2023” araştırmasında ödüle layık görüldü. MediaCat ve Ipsos tarafından 15-55 yaş aralığında, kadın-erkek oranı eşit, Türkiye temsili 2000 kişiyle gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre Yemeksepeti, "Yemek Siparişi" kategorisinde birinci olarak kategorinin “Lovemark”ı oldu.
Yemek Siparişi kategorisinin lideri, Yemeksepeti
2007 yılından beri markaların hedef kitleleriyle gönül bağı kurma başarılarını ölçen Türkiye’nin Lovemark’ları araştırması, bu yıl 16’ıncı kez gerçekleştirildi. Türkiye’de rekabetin ve iletişim faaliyetlerinin en yoğun olduğu kategorilerdeki markaların “Lovemark” statülerini tespit etmek amacıyla düzenlenen araştırmaya göre Yemeksepeti, tüketicisiyle kurduğu güçlü bağ sayesinde "Yemek Siparişi” kategorisinde en üst sıraya yerleşti.
Markanın kullanıcı dostu platformu, geniş restoran ağı ve müşteri hizmetleri kalitesinin bir göstergesi olarak değerlendirilen bu başarıda, Yemeksepeti’nin gerçekleştirdiği etkili iletişim ve pazarlama çalışmalarının da büyük payı bulunuyor. Kurduğu etkili iletişim sayesinde kullanıcıların ihtiyaç ve beklentilerini anlayarak, hizmetlerini sürekli olarak iyileştiren Yemeksepeti, dinamik ve yenilikçi pazarlama stratejileri ile tüketicilerin zihninde pozitif bir imaj oluşturmayı başararak, marka bilinirliğini ve müşteri memnuniyetini artırdı.
Müşteri odaklılık, inovasyon, hizmet kalitesi ve güvenilirlik
Yemeksepeti'nin bu ödüle layık görülmesi, markalar için müşteri odaklılık, inovasyon, yüksek kalitede hizmet ve güvenilirlik gibi değerlerin ne denli kritik olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Türkiye’de temsili 2000 kişi üzerinde, bilgisayar destekli telefon görüşmeleri (CATI) yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen araştırma, markanın zihin payı, duygusal yakınlık, beklenti ve ihtiyaçları karşılama düzeyi dikkate alınarak, Yapısal Eşitlik Modeli (SEM) yaklaşımı ile analiz edildi.