Octet Türkiye, 1 Ağustos Dünya Fintech Günü’nü gerçekleştirdiği webinarla kutladı
Octet Türkiye, 1 Ağustos Dünya Fintek Günü kapsamında ikinci kez Octet World Fintech Day webinarını gerçekleştirdi. ‘Fintek’lerin Geleceği’ ana temasıyla gerçekleştirilen Octet World Fintech Day webinarında; fintek ekosisteminde yenilikçi yaklaşımlar, yapay zekanın finteklere etkisi ve finteklerde müşteri odaklılığı gibi konu başlıkları sektörün önde gelen isimleri tarafından masaya yatırıldı.
Haber Merkezi |Octet Türkiye, 1 Ağustos Dünya Fintek Günü kapsamında bu yıl ikincisini düzenlediği ‘’Octet World Fintech Day Webinar’’ etkinliğinde sektörünün önemli isimlerini konuk etti.
“Fintek’lerin Geleceği” ana temasıyla üç oturumda gerçekleştirilen webinarda; “Fintek Ekosisteminde Yenilikçi Yaklaşımlar”, “Yapay Zekâ Fintek Ekosistemini Nasıl dönüştürecek” ve “Fintek’te Müşteri Odaklılık: Değer Yaratmak” başlıkları dikkat çekti.
Oturumların moderatörlüğünü gazeteci Emin Çapa üstlendi.
"Türkiye’de güçlü bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz"
“Fintek Ekosisteminde Yenilikçi Yaklaşımlar” başlığıyla gerçekleştirilen ilk oturum; T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Finansal Teknolojiler Birim Müdürü Gencay Karaman, Pacta Hukuk Kurucu Ortağı Av. Dr. Davut Gürses’in katılımıyla gerçekleşti.
Finteklerin hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve ekosisteme çok büyük katma değer kattığını dile getiren T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Finansal Teknolojiler Birim Müdürü Gencay Karaman, “Finansal teknolojiler alanında Türkiye’de güçlü bir ekosistem oluşturmayı, açık finansı geliştirmeyi ve sektörün uluslararasılaşmasını hedefliyoruz.” dedi.
Karaman, “Türkiye’nin fintek alanında dünyada önde gelen ülkeler arasında bulunması gayesiyle yürüttüğümüz çalışmalara gayret ve hassasiyetle devam etmekteyiz.” ifadelerini kullandı. Buna ilaveten, son yıllarda fintek ekosistemindeki istihdamın ve faaliyet gösteren şirket sayılarının artış eğiliminde olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisimizin koordinasyonunda hazırlanan, sektörün mevcut durumunu, geçmiş yıllara göre gelişimini gösteren ve her ay güncellenen “Türkiye Fintek Genel Görünümü Çalışması” Haziran verilerine göre Türkiye fintek ekosisteminin en popüler dikeylerinden olan ödemeler alanında 275 şirket, bankacılık teknolojileri alanında 111 şirket, kripto varlık/blok zinciri alanında 101 şirket olmak üzere Türkiye’de şu an itibarıyla 702’si aktif, 851 fintek şirketi bulunuyor. Türkiye’de yatırım alan fintek girişimlerinin anlaşma sayısı ve yatırım tutarı miktarı olarak 2022 yılındaki en yüksek seviyesini aşmış, 2024 yılı haziran ayı itibarıyla yatırım tutarı açısından 182 milyon dolar ile şimdiye kadarki en yüksek değerine ulaşmıştır. Satın alınan fintek şirketlerine baktığımızda 2024 yılında 6 fintek şirketi 109 milyon dolar karşılığında çıkış yapmıştır. Ayrıca, fintek şirketlerinin, 2024 yılında 2 adet katılım ile 4 milyon dolarlık yaptığını görüyoruz. Fintek şirketlerinin satın almalarına baktığımızda, 2024 yılında 5 şirketin toplamda 52 milyon dolara satın alınması işlemi gerçekleştirilmiştir.” değerlendirmesini yaptı.
Hukukun her zaman hayatın gerisinden geldiğini ve bu nedenle de ancak gerçek bir düzenleme ihtiyacının bulunması durumunda regülasyonların ortaya çıkması gerektiğini belirten Pacta Hukuk Kurucu Ortağı Av. Dr. Davut Gürses, “Düzenleme konusunda bir ihtiyaç varsa orada kanun koyucu devreye giriyor. Kripto alanında da bir düzenlemeye gidilmesi gerekiyordu ve gerekli regülasyon tam zamanında geldi diyebilirim. Fintek gibi dinamik sektörlerde düzenlemelerin belirli çerçeveler doğrultusunda yapılması gerekiyor. Zamanında veya doğru noktalarda yapılmayan düzenlemeler çoğu zaman beklenen etkiyi yaratmıyor. Bu sebeple fintek alanındaki bir yasanın güncelliğini koruması için çok genel bir kanun olması önem teşkil ediyor. Diğer taraftan aslında paranın dönüşümü üzerinden bütün finansal sistemin dönüşümüne şahitlik ediyoruz. Ancak bu dönüşümün sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesi finansal okuryazarlık ile tamamlanabilmesine bağlıdır. Aksi halde bilgi asimetrisi nedeniyle dolandırıcılık olayları artacağı gibi yanlış yatırım kararları nedeniyle küçük yatırımcının zarara uğradığı olaylar da artacaktır. Son olarak, dijital dönüşümün kıymetli evrak bakımından önemine de değinmek isterim. Türkiye’deki ticaret hacminin büyük bir kısmı çekler üzerinden ilerliyor. Çeklerin fiziksel olarak basılması, tedavüle çıkması, ibraz edilmesi, cirolanması gibi hususlar hem zaman kaybına neden olmakta hem de maliyet yaratmaktadır. Ayrıca dolandırıcılık olaylarına da zemin hazırlamaktadır. Dolayısıyla bu alanda hayata geçirilmesi gereken dijital çek yasası, tüm fintek sektörüne hız, maliyet ve zaman açısından büyük faydalar sağlayacak.” açıklamalarında bulunuyor.
“Ton balığı gibi hareket et yoksa sushi olursun”
“Yapay Zekâ Fintek Ekosistemini Nasıl Dönüştürecek?” başlığıyla gerçekleştirilen ikinci oturum Magnus AI - İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı İskender Ada ve Octet Türkiye CTO’su Gökhan Sevgen’in katılımıyla gerçekleşti.
Magnus AI - İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı İskender Ada, “Pandemiyle birlikte artan kripto yatırımlarından elde edilen deneyimler, yatırımcıların Türkiye’deki regüle yatırım sermayelerini keşfetmesini sağladı. Bizler de buradan edindiğimiz öngörüyle, yatırımcıların kriptodan elde ettikleri deneyimleri Türk borsasında nasıl kullanılabileceğini kurguladık. Bu yaklaşımımız, kullanıcı sayımızı önemli ölçüde artırdı. Öyle ki pandemi döneminde Sermaye Piyasası Kurulu’na kayıtlı yatırımcı sayısı 1,5 milyon iken, şu anda 7,5 milyon kişi bulunuyor. Finansal teknoloji şirketlerinin çok kıymetli bir gücü var. Bankalara, aracı kurumlara ve portföy yönetim şirketlerine göre daha çevik, teknolojilere daha hızlı adapte olma ve düşük maliyetlerde çok hızlı bir şekilde kullanıcı sayılarını artırabilme kabiliyetlerine sahipler. Yapay zeka ve makine gibi araçların kullanılmasıyla dijitalleşen fintekler, geleneksel yöntemlerle 150 kişinin yaptığı iş yükünü 5 çalışanla gerçekleştirebiliyor. Fintekler, piyasanın dinamiklerinden dolayı sürekli hareket etmek zorunda. Aynı ton balıkları gibi hareket etmek zorunda olan fintekler için ‘Ton balığı gibi hareket et yoksa sushi olursun!’ durumu geçerlidir. Açık bankacılık ve servis modeli bankacılıklarda mevcut olan tüm entegrasyonlar, bir yatırımcının finansal dünyasına ait tüm verilerini tek merkezde toplamaya olanak sağlıyor. Yapay zekanın en aktif kullanıldığı alan ise robo danışmanlık. Bugün kişilere özel yatırım tavsiyesi üretmek mümkün. Kurumsal seviyede yatırım fonlarının yönetiminde kullanılan yapay zeka algoritmaları önümüzdeki dönemde artık daha kişiselleştirilmiş bir şekilde sermaye piyasalarına sunulacak. Burada da en iştahlı aktörler yine fintekler olacak.” dedi.
Octet Türkiye CTO’su Gökhan Sevgen, “Yapay zekayla birlikte fintekler ya da finansal kurumlar yakın dönemde uzaktan müşteri edinimi ya da digital onboarding süreçlerine başladılar. Buralarda çok ciddi iş gücü gerekiyor. Yapay zeka destekli bir otomasyonveya uygulamayla iş gücüne gerek kalmadan hızlı bir şekilde bu süreçler gerçekleştirilebiliyor. Fintekler bir taraftan müşterilerine hizmet verirken bir taraftan da teknoloji geliştiriyorlar. Yapay zekanın teknolojimizi geliştirme noktasında da çok etkisi oldu. İşletmeler borçlarının vadesini uzatmak, alacaklarını erken tahsil etmek istiyorlar. Bunu da çok çeşitli kurumlarla çok çeşitli platformlarla yapmak istiyorlar. Gidilmesi gereken nokta ve bizim de Octet Türkiye olarak gittiğimiz nokta finansal danışmanlık noktasına denk geliyor. Ürünlerden elde ettiğimiz finansal verilerin işlenmesinin sonucunda bunu gerçekleştirebiliyoruz. Skorlama tarafına da bakarsak, sosyal veri de ciddi olarak çalıştığımız bir kavram.” dedi.
"Hem bize hem de iş ortaklarımıza hareket alanı sağlıyor"
“Fintek’te Müşteri Odaklılık: Değer Yaratmak” başlığıyla gerçekleştirilen üçüncü ve son oturum ise, MAN Kamyon Otobüs ve Ticaret A.Ş. Finans Direktörü Zeynep Akalın, Black & Decker Türkiye Güney Avrupa ve META Bölge Kontrolörü Fatih Karakiprik, Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. Kurumsal Finans ve Hazine Müdürü Nuray Ongan Coşkun ve Octet Türkiye Kurucu Ortağı ve CSO Kazım Can Saydam’ın katılımlarıyla gerçekleşti.
Sağlıklı bir finans yönetiminin dijital platformlar aracılığıyla çözülebileceğine inandığını dile getiren MAN Kamyon Otobüs ve Ticaret A.Ş. Finans Direktörü Zeynep Akalın, “Octet ile iş birliğimiz yaklaşık 4-5 yıldır devam ediyor. Octet öncesinde de DBS uygulamasını kullanıyorduk ancak çalışılan banka sayımızın kısıtlı olmasından dolayı Octet bize tek platformda, tek bir anlaşmayla çoklu banka avantajını sağladı. Tahsilat yönetimimizi ve nakit planlamamızı bu süreçteki iş akışlarımızı kolaylaştırdı. İş ortaklarımızın, bayilerimizin ve yetkili servislerimizin çalışmakta olduğu ve halihazırda limit tanımlamalarının daha kolay olduğu bankalara hesap müşterisi olmamamıza rağmen DBS uygulamasını tek bir platformda toplayarak entegrasyonumuzu sağladı. Octet’in sunduğu fintek çözümleri bizim için operasyonel anlamda stratejik kararları verirken hem bize hem de iş ortaklarımıza hareket alanı sağlıyor.” dedi.
Black & Decker Türkiye Güney Avrupa ve META Bölge Kontrolörü Fatih Karakiprik, “Bizim gibi yabancı sermayeli firmalar nakit akışlarını garanti altına almak istiyorlar. Octet, tek platformda çoklu kredi kartlarıyla çalışmamızı sağlıyor. Daha öncesinde bayilerimizle çalışırken sadece tek kredi kartı üzerinden çalışabiliyorduk ancak şu anda bütün kredi kartlarına ulaşma imkanımız var. Öncesinde kredi kartıyla ilgili olan limitlere takılıyorduk ama çoklu kredi kartı olduğu için müşterilerimizin ödeme limitleri yükseldi. Octet’in sağladığı diğer bir avantaj ise, çok hızlı bir şekilde işlem yapabiliyoruz. Müşterilerimizden çok olumlu geri bildirimler aldık. Operasyonlarımızı kolaylaştırdı.” dedi.
Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. Kurumsal Finans ve Hazine Müdürü Nuray Ongan Coşkun, “Tedarikçi Finansman Sistemi (TFS), çoklu tarafın kazandığı özellikli bir sistem. Günümüz koşullarında belli kriterleri taşımıyorsanız finansmana ulaşımınız çok zor. Tedarikçi Finansman Sistemi bizim gibi çok sayıda tedarikçisi olan ve işletme sermayesini verimli kullanmaya çalışan firmalar açısından bankalardaki kredibilitemizi tedarikçilerimizle paylaştığımız önemli bir araç. Tedarikçilerimize bu hizmeti sunmaya başladıktan sonra açtığımız satın alma ihalelerinde çok olumlu sonuçlar alıyoruz, tedarikçilerle olan ilişkilerimiz daha uzun soluklu ve sürdürülebilir hale geliyor, ticari koşullarımızı geliştirebiliyoruz. Böylece işletme sermayemizi ve likiditemizi daha doğru ve etkin kullanabiliyoruz. Tedarikçilerimiz de kendi kaynaklarına, teminatlarına ve kredi limitlerine dokunmadan, vadeli alacaklarını peşin tahsil ederek finansman sağlıyorlar. Octet’in uzmanlığında böyle bir platforma geçmek hem tedarikçi tarafında hem de firmamız tarafında işimizi oldukça kolaylaştırdı. Octet’ten aldığımız satış sonrası süreçlerdeki birebir destek ve şeffaf iş anlayışı, iş süreçlerimize önemli katkı sağladı.” dedi.
Octet Türkiye Kurucu Ortağı ve CSO Kazım Can Saydam, “Aslında bankacılık ürünlerinde değişen bir şey yok, fintekler bunların kullanım kolaylığını artırmak için var oldular. Buradaki en önemli farklılık, bir bankanın birçok ürünü olduğu kadar, birçok bankanın tek ürünü de beraber kullanılabiliyor. Günün sonunda bu hizmetleri tek bir yerde toplamak için firmaların da kendi taraflarında ciddi IT yatırımı yapması gerekiyor. Fintekler hem bu ihtiyacı ortadan kaldırıyor hem de bankaların daha fazla kişiye kolayca ulaşmasını sağlıyor. Bir firmanın tek bir bağlantı ve platform üzerinden bankanın tüm ürünlerine ulaşabilmesi mümkün. Çözüm sadece büyük firmalarda değil tek bir elden birden çok firmaya ve ekosisteme yayılabiliyor.” açıklamalarında bulundu.