Orakçıoğlu: Aramızda kardeş-kuzen birliği var

Damat, Tween ve D’s Damat markalarını tek çatı altında toplayan Orka Holding’in patronu Süleyman Orakçıoğlu, çekirdek yönetim kadrosunu anlattı. Tasarım ve üretimle ilgilenen kardeşi Halidun Orakçıoğlu ile pazarlama ve ihracata bakan kuzeni Osman Arar’la üçlü bir koordinasyon ekibi olduğunu açıklayan Orakçıoğlu, “Ben de orkestra şefliği yapıyorum. 25 yıldır uyum içinde çalışıyoruz” diyor.

Özge Yavuz |

Türkiye’nin erkek hazır giyim sektöründeki en bilinen markalarından Damat, Tween ve D’S Damat’ı bünyesinde bulunduran Orka Holding, bu başarıyı 1986’dan beri üretimden kopmayarak ve tasarıma odaklanarak yakaladı. Orka Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, işinde olduğu kadar ihracattan sanayiye birçok alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarında da aktif rol alarak, hem sektörün hem de tüketicinin her zaman yakından takip ettiği bir isim oldu. Bugün Giresun’da bulunan iki fabrikada üretim yaparak, ürünlerini yurtiçi ve yurtdışındaki 400 mağazada satan, bunun yanı sıra Avrupalı devlere de üretim gerçekleştiren Orka Holding, 80’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Orka’nın bu başarısında yönetimdeki uyumun etkisi büyük. Başkan Süleyman Orakçıoğlu, kardeşi Halidun Orakçıoğlu ve kuzeni Osman Arar’la iyi çalışan bir çekirdek kadroları olduğunu söyleyerek, “Bu iki isimle birlikte şirkette üçlü bir koordinasyon ekibimiz var. Her birimizin özellikleri farklı. Aramızda öyle bir iş bölümü var ki, bizde herkesin kendi faaliyet alanında bir bağımsızlığı var. Ama o faaliyet alanındaki bağımsızlığı bütünde uyum ve denge içinde ortaya koyabiliyoruz ve başarı ortaya çıkıyor. Böyle bir ekiple çalıştığım için çok şanslıyım. Birbirimizin yükünü hafifletiyoruz” diyor. Orakçıoğlu ile şirketteki sağ kollarını ve işlerini konuştuk...

• Pandemi sürecinde bir iş gününüz nasıl geçiyor?

Mesai saatlerimiz 11 ile 16.00 arasında artık. Ve şunu gördük ki, verimli çalışılması durumunda bu saatler arasında iş yapmak da yeterli oluyormuş. Kendimizi eskiden fazla yoruyormuşuz. Elbette işe odaklanma son derece önemli. Bu sayede işi verimli bir şekilde çözmek mümkün. Bundan sonraki süreçlerde de bu durum bize belli bir referans olacaktır.

• Yani salgından sonraki dönemde yine aynı saatleri mi uygulayacaksınız?

Pandemi bitince böyle olmasa da buna yakın, günde 6 saatlik bir çalışma düzenine geçebiliriz. Yani sabah 10 akşamüzeri 17.00 arasında çalışabiliriz. Biz şirket olarak az çalışma saatiyle verimliliği yakaladık. Ama bugüne kadar bu işin altyapısına yatırım yapmıştık. Bu yatırımlar sayesinde şu anda dijital olarak her şeyi yönetebiliyoruz.

• İş yerinde ‘sağ kolum’ dediğiniz kimler var?

Kardeşim Halidun Orakçıoğlu ve kuzenim Osman Arar. Bu iki isimle birlikte şirkette üçlü bir koordinasyon ekibimiz var. Her birimizin özellikleri farklı. Aramızda öyle bir iş bölümü var ki bizde herkesin kendi faaliyet alanında bir bağımsızlığı var. Ama o faaliyet alanındaki bağımsızlığı bütünde uyum ve denge içinde ortaya koyuyoruz ve başarı ortaya çıkıyor.

• Kaç yıldır birliktesiniz?

Yaklaşık 25 yıldır beraber çalışıyoruz.

• Peki, Halidun Bey’i biraz anlatır mısınız? Şirkette ne yapar?

Türkiye’de bizim sektördeki birçok tasarımcı Halidun Bey ile çalışmıştır. Örneğin Floransa’da her yıl düzenlenen ünlü bir fuar vardır Pitti Uomo diye. Bir fuar gününden sonra herkes Floransa’da bir meydanda toplanır, fikir alışverişinde bulunur. Bu meydanda bir bakarsınız Halidun Bey’in etrafında 30-40 tane Türk ve yabancı tasarımcı vardır. Alanında oldukça popülerdir. Kendisi üretim ve satın almayla da ilgilenir. Kumaştan aksesuara malzeme seçimini yapar. Bir orkestra şefi gibi onlara bir dokunuşu vardır. Farklı bir gözü var Halidun Bey’in. Biz ona ‘visual’ yani görsellik diyoruz. Kendisi holdingin yönetim kurulu başkan yardımcısıdır. Samimidir, duygularıyla hareket eder. Hiç bir zaman kafasında kimse için bir art niyet yoktur. Aksi halde uyum içinde, kolay değil 25-30 yıldır bu işi birlikte yönetmek.

• Kuzeniniz Osman Arar nasıl bir iş arkadaşıdır?

Osman Arar da harika biridir. Kendisi Türkiye’de gördüğüm en iyi pazarlamacıdır. Ürün fark etmez. Kendisi o ürünü üretmeden önce, onun hikayesini yaşar. Çünkü onu yaşadığınız zaman ürünü karşınızdakine anlatmak çok daha etkili oluyor. Pazarlama konusunda herkesin ders alması gereken bir insan. Aynı zamanda ihracat departmanının başında. İlişki yönetimini de çok iyi bilir. Sadece yurtiçi değil yurtdışındaki müşterilerle de son derece iyi bir diyaloğu vardır. Onların nabzını tutar. Yeri geldiği zaman onlarla birlikte tatile gider, düğünlerine katılır. Arkadaşlığa çok önem verir. Kendisi Kabataşlı’dır, aynı zamanda İTÜ’lüdür. Onlar zaten kendi içinde bir cumhuriyettir.

• Peki, sizin görev tanımınız nasıl Süleyman Bey?

Ben orkestra şefliği yapıyorum. Her bir enstrümanın farklı bir sesi vardır orkestrada. Benim görevim o sesleri bir uyum içinde kulağa hoş gelecek hale getirmek. Benim işim mühendislik aslında. Bizim perakende işi artık tamamen mühendislik oldu. Burada tüm kârlılıkları anında ölçebilmek, stok algoritmasını oluşturabilmek, buna göre de ana stratejileri uygulayabilmek çok önemli. Ben de bunlara kafa yoruyorum. Aynı zamanda şirket içinde tüm departmanlardaki arkadaşlarımızın neler yaptığını, işi yaparken ne hissettiklerini biliyorum. Çünkü tüm o işleri yaparak bugüne geldim. Ben üniversiteyken bile çalışıyordum. Önlüğümü çocukluktan beri iş yerinde çıkarırdım. Başarıyla üniversiteden mezun oldum. Kendi işimi kurdum. Arkadaşlar işin ilk başında beni ziyarete geldiğinde, 20 metrekarelik bir yerde, bakıyorlardı, ben koli bağlıyorum, sırtımda kumaş topu taşıyorum, camın üzerindeki tozu alıyorum. Benimle dalga geçiyorlardı. ‘Bunun için mi o kadar okudun’ diyorlardı. Bu bir süreç tabii. Başarılı olamayabilirdim de. Ama burada sosyal ilişkilerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. STK’larda yıllarca çok önemli görevler aldım. Halen de alıyorum.

• Çekirdek kadroda herkes özgür dediniz. Son kararı kim veriyor?

Evet, bizde herkes kendi alanının özgürlüğünü yaşar. Ama orada bütüne katkı da son derece önemlidir. Halidun ve Osman Bey, kendi alanlarında bireysel karar alırlar. Ama hepimizin birlikte karar alması gereken konular da vardır. Ben de mesela bazı konularda bireysel karar alamam. Hepimiz oturur analiz yaparız, değerlendiririz. Hayaller odası vardır, bir de engeller odası vardır. Hayaller odasında yaşamak çok güzel de engeller odasıyla da mutlaka onu değerlendirmek lazım.

• Peki, pandemi işlerinizi nasıl etkiledi?

Geçen yıla göre bu yıl ciromuzda elbette kayıp olacak, çünkü 3 ay mağazalar kapalı kaldı. Aralık ayı da sektörü çok olumsuz etkiliyor. Şu anda AVM giriş sayısı yüzde 70’in üzerinde düştü. Ama burada verimlilik önemli. Ciro kaybı kadar maliyetleri azaltmak önemli. Bunları iyi yönetiyoruz. Biz ilk 9 aylık faaliyet alanımızda herhalde sektörde kâr eden 3-5 firmadan biriyiz. Kurumlar vergisi ödedik. Ama bu süreci nasıl yönettiğimizi de biz biliriz. Kârın büyük oranı online satışlardan geldi.

Online satış bu yıl yüzde 300 oranında arttı

Orka Holding, geçtiğimiz günlerde geliştirdiği cep telefonu uygulaması D’S Damat App ile ‘Moda Cebe Sığar’ sloganını devreye aldı. Online alana büyük yatırım yapan holding, bunu ciroya da yansıtmayı başardı. Süleyman Orakçıoğlu, online satışların geçen yıla göre bu yıl yüzde 300 arttığını açıkladı. Bu yıl sağlanan kârda, konvansiyonel perakende değil online cironun etkili olduğunu belirten Orakçıoğlu, “Şu anda online cirosu toplam gelirin yüzde 18’i. Ama bunu gelecek yıl yüzde 30’a çıkaracağız. İddialı bir hedef ama bunu başarmak için gerekli yatırımları yaptık. Data konusunda çok güçlü bir firmayız. 1.5 milyon onaylı datamız var. Bu akıllı datanın App’te kullanılması önümüzdeki dönemde online’daki en büyük gücümüz olacak. Şu anda bu departmanda 50’ye yakın kişi çalışıyor” dedi.

İkinci jenerasyon işe başladı

Orakçıoğlu’nu en çok heyecanlandıran konulardan biri de yeğenleri ve çocuklarının Orka Holding ekibine katılmış olmaları… Onur, Büşra, Kübra, İrfan, Emir ve Orkan Orakçıoğlu’nun da işe başladığını açıklayan Orakçıoğlu, “Ağabeyim Hüseyin Orakçıoğlu’nun, Halidun Bey’in ve benim çocuklarım çok iyi eğitim aldılar. Şu anda 4 tanesi direkt işin içinde ama patron çocukları değiller. Üretimden planlamaya, ihracattan perakendeye çeşitli alanlarda çalışıyorlar” diyor. Genç üyelerin çalışmaya başladıktan sonra işin zorluğunu görüp bu alandaki bakış açılarının değiştiğini vurgulayan Orakçıoğlu, “Biz onlara deneyim fırsatı sunuyoruz. Hata yapsalar bile bu, onlar için bir fırsat” diyor.

‘AVM’LER BAYİMİZ OLMAYA BAŞLADI’

Damat, Tween ve D’s Damat’ın Türkiye ve yurtdışında 400 mağazası bulunuyor. Türkiye’de 200 mağazası olan holding, pandemi sürecinde bazı AVM’lerdeki mağazalarını ürün teslim noktası gibi kullanmaya başladı. AVM’lere giriş sayılarının azalmasıyla kârsız olan mağazaların faaliyetini de sürdürmeme kararı alan holding, yeni açılan bazı AVM’lerde de marka gücünü kullanıyor. Orakçıoğlu, yeni dönemi şöyle anlattı: “Artık hem yurtiçi hem yurtdışında AVM sahipleri bayimiz oluyor. Yatırımı yapmışlar, içeriye güçlü marka istiyorlar. Ve bizim bayimiz olmak istiyorlar. Burada bayilik bedeli bile alıyoruz. Ama bir taraftan anlaşamadığımız AVM’lerden de çıkıyoruz. Buralarda ciro satış oranına göre kira ödemek lazım. Artık eskisi gibi 200-300 bin liralık aylık kiralar hayal rakamlar.”

NASA keşfetti: Dünya'daki herkesi milyarder edecek asteroit! Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi Bakanlıktan kasesi 1000 TL'lik çorbaya inceleme SPK'dan 17 şirketin sermaye artırımına onay ABD'den Rus bankası Gazprombank'a yaptırım Anayasa Mahkemesinden Pasaport Kanunu'na kısmi iptal