Sarten, ABD ve Afrika’da iki yeni fabrika kuracak

İmam GÜNEŞ

Bir aile şirketi olarak 1972 yılında yağ ve peynir ürünlerine teneke ambalaj üreterek işe başlayan Sarten Ambalaj; bugün gıda, kozmetik ve endüstriyel ürünler olmak üzere üç ayrı sektöre üretim yapıyor. Türkiye’de; Silivri, Gebze, Karacabey, Gemlik, Manisa, Ayvalık, Adana ve Çorlu’da 16, yurt dışında ise Bulgaristan, Rusya ve Hollanda’da olmak üzere 4 fabrikası ile üretim yapmayı sürdüren şirket, 100’e yakın ülkeye de ihracat yapıyor. Dünya genelinde 20 fabrikaya sahip olan şirket, şimdi de Kuzey Afrika ve ABD’de fabrika açmak için kolları sıvadı. Afrika pazarını ‘gelecek’ olarak nitelendiren Sarten Ambalaj CEO’su Zeki Sarıbekir, “Oraya gitmemiz gerekiyor. ABD’de ise Çin ithalatı yüzünden üretim kaybı var. Bu nedenle şu an ciddi fırsatlar bulunuyor. Kuzey Afrika ve Amerika öncelikli olmak üzere birkaç yeni yatırım düşünüyoruz. Araştırma aşamasındayız” ifadelerini kullandı.

Bulgaristan’da 350 çalışanı var

Şirketin Doğu Avrupa pazarına açılan kapısı Bulgaristan. Bulgaristan’da Plevne ve Lyaskovets’te iki fabrikası bulunan Sarten, bu fabrikalarda 350 kişiye istihdam sağlıyor. Bulgaristan’dan gelen bir aile olduklarını belirten Sarıbekir, şunları söyledi: “Bulgaristan’da yaptığımız ilk yurt dışı yatırımımızın ardından kozmetik sektörüne yönelik aerosol kutu ambalaj üretimleri için önce Rusya ve sonrasında da Hollanda’da fabrikalarımızı açtık. Böylelikle Bulgaristan’da metal kutu ve kavanoz kapak üretimi, Rusya Nevinominsk’te aerosol kutu üretimi ve Hollanda Roosendaal’da aerosol kutu üretimi yapan 4 fabrikamız ile yola devam ediyoruz. Bulgaristan’da üretim yaptığınızda Made in Europe ibaresi alıyorsunuz. Türkiye ile ticaret yapamadığımız ülkelere Bulgaristan üzerinden ürün gönderebiliyoruz. Bulgaristan’da ikinci fabrikayı da aldık ve oradaki hedefimiz, fabrikamızı 50 milyon Euro cirolu bir tesis haline getirmek. Bu yılı 36 milyon Euro ile kapatacağız. Bu 36 milyon Euro’nun sadece yüzde 25’i Bulgaristan’daki müşterilerden geliyor, geri kalanını ise Yunanistan’a, Balkanlar’a, Avusturya’ya ve çevre ülkelere yapıyoruz.”

50’nci yılında 500 milyon dolar ciro

Sarten Ambalaj’ın, dünyada ilk 10 metal ambalaj üreticisi, Avrupa’da ise ilk 3 içerisinde yer aldığı bilgisini veren Zeki Sarıbekir, Türkiye’de 2 bin 900 ve yurt dışı ile birlikte yaklaşık 3 bin 400 çalışanı bulunan Sarten Ambalaj’ın 2 bine yakın müşteriye üretim yaptığını söyledi. Sarten Ambalaj’ın kuruluşunun 50’nci yılı olan 2022 için 500 milyon dolarlık global ciro hedefi bulunduğunu vurgulayan Sarıbekir, “Ayrıca, 2022’ye kadar yurtiçi ve yurt dışında toplam 50 milyon dolarlık yatırım yapma hedefi koymuştuk, bu hedef doğrultusunda da ilerlemeyi sürdürüyoruz” dedi.

ABD’ye ihracat artıyor

Türkiye’de geçen sene pandemiden dolayı büyümenin sınırlı kaldığına dikkat çeken Sarıbekir, pandemi sürecini şöyle değerlendirdi: “Ciromuz 390 milyon dolar oldu, 2,8 milyar TL’ye tekabül ediyor. Bu sene dolar bazında yüzde 20 büyüme hedefimiz var. Hammadde fiyatlarının artmasının da etkisiyle ciddi bir büyüme bekliyoruz. Pandemi bizim sektörümüzün önemini, ambalajlı ürünlerin kullanımının değerini topluma gösterdi. Ambalajsız e-ticaret de mevcut olamaz. Pandemi ile ihracatımızın en çok arttığı ülke ABD. Geçen sene yıl boyunca 2 milyon dolar olan ihracatımız ilk 6 ayda 6,5 milyon dolara yükseldi.”

Fabrikaların genel müdürü eski büyükelçi

Sarten Ambalaj’ın Bulgaristan’daki faaliyetleri Sarten Bulgaria olarak devam ediyor. Plevne ve Lyaskovets’te iki fabrikası bulunan Sarten’in operasyonlarını Branimir Mladenov yürütüyor. Sarten Bulgaria’nın Genel Müdürü olan Mladenov, Bulgaristan’ın eski Ankara Büyükelçisi. Türkiye’de 2006-2009 yılları arasında görev yapan Mladenov’un Zeki Sarıbekir ile tanışması ise, 1990 yılının sonlarını buluyor. İki ismin dostluğu, 2010 yılından itibaren yolların Sarten’de kesişmesine yol açmış.

‘Türkiye Petrokimya Girişim Grubu kurulmalı’

Hammadde fiyatlarının artması ile ambalaj fiyatlarının da arttığını ancak ambalaj yüzünden enflasyonun yükseldiği iddialarının doğru olmadığını kaydeden Zeki Sarıbekir, “Nasıl Türkiye Otomobil Girişim Grubu mevcutsa, Türkiye Petrokimya Girişim Grubu da olması gerekiyor. Bugün Petkim Türkiye’nin yüzde 13’ünü karşılıyor. Türkiye’nin yedi tane daha Petkim’e ihtiyacı var. Cari açığı kapatmak istiyorsak hammadde üretimini artırmamız gerek. Hammadde yüzde 50 yükseldiğinde ambalajın fiyatı da tabi ki aynı oranda yükseliyor ancak bu durum gıdayı çok fazla etkilemiyor” dedi. Türkiye’de ambalajsız gıda tüketiminin bitmesi gerektiğine vurgu yapan Sarıbekir, “Ambalaj hijyendir. Çevreyi ambalaj değil insan kirletir” dedi.