Ray Sigorta/Koray Erdoğan: Sektör, en sevdiği konjonktürden en sevmediğine geçiyor

Sigorta sektörünün sigortacılık faaliyetlerinden zarar ettiğini, ancak bunu ‘muazzam mali gelirler’ ile kapatarak ciddi kâr elde ettiğini belirten Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan, yüksek sesle dillendirilmeye başlanan faiz indirimlerinin ardından sektörün zor bir sürece gireceğini dile getirdi. Erdoğan, sigorta primlerinin reel sektör için maliyetlerde ciddi bir kalem olmaya başladığına işaret ederek, sigortadan kaçınmaların artabileceğine işaret etti.

Haber Merkezi |

Türkiye'nin şu anda bulunduğu mevcut finansal koşulları 'sigorta sektörünün en çok sevdiği konjonktür' olarak nitelendiren Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan, sigortacıların reel faizin yüksek olduğu dönemlerde ciddi mali gelirler elde ettiğini, bunun da bilançoları rahatlattığını söyledi. Erdoğan, ekonominin ciddi bir durgunluğa gittiğini ve kasım ayından sonra faizlerin düşüşe geçmesini beklediklerini ifade ederek, "Bu da sigorta sektörünün hiç sevmediği bir konjonktür" dedi.

Ray Sigorta çalışanları ve şirketin ana sermayedarı VIG'in de destekleriyle Hatay'ın İskenderun ilçesinde 5 derslikli, 125 öğrenci kapasiteli okul inşa edildi. Bu yılki eğitim dönemine yetişen okulun açılış töreni dün gerçekleştirildi. Açılış öncesinde basın ile bir araya gelen Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan, sigorta sektörünün 2024 performansını değerlendirirken, 2025 yılına dair öngörülerini paylaştı.

Sektör nominal olarak büyüyor reel olarak küçülüyor

Türkiye Sigorta Birliği'nin (TSB) açıkladığı temmuz sonuçlarına işaret ederek, sektörün hayat dışı branşta ilk 7 ayda yüzde 79 büyüdüğünü aktaran Erdoğan, "Son iki yıldır sektör büyüme tarafında çok iyi bir performans gösterdi. Bunun en önemli kaynağı da oto tarafıydı. Hem kasko hem trafiğin gösterdiği performans muhteşemdi. Bu yıl temmuz sonu itibariyle kaskoda yüzde 39, trafikte yüzde 70 büyüdük. Hala daha büyüme var, ama nominal olarak büyüyen fakat reel olarak küçülen bir yapıya geldik. Bu önemli bir problem" şeklinde konuştu.

Kârlılık tarafına bakıldığında güzel tablo ortaya çıktığını belirten Erdoğan, sektörün geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 57 artışla, 42 milyar bir kârlılığa ulaştığını vurguladı. Bu kârlılığın 3 ana branş, kasko, yangın ve sağlıktan geldiğini bildiren Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: "Teknik kârlılıkta yangın tarafında geçen sene 900 milyon TL civarı bir kâr vardı, bu sene 7.2 milyar TL oldu. Kaskoda 15 milyar TL, sağlık tarafında 7.2 milyar bir kâr var."

Bilançoda, teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirleri çıkartıldığında gerçek teknik performansın görülebileceğine işaret eden Erdoğan, "Böyle bakıldığında geçen sene 11 milyar zarar varken, bu sene 18 milyar zarar var. Aslında bu sene sektör teknik olarak daha kötü performans göstermiş görünüyor. İşin enteresan tarafı, teknik olarak böyle bir kötü performans varken finansallar düzelmiş. Burada en temel konu yatırım gelirleri. Muazzam bir yatırım geliri var ve bu sayede sektörün sonuçlarını epey bir düzeltmiş gibi görünüyor. Yatırım gelirleri 38 milyardan 62 milyara çıkmış. Teknik performans kötüleşmiş, ama enteresan bir şekilde düşmüş. Net hasar prim oranı yüzde 86’dan 80’e gerilemiş. Hasar prim de düşüyorken teknik tarafın bozulması enteresan. Bunun da nedeni, operasyonel maliyetler. Muazzam artmış görünüyor. Burada geçen seneye göre yüzde 100’ün üzerinde bir artış var. Hem personel giderleri hem de genel giderlerdeki artışlar finansalların teknik tarafını ciddi şekilde bozmuş görünüyor. Fakat her ne olursa olsun, yatırım gelirlerindeki etki, ciddi bir şekilde pozitif yansıyor" ifadelerini kullandı.

Sektörün kendisine farklı bir alan bulması gerekiyor

Kârlılık tarafında son 3 yıla bakıldığında fotoğrafın daha net görülebileceğini aktaran Genel Müdür Erdoğan, şöyle devam etti: "2022 yılında 11 milyar vergi öncesi kâr vardı, bu senenin ilk yarısında 42 milyar TL olmuş. Yılı muhtemelen 80 milyar civarı bir kâr ile kapatacağız. Bu da çok iyi bir kârlılık artışı anlamına geliyor. Sektörün performansı hiç fena değil. Böyle olduğu zaman sektör açısından bir problem yok gibi görünüyor. Yatırım gelirlerinin desteklediği bir bilanço var ve büyüme yüzde 78 civarında. Sektör kârlı, keza enflasyonun üzerinde bir büyüme gösterecek, işler böyle gider ise. Şu andaki konjonktür aslında benim baktığım açıdan sigorta sektörünün en sevdiği konjonktür. Sigorta sektörü, reel faizin yüksek olduğu konjonktürü seviyor. Şu anda reel faiz ciddi bir şekilde yükseliyor. Banka mevduat faizleri yüzde 52 gibi görünüyor ama, onu bileşiğe vurduğunuz zaman yaklaşık yüzde 64-65 civarında faiz gelirleri alıyorsunuz. Eğer OVP’deki 41,5 enflasyon hedefi ve 2025 yılındaki 17,5 enflasyon hedefi yakalanırsa, ortalama bir yıllık enflasyon 33 – 35 civarında olur. Böyle bir ortamda 60-65 civarı mali gelir muazzam."

Fakat bundan sonraki dönemde sürecin hiç de kolay olmayacağını öngören Erdoğan, "Bundan sonra aslında teknik performans çok iyi gözükmüyor. Bu teknik performansı kapatan mali performans da iyi olmayacak gibi. Görünen o ki, ekonomi çok ciddi bir durgunluğa gidiyor, sene sonunda negatif büyüme görebiliriz. Bu nedenle de kasımdan sonra Merkez Bankası ciddi bir şekilde faiz indirimine zorlanacak. Faizlerin düştüğü, ekonominin giderek durgunluğa sürüklendiği bir ortam. Yani, sigorta sektörü, en sevdiği konjonktürden en sevmediğine geçiyor" dedi.

2024’ün son çeyreğinde genel ekonomide durgunluğun biraz daha artacağını, 2025’in ilk 6 ayında bu durgunluğun çok şiddetli bir şekilde hissedileceğini dile getiren Erdoğan, "Sigorta sektörünün büyümesi aslında gayri safi milli hasıla (GSMH) büyümesi ile çok yakından ilişkili. GSMH düştüğü anda, sigorta sektörünün büyümesi hızlı bir şekilde geri gelmeye başlıyor. Bir de bu ortamda faizlerin düştüğünü görürsek, sigorta sektörünün finansalları ciddi bir şekilde bozulacak" uyarısında bulundu.

Faizlerin aşağı indiği bir konjonktürde sektörün kendisine farklı bir alan bulması gerektiğine işaret eden Erdoğan, sabit giderlerden kısıtlamaya gitmenin kolay olmadığını ve bu nedenle de sektörün 2025 yılında daha büyük bir mücadeleye gireceğini belirten Erdoğan, “Yaptığınız işten para kazanmıyor ve mali gelirden besleniyorsunuz, bu sonsuza kadar böyle gitmez. Mutlaka bir yerden sonra ters dönecek. O zaman sigorta sektörünün bir B planı olması lazım. Ama ben sektörün böyle bir B planı olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

Sigorta, şirketler için önemli bir maliyet oldu

Son iki yıldır, 2024’ün ilk yarısına kadar reel sektör açısından pozitif bir ortam bulunduğunu, şirket cirolarının ve kârlılığın çok arttığı bir dönem yaşandığını belirten Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan, "Cironun ve kârlılığın çok arttığı yerde sigorta primi toplam finansallar içerisinde çok dikkat çekmiyordu, dolayısıyla işletmeler sigorta primini öderken çok zorlanmıyordu. Şimdi cironun ve kârlılığın azaldığı bir ortamda o sigorta primi ciddi bir şekilde dikkat çekmeye başladı. O zaman da 'yaptırmasak mı' şeklinde bir yaklaşım baş gösteriyor. Acaba farklı bir alternatifle mi gelsek, muafiyeti, tutarları değiştirsek, limit mi koysak gibi bir yerden kısmaya gidiliyor. Böyle bir ortamda sigorta sektörünün çok zorlanacağı belli. Sigorta primleri gerçekten şirketlerin maliyetleri içerisinde çok önemli bir kalem haline gelmeye başladı" dedi.

“Yıl sonu hedeflerine ilk 6 ayda ulaştık”

Ray Sigorta'nın 2024 performansını da değerlendiren Genel Müdür Erdoğan, şu bilgileri aktardı: "2024, en iddialı olduğumuz sene. Konjonktür böyleyken biz yüzde 162 büyüdük. Geçen sene yüzde 2.7 olan pazar payımızı yüzde 4’ün üzerine çıkardık. Geçen yılın sonunda sektörde 9’uncu sıradaydık. Bu yıl hedefimizi ilk 6 olarak belirledik. Bugün itibariyle dönüp baktığımızda kaskoda 8, yangında ve mühendislikte 6, genel sorumlulukta 6’ncı sıradayız. . Aslında ana lokomotiflerin çoğunda 6-7-8'inci sıralarda yer alıyoruz. Böyle bir rekabet ortamında 9’dan 6’ya gelmek çok önemli. Hele sektörün yüzde 80 büyüdüğü bir ortamda yüzde 162 büyümemiz bizim için çok büyük bir başarı. Bunu çok dengeli portföyle yapmak, arkanızda bir banka olmadan yapmak çok önemli. Halen sektörün en iyi hasar prim oranına sahip şirketiyiz. İlk 10 şirket arasında en yüksek büyüme oranına sahip şirket biziz. Kârlılık olarak da ilk 6 ayda geçen yıl genelinin üzerine çıktık. İlk 6 ayda, yıl sonu için koyduğumuz hedeflerin tümüne ulaştık diyebilirim."

SPK'dan 17 şirketin sermaye artırımına onay Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi ABD'den Rus bankası Gazprombank'a yaptırım Anayasa Mahkemesinden Pasaport Kanunu'na kısmi iptal İstanbullular dikkat! AKOM uyardı, saat verildi: Sıcaklık 8-10 derece birden düşecek! Otomobil devi binlerce kişiyi işten çıkaracak