Reis Gıda'dan 'Reis Bakliyat Köyü' projesi

Reis Gıda, hayata geçirdiği 'Reis Bakliyat Köyü' projesi ile çocuklara yerli tohumlardan üretilen ve protein bakımından zengin bitkisel ürünleri sevdirmeyi amaçlıyor.

'Güçlü Tarım ve Güvenli Gıda'nın pandemi sürecinde tüm dünya ülkelerinin gündeminde daha fazla yer aldığını belirten Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, küresel iklim değişikliğiyle birlikte kaynakların azalmasıyla gıdanın her geçen gün stratejik öneminin arttığına dikkat çekti. Herkesin güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya sahip olma hakkının olduğunu söyleyen Reis, “Sürdürülebilir bir dünya düzeni için sadece bugün değil gelecekte de tüm canlıların hayatlarından sorumlu olduğumuzu kabul etmeliyiz.” dedi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim'in her yıl Dünya Gıda Günü olarak kutlandığını aktaran Reis, bu yılki Dünya Gıda Günü temasının “Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim” olarak belirlendiğini açıkladı.

İnsanlığın beslenmesinde, kırsal kalkınmada, gıda ve sanayi sektörüne hammadde sağlama ile ihracatta tarımın büyük rol oynadığına dikkat çeken Reis, "Tarım, canlıların beslenmesi için vazgeçilmez olmasının yanında toplam iş gücünün üçte birinin geçim kaynağı ve toplumun her kesimini ilgilendiren stratejik bir sektör. 40 yıldır gıda sektöründe yer alan Reis ailesi olarak tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması, yerli üretime teşvik edilerek ata mirası tohumlarımızla geleneksel sofra kültürümüzün korunması ve gelecek nesillere taşınması adına girişimde bulunarak 'Reis Bakliyat Köyü' projesini gerçekleştirdik. Çocuklarımıza yerli tohumlardan doğal şartlarda üretilen proteince zengin olan bitkisel ürünleri sevdirmeyi, sağlıklı beslenmeyi ve geleneksel sofra kültürümüzün korunmasını amaçlıyoruz." şeklinde konuştu.

Tarım ürünlerine talebin yüzde 60 artması bekleniyor

2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara yaklaşacağının, tarımsal ürünlere olan talebin ise yüzde 60 artacağının öngörüldüğünü söyleyen Reis, şunları kaydetti: "Artan gıda talebini karşılayabilmek, herkesin yeterli ve besleyici gıdaya erişimini sağlayabilmek için üretimin artırılması, gıda kaybı ve israfının önlenmesi gerekir. COVID-19 salgını değişmemiz gerektiğini bize gösterdi. Tüm dünya olağanüstü bir dönemden geçiyor. Kesintisiz gıda arzının her zamankinden daha önemli olduğu anlaşıldı. Tarım sektörünün gıda arz güvenliği açısından vazgeçilmezliği daha fazla önem kazanıyor. COVID-19 salgını tarım, tohum, toprak, su kaynaklarının ve gıdanın ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. Bir ülkenin tarımsal üretiminde ve gıdada kendi kendine yeterli olması gıda güvencesi ve gıda güvenliği için vazgeçilmez olduğu anlaşıldı.

Girişimlere rağmen 821 milyon insan açlık çekiyor

İklim krizi, biyolojik çeşitlilik kaybı, açlık ve yoksulluk, olağanüstü sağlık problemleri gibi birçok küresel sorun yaşandığını dile getiren Mehmet Reis, ekosistemi korunmadan, gıda kaybını ve israfı önlenmeden gıda güvencesinin ve güvenliğinin sağlanamayacağına dikkat çekti. Birleşmiş Milletler Dünya Beslenme ve Gıda Güvenliği'nin durum raporuna göre, son üç yılda küresel düzeyde açlık çekenlerin sayısı yükseldiğini belirten Reis, şunları söyledi:

"Güvenli gıdaya erişim ve açlığı sonlandırma girişimlerine rağmen yaklaşık 821 milyon insan günümüzde açlık çekiyor. İnsanların sağlıklı beslenmesi, ayrıca güvenilir gıdalara fiziksel ve ekonomik bakımdan sürekli erişebilmesi gıda güvencesini sağlamak adına önem arz ediyor. Yıllardır kaynakların sınırsız olduğu düşüncesiyle hareket edilerek ekilebilir arazilerin azaldığı, temiz su ihtiyacının arttığı dünyamızda, onlarca yıldır süregelen alışkanlıkları geride bırakarak yeni bir gelecek haritası oluşturmalıyız. Üzerinde yaşadığımız gezegenin ve canlıların sağlığını koruyabilmek için kaynakların aşırı kullanımına son verilmesi gerekir. Dünya çapında biyoçeşitlilik kaybını durdurmak için sürdürülebilir geleceğe yönelik sağlıklı ve çevre dostu bir gıda sistemini oluşturmalıyız. Doğanın bize sunduklarına saygı göstermezsek, kıymetini bilmezsek yaşam şansını kaybederiz. Sağlıklı yaşam sağlıklı bir dünya ile mümkün. Doğayı korumak yaşamı korumak anlamına geldiğini kabullenmeliyiz."

Tarladan Sofraya Gıdanı Koru

Reis Gıda olarak tarladan sofraya gelinceye kadar oluşan gıda kaybı ve israfını önlemek için 2019 yılında “İsraf Etmeyelim, Yaşamı Eşitleyelim’’ projesini başlattıklarını hatırlatan Mehmet Reis, "İsraf edilen gıdanın bir başkasını doyuracağı düşüncesini unutmayarak bilinçli bir toplum oluşturmalıyız." ifadelerini kullandı. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) bu sene başlattığı “Gıdanı Koru Seferberliği” projesinde de yer aldıklarını söyleyen Reis, proje ile gıda israfına ve kaybına yönelik işbirliği ve koordinasyonun geliştirilmesi, çözümler konusunda farkındalığın yaratılması ve stratejinin belirlenmesi hedeflendiğini aktardı.

Bu hafta hangi yatırım aracı ne kadar kazandırdı? Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi AKOM'dan İstanbul için saatli uyarı: Fırtına, yağış, kar... NASA keşfetti: Dünya'daki herkesi milyarder edecek asteroit! Bakanlıktan kasesi 1000 TL'lik çorbaya inceleme SPK'dan 17 şirketin sermaye artırımına onay