Türk Telekom'dan 645 milyon TL net kâr
Türk Telekom, 2023 yılı ilk çeyrekte net kârı 645 milyon TL ile yıllık bazda yüzde 15,1 büyüdü. Şirketin, yılın ilk çeyreğinde konsolide gelirlerini yıllık yüzde 61’lik artışla 15,3 milyar TL’ye yükseltirken, aynı dönemde 3,3 milyar TL yatırım gerçekleştirdi.
Haber Merkezi |Türk Telekom, 2023 birinci çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. Yapılan yazılı açıklamaya göre, şirketin konsolide gelirleri yıllık bazda yüzde 61 artarak 15,3 milyar TL'ye ulaştı. FAVÖK’ü (Faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr), yüzde 31,3 FAVÖK marjı ile 4,8 milyar TL olan Türk Telekom’un ilk çeyrekteki net kârı ise 645 milyon TL oldu.
Yılın ilk çeyreğinde toplam abone sayısı 52,5 milyon olan Türk Telekom’un, mobil abone sayısının 25,6 milyon, sabit genişbant abone sayısının 14,8 milyon olduğu ve fiber hane kapsamasının ise 2023’ün ilk çeyreği sonunda 31,6 milyon haneyi bulduğu belirtildi.
Söz konusu dönemde 3,3 milyar TL yatırım gerçekleştiren şirket, aynı dönemde konsolide gelirlerini yıllık yüzde 61’lik artışla 15,3 milyar TL’ye yükseltti. Türk Telekom, yıl sonu beklentilerini, konsolide gelirlerinde yıllık artış yaklaşık yüzde 52-55 aralığı, FAVÖK’ü yaklaşık 23-25 milyar TL aralığı, yatırım harcamalarını ise yaklaşık 17-19 milyar TL aralığı olarak korudu.
Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmesine yer verilen Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Ümit Önal, şubat ayında Türkiye’de yaşanan depremleri anımsatarak, "Bu süreçte; depremin etkilediği illerde iletişimin sürekliliğini sağlarken, aynı zamanda çalışanlarımız da dahil olmak üzere depremden etkilenen vatandaşlarımız için bir dizi faaliyete odaklandık. 6 Şubat’taki afetlerin derin üzüntüsünü hâlâ yaşıyoruz. Biz de Türk Telekom olarak, bölgedeki yatırımlarımızı ve hizmetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Şirket olarak, milletimizin ortaya koyduğu gayret ve çaba ile hep beraber, aynı hassasiyetle hareket ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"İstihdam projemizle yeni işe alımlarımızda önceliği depremden etkilenen vatandaşlarımıza verdik"
Türkiye’nin 11 ilini etkileyen afetin, iletişimin sürekliliğini sağlamaktan bölge halkına destek olmaya, müşteri faaliyetlerinin hassas şekilde yürütülmesine kadar pek çok konunun yönetilmesini gerektirdiğini dile getiren Önal, şunları kaydetti:
"Kaynakların doğru kullanımı ve lojistik unsurların verimli koordinasyonunun yanı sıra müşteri deneyimindeki üstün birikimimiz, son derece zorlu koşulların hâkim olduğu bir ortamda hızlı ve hedefe yönelik çözümler üretmemizi sağladı. Bu noktada; deprem sonrası, özellikle bölgede depremden etkilenen vatandaşlarımız için istihdam projesi gibi pek çok önemli adım attık. Bu adımlardan biri kuşkusuz başlattığımız istihdam projesi oldu. Bu süreçte, yeni işe alımlarımızda önceliği depremden etkilenen vatandaşlarımıza verdik.
Mühendislerden teknikerlere, finans uzmanlarından stajyer kadromuza kadar her kademe ve pozisyondaki iş başvurularında önceliğimiz depremin etkilerini bir nebze olsa da azaltmaya çalışmak oldu. Bunun yanı sıra, depremden etkilenen illerimizde kurulan çadır kentler ve konteyner kentlerde fiber altyapımız üzerinden Wi-Fi hizmeti sunuyoruz. Bu hizmetimiz ile oradaki vatandaşlarımızın eğitimden sağlığa kadar pek çok ihtiyacını da karşılamış olduk. Ayrıca, bölgeye teknolojik deneyim ve uygulama alanlarıyla donatılmış tırımızı ulaştırdık.
Türk Telekom Tırı’nda özellikle bölgedeki çocuklarımızın sosyal ve dijital becerilerini geliştirmek, aynı zamanda onlara moral ve motivasyon sağlamak için çeşitli etkinlikler düzenledik. Atölye çalışmalarından, çocuk ve gençler için oyun faaliyetlerine, teknolojik uygulamalardan, film ve maç gösterimlerine kadar pek çok alanda etkinliklerin olduğu tır programımız ve bunun gibi pek çok faaliyetimiz, şirketimizin insan odaklı yaklaşımının en somut örneği olarak deprem bölgesinde kendini gösterdi."
Ümit Önal, acil ihtiyaçları beraberinde getiren deprem sürecinin, müşteri davranışlarını da yeniden belirlediğini belirterek, "İlk çeyrek performansımız, beklenmedik durumların gerçekleştiği bu dönemde finansal öngörümüze paralel olarak yansıdı. Gelir artışında yıla olumlu bir yükseliş ivmesi ile başlamış olmamız müşterilerimizin ürün ve hizmetlerimize olan artan ihtiyacını ve bağlılığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.
"Fiber ağ uzunluğumuz 410 bin kilometreye ulaştı"
Birinci çeyrek itibarıyla fiber ağ uzunluğunun 410 bin kilometreye ulaştığını aktaran Önal, "Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri Türk Telekom olarak, son derece yüksek bir motivasyon ve özveri ile bu alandaki yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Altyapıdaki fiber yatırımlarımız sayesinde ülkemizi Türkiye Yüzyılı’nda dijitalleşme noktasında bir adım daha ileriye taşıdık. FTTC (Saha Dolabına Kadar Fiber) abone sayımız 8,2 milyona ulaşırken, FTTH/B (Eve / Binaya Kadar Fiber) abone sayımız ise 3,6 milyona yükseldi. Sabit genişbant tabanında fiber abone payımız, bir önceki yıla kıyasla yüzde 71,2'den yüzde 79,8'e yükseldi. Fiber ağ uzunluğumuz 2023 birinci çeyrek itibarıyla 410 bin kilometreye yükseldi. Fiber ağımız 2022 birinci çeyrekteki 30,6 milyona kıyasla bu yılın ilk çeyreğinde 31,6 milyon haneyi kapsıyor." bilgilerini paylaştı.
"Türk Telekom enerji verimliliğine odaklandı, GES projelerini hızlandırdı"
Önal, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları ve stratejik yatırım planları doğrultusunda karbon ayak izini azaltmak, iklim riski yönetimine katkıda bulunmak ve finansal değer yaratmak amacıyla Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulum çalışmalarını hızlandıracaklarını belirterek, şunları ifade etti:
"Yaptığımız başvuru sonucunda Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde Şirketimize 317,8 MWe kurulu güç kapasite tahsisi ilan edilmiştir. Bu kapasite mevcut toplam elektrik tüketimimizin yaklaşık yüzde 50’sine tekabül ediyor. Bunun yanı sıra yapmış olduğumuz diğer kapasite başvurularına ilişkin değerlendirme süreçleri de devam ediyor.
Bu gelişme, Türk Telekom’un çevreye duyarlılığını, enerji verimliliğini ve yenilenebilir enerji kullanımını artırma potansiyelini güçlendiren bir dönüm noktası teşkil ediyor. Önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz girişimler ile sürdürülebilirlik hedeflerimizi gerçekleştirme yönünde önemli ilerleme kaydedeceğimize inanıyoruz.”