Kuzey Ren-Vestfalya, yatırımda Türk şirketlerinin gözdesi oldu

Elif KARACA

Almanya’nın sanayi ve ticaret merkezi Kuzey Ren-Vestfalya, Avrupa’da büyümeyi hedefleyen Türk şirketlerinin popüler bir tercihi haline geldi. Hem en yüksek nüfusu barındıran hem de ekonomik olarak ülkenin en güçlü eyaleti kabul edilen Kuzey Ren-Vestfalya’nın en çok yatırım aldığı ülkeler sıralamasında yatırım yapan şirket sayısı bakımından Türkiye Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor.

Yatırım yapmak için bu bölgeyi seçen şirketlere işletmelerini kurup genişletebilmeleri ve iş bağlantıları kurabilmeleri konusunda destek hizmetleri sağlayan NRW.Global Business, altyapıdan vergi ve hukuki konulara kadar çok çeşitli alanlarda yol gösteriyor. NRW.Global Business CEO’su Felix Neugart Türkiye’de çok hareketli ve ilgi çekici bir start-up ekosistemi bulunduğunu ve güzel fikirlere sahip Türk teknoloji şirketlerinin yatırımlarını çekmenin kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.

NRW.Global Business ekibiyle birlikte DÜNYA’yı ziyareti sırasında sorularımızı yanıtlayan Neugart güçlü ürünleri bulunan ve inovasyona önem veren şirketlerle çok yakından ilgilendiklerinin altını çizdi. Neugart, “Eğer Avrupa pazarına girmek için Kuzey Ren-Vestfalya’yı bir üs olarak seçerlerse çok güçlü bir başlangıç yapabilirler. Büyüklük olarak Belçika ya da Polonya ile kıyaslanabilecek bir pazarın yanı sıra çok güçlü bir müşteri potansiyeli, alım gücü açısından da önemli fırsatlar bulabilirler. Eyaletimizde bulunan çok sayıda üniversite şirketlere istihdam için güçlü bir yetenek havuzu sunuyor ve bölgenin yatırımlar için çekiciliğini artıran bunun gibi nedenlerden dolayı Kuzey Ren-Vestfalya Avrupa’ya açılmak isteyen şirketler için mükemmele yakın bir lokasyon” dedi.

“Türkiye son 20 yılda önemli bir yol aldı”

Türkiye’nin Almanya’dan gelen talebi yeterince güçlü bir biçimde karşılayıp karşılayamadığı şeklindeki sorumuz karşısında, Türk sanayiinin bu konuda çok başarılı olduğunu, ihracat rakamlarının da bunu gösterdiğini söyleyen Neugart, “Türkiye son 20 yılda önemli bir yol aldı” dedi.

Neugart Türkiye’den Almanya’ya yatırım yapmaya giden şirketlerin daha çok pazarlama ve dağıtım faaliyetiyle mi kaldığı yoksa inovasyon ve AR-GE tarafında da varlık gösterip göstermedikleri yönündeki sorularımızı da yanıtladı. Neugart dürüst olmak gerekirse pek çok şirketin önce dağıtım merkezi olarak gördüklerini, bunun doğal olarak ilk adım olduğunu ancak son yıllarda inovasyon ve AR-GE tarafında da büyüyerek ilerleyen şirketlerin oranında yükseliş görüldüğünü, bunun da zaten hedefledikleri bir sonuç olduğunu söyledi.

Yeşil Mutabakat’ın getirdiği dönüşüm ve bunun için gereken finansmanla ilgili olarak NRW.Global’in nasıl bir rol oynayacağı konusundaki sorumuzu “NRW.Global Business bu konuda kesinlikle yol gösterici olacak ve finansman seçeneklerine yönelik her türlü danışmanlığı sağlayacaktır” şeklinde yanıtladı. Neugart Yeşil Mutabakat’ın önündeki en önemli güçlüklerin enerji fiyatlarının rekabetçi seviyelerde tutulabilmesi ve enerjide tedarik güvenliğiyle ilgili olduğunu da ekledi.

Enerjide önemli fırsatlar var

Türk şirketlerini, özellikle start-upları, Almanya’nın ekonomik kalkınmasının beşiği olarak kabul edilen Kuzey Ren-Vestfalya’ya beklediklerini belirten Neugart elektromekanik, enerji ve dijital dönüşümü yatırımlar için en çok potansiyel barındıran alanlar olarak sıraladı. Almanya’nın enerjide kömürü muhtemelen beklenenden de önce terk edeceğini ve bu alanda başlayan dönüşümün önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini belirten Neugart, yenilenebilir enerji alanında çok büyük bir talep olduğunu ve bunun yatırımcılar açısından önemli fırsatlar içerdiğini söyledi. Neugart, enerji sektörü ve sanayide hidrojen üretiminin son dönemde Almanya’da en çok konuşulan konulardan biri olduğunu da ekledi.

Avrupa’daki en yoğun AR-GE ağının bu bölgede yer aldığını ve bilim-teknoloji alanında çalışan 80’in üzerinde enstitünün bulunduğunu belirten Neugart, Allmanya’da en fazla sayıda otomotiv sanayii tedarikçisinin Kuzey Ren Vestfalya’da yer aldığını söyledi.

“Dünyadaki en büyük ve aktif ofislerimizden biri İstanbul’da”

NRW.Global Business’in 14 ülkede 17 ofisi var ama en büyük ve aktif ofislerinden biri İstanbul’da. Bu ofisler aracılığıyla düzenlenen aktivitelerde eyalet hakkında bilgiler veriliyor. Neden bir Türk şirket Kuzey Ren-Vestfalya’ya yatırım yapmalı? sorusunu Neugart şöyle yanıtlıyor: Sanırım iki sebebi var. Uzun bir tarihimiz var. Almanya’da yaşayan çok fazla Türk var. Bu nedenle eyalette bulunan mağazalar, bankalar, sosyal kuruluşlar açısından bakınca Türkiye’den bir şirket buraya gelirse öncelikle kendini evinde hisseder. İkincisi NRW eyaleti olarak sunabileceğimiz çok şey var. Çok büyük bir piyasanın tam kalbindeyiz, GSYH çok yüksek Belçika ve Polonya ile kıyaslanıyoruz. Duesseldorf’un 500 km çapında çok fazla insana ulaşabiliyorsunuz. Çok farklılaşmış, çeşitlendirilmiş bir yapısı var Almanya’nın en büyük şirketleri burada. Aynı zamanda orta ölçekli şirketler ve yola henüz yeni çıkan startuplar, inovatif şirketler de bu bölgede faaliyet gösteriyor. Araştırma tarafında çok iyi işler yapılıyor. Çok önemli AR-GE çalışması var”.

Almanya’daki Türk yatırımları pandemiye rağmen arttı

Neugart’a göre neredeyse 70 Türk şirketi 2019 yılında Kuzey Ren-Vestfalya’ya yatırım yapmış durumda. “Burada ofisimizi kurduğumuzdan bu yana bu sayı her geçen yıl artıyor. Pandemiye rağmen geçen yıl bile Kuzey Ren-Vestfalya’ya yatırım yapan şirket sayısı artmaya devam etti. Bu önemli bir başarı. Türk şirketlerinin Almanya’daki toplam yatırımlarının yüzde 40’ı Kuzey Ren Vestfalya’da yer alıyor. Türkiye ve NRW arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için çok büyük bir potansiyel var. Geleneksel olarak odaklandığımız sektörler var. Tekstil, gıda, otomotiv. Bunun yanında elektro mobilite çok büyük değişikliklerin önünü açacak bir alan. Lojistik, tedarik zinciri daha da önemli hale gelecek. Türkiye’nin tedarik tarafında önemine bakarsanız lokasyon olarak çok önemli bir konumda. Lojistik tarafında da potansiyel olduğunu görüyoruz. Bu çok fazla ülkenin, şirketin baktığı bir şey. Bunların dışında Türkiye ve NRW arasında sağlık sektörü gibi daha yeni alanlarda da işbirliği geliştirilebilir. IT tarafında potansiyel görüyoruz. Türkiye’den çıkan çok iyi dijital şirketler var. Hali hazırda bunların birkaçıyla birlikte çalışıyoruz. Türk start-up’larında çok fazla potansiyel görünüyor. Batarya teknolojileri, hidrojen üretimi konusunda da işbirliğinin artırılabileceğine ve enerji sektörüne de yoğunlaşabileceğimize inanıyoruz”.