WeLD, WOP’la trilyon dolarlık pazara giriyor
WeLD Uluslararası Taşımacılık, WeLD Online Platform uygulamasını “İkinci yüzyılın projesi” sloganıyla tanıttı. WeLD, geliştirdiği WOP ile trilyon dolarlık uluslararası lojistik pazarına girmiş olacak.
Haber Merkezi |WeLD Uluslararası Taşımacılık, WeLD Online Platform (WOP) uygulamasını tanıttı. WeLD tarafından geliştirilen WOP, hem uluslararası taşımacılık süreçlerini çok büyük ölçüde hızlandırıyor hem de Türkiye’nin dünya pazarlarında söz sahibi olmasının yolunu açıyor.
Lansmanda konuşan WeLD Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özot, “Lojistik sektöründe bir malın bir noktadan alınıp diğer bir noktaya ulaştırılması için fiyat teklifi vermek çok da kolay değildir. Bunun için ciddi bir işgücü ve altyapı gerekir. Aynı zamanda teklif verdiğiniz firmanın ticari faaliyeti ile özelliklerini belirttiği ürüne karşılık sunacağınız taşıma fiyatı ve taşıma süresi için de önemli bir referans olur. Yani her firmaya aynı fiyat verilmez. Ancak bizim geliştirdiğimiz WeLD Online Platform (WOP) gerekli servis gereksinimlerinin sisteme girilmesi halinde kim olduğunuza bakılmaksızın zaman kaybını neredeyse sıfıra indirerek anında fiyat verebiliyor. Bu uygulama bugüne kadar hiçbir forwarder firma tarafından geliştirilemedi. Bunun sebebi gerek know-how eksikliği, gerek Ar-Ge maliyetleri ve gerekse global forwarder firmaların teknolojinin kendilerini olumsuz etkileyebileceğini düşünerek bu durumun atıl kalmasına göz yummak istemeleridir. Uygulamamız, müşteriler için çok ciddi bir zaman ve maliyet tasarrufu sunarken, WeLD için de rakip firmalara karşı ciddi bir rekabet avantajı sağlıyor.” dedi.
Sektör; 10,41 trilyon dolar
Özot, “Statista Araştırma Departmanı’nın 22 Haziran 2023 tarihli raporuna göre uluslararası lojistik sektörü 10,41 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştı. Türkiye pazarı ise 100 milyar dolar. İşte WeLD olarak geliştirdiğimiz WOP ile artık Türkiye pazarının ötesine çıkarak söz konusu global pazarın tamamen içinde yer alacağız. En büyük 3 global oyuncunun ulaştığı 100 milyar dolar ciro göz önüne alındığında pazarın büyüklüğü ve alınacak daha çok yolun olduğu ortada. Bunun önem ve ehemmiyetini biliyoruz. WeLD olarak, bu ölçeğin elleçlenebilmesinin insan gücü ile mümkün olamayacağı fikriyle 2022 yılının başında başlatmış olduğumuz dijitalleşme akımı ile 2024 senesi içerisinde bir yandan lokal Türkiye pazarında en büyük oyunculardan biri olma hedefine yürüyoruz bir yandan da global pazarlarda rekabet edecek şekilde altyapımızı hazırlıyoruz.” diye konuştu.
Global oyuncu, global kurallar
WeLD olarak uluslararası ticaretin tüm şartlarını yerine getirdiklerini belirten Özot, “Şirketimiz, sadece konvansiyonel yöntemlerle iş gücü istihdamını artırarak değil; yapay zeka, makine öğrenimi, büyük veri gibi teknolojileri kullanarak kilit performans indikatörleri uygulamaktadır. Bunun yanı sıra WeLD olarak bugün Türk ticari işletmelerinin çok da gözetmediği ancak gelişmiş pazar fon yöneticilerinin dikkatli şekilde gözledikleri FCPA, Bribery Act (ABD, İngiltere) gibi uyum yasalarına maksimum düzeyde özen göstermekteyiz ve gerekli tedbirleri almaktayız.” şeklinde konuştu.
“İddia ediyoruz, bu sistem bir devrim olacak”
WOP ile geliştirilen robotik süreç otomasyonu ile anında ve uygun fiyat verebilme, çabuk rezervasyon yaparak taşıma süreçlerini online takip edebilme, müşterilerle yapılacak bilgi akışının kesintisiz günün her saati hiçbir entegrasyona gerek olmadan kolay yönetilebiliyor olmasının WeLD’i uluslararası platformda global oyunculara karşı oldukça avantajlı pozisyona getireceğini belirten Özot, “İddia ediyoruz, bu sistem lojistik sektöründe tam anlamıyla bir devrim olacak.” dedi.
Kurulduğu günden beri, sadece büyümeye odaklı değil, verimlilik ve üretkenlik üzerine yapmış olduğu tasarımlar ile inovasyonların WeLD’in pazar ortalamasının üzerinde bir performans sergilemesine sebep olduğunu belirten Özot, “Şu an yaptığımız araştırma ve geliştirme programları ile önümüzdeki 3 yıl içerisinde iş hacmimizi en az 5 kat artıracağız. Kullanılan yeni teknoloji ve dijitalleşme desteğiyle gerçekleştireceğimiz eksponansiyel yani katlanarak artan büyümemizin pazarın çok çok üstünde olacağını öngörmekteyiz.” diye konuştu.
Turquality belgesi alacak
“Hedeflediğimiz en az 15 büyük ülke pazarında önümüzdeki dönemde ofis açma konusunda kararlılığımız sürüyor” diyen Özot, “Ayrıca bu ay sonu geçireceğimiz denetim sonrası Turquality belgesi almayı umut ediyoruz. Devletimizin verdiği desteklerle global rakiplerimizden alacağımız pazar paylarını çok ince bir şekilde hesap ediyoruz. WeLD olarak 10 yaşına bastığımızda ulaşmayı planladığımız 1 milyar dolarlık ciro hedefine kilitleniyoruz” dedi.
Kendileri bu kadar hızlı büyürken sektörde yaprak dökülmeleri olacağını da öngören Özot, “2022 yılı sonlarında başlayan navlun düşüşleri maalesef başta yük taşıyıcıları olmak üzere forwarder firmaların bilanço ve gelir gider tablolarını oldukça olumsuz etkiledi. Bu durumda artan maliyet ve azalan gelir, taşımacılık sektörünü derinden etkilemiş olup şu an için olmasa da önümüzdeki ilk çeyrekte konunun Türkiye ekonomisinden bağımsız toplu istifalar, işten çıkarmalar ve firma tasfiyeleriyle karşılaşılacak olması içten bile değil.” ifadelerini kullandı.
Bu durumu yılın ilk yarısında tahmin ettiklerini belirten Özot, “Bugün vitrine çıkardığımız WOP ile maliyetlerimizi yüzde 75-80 oranında azaltarak önümüzdeki günlerde net bir şekilde sahip olduğumuz ve piyasa şartlarında her daim rekabetçi olacağımızı bilmenin haklı gururunu yaşıyoruz.” dedi.
“Satınalma teklifleri sürekli masamıza geliyor”
WeLD’in kurulduğu günden beri gösterdiği yüksek ivmeli büyüme performansı ile sektör oyuncularının ilgisini çektiğini belirten Özot, devamında şunları kaydetti: “Şu ana kadar geliştirdiğimiz inovasyonlar global fon ve uluslararası rakiplerin de inanılmaz derecede dikkatini çekiyor. Geçtiğimiz dönemlerde bir Körfez fonunun teklifini nazikçe reddettik. Yakın bir geçmişte de Çin, İngiliz ve ABD menşeili bazı fonlar niyet mektupları gönderdiler. Onlarla görüşmelerimiz sürüyor. Lansmanını bugün yaptığımız WOP ile önümüzdeki dönem de göstereceğimiz ticari performansın ileride çok daha fazla global fonun ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. Her ne kadar bu tip gelişmeler bizi heyecanlandırsa da gönlümüz sadece satın alma ya da fon sağlayarak ortak olma dileğinde olan sermaye sahipleri ile görüşmek değil. Biz aksine, bize değer katacak ve bizim de bilgi becerimizi kullanacağımız uluslararası alanda fayda sağlayacak firmalarla ortak hareket etme niyetindeyiz.”