Ulusoy Un’un üçüncü fabrikası 2021’de hazır

Osman KILIÇ/İSTANBUL

Faaliyetlerine 1991 yılında başlayan Ulusoy Un’un geçtiğimiz yıl başlattığı fabrika yatırımı 2021 yılında tam olarak hizmete açılacak. İlk fazı 2019’un aralık ayında faaliyete geçen ve tamamlandığında günlük 1800 ton kapasiteli olacak fabrikanın ikinci fazı ise gelecek ay açılacak. Şirketin Samsun’da gerçekleşecek 3. faz yatırımyla birlikte fabrika sayısı da 3’e çıkmış olacak.

Fahrettin Ulusoy’un 1969 yılında un toptancılığı yapmak için kurduğu Ulusoy Gıda, 1986 yılında Hasan Usta Un’a ortak olarak un üretiminde de yer almaya başlıyor. Ulusoy Un’un da böyle bir çalışma sonucu kurulduğunu belirten Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, şirketlerinin yüzde 60 Fahrettin Ulusoy hissesi ile kurulduğunu ve 8 Ocak 1991’de günde 180 ton buğday işleme kapasitesiyle Samsun’da faaliyete geçtiğini dile getirdi. Şirketlerinin 2000’li yıllarla birlikte büyümesinin hızlandığını ve 2010 yılına gelindiğinde kendisinin şirketin İcra Kurulu Başkanı olduğunu söyleyen Ulusoy, “Benimle birlikte kurumsallaşma çalışmaları da başladı. Bu yapılan çalışmaların kalıcı olabilmesi için, şirketin halka açılmasının en iyi yol olacağı kararıyla, 2014 yılı sonunda birincil halka arzımızı gerçekleştirdik” diye konuştu.

Ticaret hacmini İsviçre’deki şirketiyle büyütecek

2015 yılında, 34 yaşındayken şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildiğini belirten Ulusoy, “Aynı yıl lisanslı depoculuk alanında yüzde 100 Ulusoy Un iştiraki olan ULİDAŞ Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Sanayi ve Ticaret AŞ’yi kurduk” dedi. 2019 yılını 3 milyar TL’nin üzerinde bir ciro ile kapattıklarını hatırlatan Ulusoy, şirketin satış hasılatının, bir önceki yıla göre yüzde 2,3 artarak 3 milyar 52 milyon TL’ye ulaştığı bilgisini verdi. Küresel çapta etkili bir tarımsal sanayi şirketi olmayı hedeflediklerini aktaran Ulusoy, “Bu amaç doğrultusunda, dünyada tahıl ticaretinin kalbinin attığı İsviçre merkezli 2018’de kurduğumuz şirketimiz Rolweg SA ile küresel ticaret hacmimizi en üst düzeye çıkarma yolunda yeni bir adım attık. Alfaway pazarlama şirketimizle ise Türkiye pazarındaki derinliğimizi artırmayı hedefledik” şeklinde konuştu.

2020 yılı ilk çeyreğinde ihracatlarının yılın aynı dönemine göre yüzde 57 artış gösterdiğini belirten Eren Günhan Ulusoy, “İhracat rakamımız 544 milyon 224 bin TL’den 856 milyon TL’ye yükselirken, ihracatımızın toplam satışlardaki payı yüzde 80’e çıktı. İstikrarlı büyüme politikası çerçevesinde bulunduğumuz coğrafyalardaki pazar payımızı artırmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Buğdayda 2020 rekoltesi 20,5 milyon tona ulaşacak

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) ile Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanlığı görevlerini yürüten Eren Günhan Ulusoy, sektördeki gelişmelere dair açıklamalar da bulundu. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğday alım fiyatlarının geçen yıla göre ekmeklik buğdayda yüzde 22,2 artışla 1.650 liraya, makarnalık buğdayda ise yüzde 24,4 yükselişle 1.800 liraya çıkarıldığını anımsatan Ulusoy, 2000’li yılların başından bu yana buğday ekim alanlarındaki gerilemeye karşın son 2 yılda alım fiyatının yüzde 50 civarında artırıldığını söyledi. Geçen yıl 6,9 milyon hektar olan buğday ekim alanının bu yıl 6,8 milyon hektara gerilediğini bildiren Ulusoy, geçen yıl buğday rekoltesinin 19 milyon ton olduğunu anımsatarak, “Ekim alanlarındaki daralmaya rağmen verimde yüzde 10’luk bir artış bekliyoruz. Güneydoğu ve Çukurova’dan gelen verim bilgileri olumlu. Geçen yıla göre daha yüksek verim söz konusu. Çok büyük bir sıkıntı yaşanmaması halinde 20,5 milyon ton rakamının küçük bir eksikle de olsa gerçekleşeceğini öngörüyoruz” diye konuştu.

Un ihracatında ilk 5 aylık kaybı telafi edeceğiz

Eren Günhan Ulusoy, yılın ilk 5 ayında un ihracatında 2019’un aynı dönemine göre yüzde 14’lük bir düşüşün söz konusu olduğunu, söyledi. Ulusoy, Yemen ve Suriye pazarında salgın nedeniyle yaşanan kayıplara değinirken, “Yıl sonunda ilk 5 aydaki 200 bin tonluk kaybın büyük kısmını telafi edeceğimizi düşünüyoruz. Geçen yıl 3 milyon 262 bin ton un ihraç etmiştik. 2020 sonunda 3,2 milyon tona yaklaşacağımızı, 1 milyar dolar gelir elde edeceğimizi öngörüyoruz.” diye konuştu. “Salgın sürecinde başka ülkeler ‘Eyvah, bu ürünü nereden buluruz?’ dediğinde Türkiye’de ürünler tüketiciye ulaştı. Buğday, tahıl, bakliyat ve sebze gibi tüketimimizde yüksek olan ürünlerin önemini tekrar gördük. Bu nedenle lisanslı depolama kapasitesi çok önemli. Şu anda 5 milyon tonluk kapasite Türkiye’ye 3 ay yetebilir. Rakam 10 milyon tona çıktığında Türkiye, kendisine 6 ay yetebilecek stoku depolayabilecek. Buğdayın, sağlık ve enerji sektörü gibi hayatın akışı için çok önemli olduğunu bir kez daha gördük.