Lojistikte yeni trend "giyilebilir cihaz teknolojileri"
Teknolojik gelişmelerle değişen kurallar lojistik şirketlerini de şekillendirmeye devam ediyor. Lojistikte söz sahibi olmak isteyen oyuncuların sektöre yatırım yapmaları ve gelişen teknolojiyi yakından takip etmeleri önem taşıyor. Son dönemde hızla artan "giyilebilir cihaz teknolojileri" lojistik sektörünün geleceği açısından bir fırsat olarak görülüyor.
Haber Merkezi |Teknolojinin gelişmesi ile lojistikte oyunun kuralları her geçen gün değişiyor. Buradan hareketle sektörde söz sahibi olmak isteyen oyuncular, yatırımlarını gelişen teknolojiler üzerinde yeniden dizayn ediyor. Bu açıdan son dönemde hızla artan "giyilebilir cihaz teknolojileri" sektörün geleceği açısından bir fırsat olarak görülüyor.
Araştırma firması MarketsandMarkets, giyilebilir teknoloji pazarı için 2020 yılında 51,6 milyar dolarlık bir kapasite öngörüsünde bulunuyor. 2025 yılında ise sektörün 74 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Endüstri 4.0 ile birlikte giyilebilir teknolojilere olan bağımlılık tüm sektörlerde artmaya devam ediyor. Bu yeniliklere en çok ayak uydurması gereken sektörlerin başında ise lojistik geliyor.
Teknolojideki değişimlerin lojistik firmaları açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Fillo Lojistik Genel Müdürü Recep Demir, son dönemde "giyilebilir teknoloji" olarak adlandırılan "HandsFree Barkod Okuyucu" cihazlarını iş süreçlerine entegre ettiklerini söyledi. Giyilebilir teknolojilerin gelecekte operasyonel verimlilik açısından büyük bir fırsat olacağını belirten Demir, "Bu teknoloji sayesinde bir yandan zamandan tasarruf edilirken diğer yandan daha fazla üretkenlik sağlanıyor. Bu üretkenlik fabrika depo ve elleçleme verimliliğini de yüzde 30 arttırıyor. Bu teknoloji depo görevlilerinin iş için her iki elini de serbest bırakırken barkodları taramasını ve işlemesini sağlıyor. Bu da daha fazla verimlilik, doğruluk ve üretkenlik sunuyor." dedi.
Türkiye'de firmaların yüzde 23'ü gelişime ayak uydurabiliyor
Giyilebilir teknoloji cihazlarını kullanarak alım ve dağıtım hizmetlerine devam ettiklerini söyleyen Recep Demir, teknolojik yenilikleri yakından takip ettiklerini ve gerekli yatırımları yaparak gelişen teknolojiyi, iş süreçlerini iyileştirme ve verimliliği artırma noktasında kullandıklarını aktardı.
Endüstri 4.0 ile ilgili yapılan son araştırmalara göre dünyada lojistik ve nakliye firmaları arasında kendisini gelişmiş ve uyumlu olarak tanımlayan firma sayısının sektörün yüzde 28'ine denk geldiğini aktaran Demir, bu oranın Türkiye’de yüzde 23 olduğunu kaydetti.
Teknolojideki değişmelerin lojistiğin firmalar açısından önemini arttırmaya devam ettiğini belirten Demir, "Önümüzdeki yıllarda lojistik sektöründe robotik, otomasyon ve yapay zeka gibi akıllı teknolojilerin yükseleceği öngörülüyor. Bu sebeple artan otomasyon ve akıllı teknolojiler, sektörünün gelecekte daha da güçlenmesine yardımcı olacak. Dünya’ya ayak uydurabilmek adına yeni gelişmelere entegre olmamız gerekiyor. Bu sebeple Mobil Uygulama platformlarına yatırımlar yaptık. Bilgi işlem altyapımıza sürekli yatırım yaparak müşterilerimizle olan bilgi akışını kesintisiz olarak sağlamaktayız. Daha önce endüstriyel cihazlarla ve insan gücüyle yapmış olduğumuz tüm iş süreçlerinde mobil cihazlar kullanarak, uygulamalar geliştirerek, dönüşüm projesinde çok önemli bir noktaya geldik." ifadelerini kullandı.