Kurtul: Tekstilde yerli DNA kimliklendirme sistemi geliştirdik
İSKUR Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Kurtul, Ar-Ge çalışmaları kapsamında Türkiye’de bir ilke imza atarak DNA Barkod teknolojisi ile Tekstil sektöründe bir izlenebilirlik sistemi geliştirildiklerini söyledi.
Haber Merkezi |Ali Eskalen-Kahramanmaraş
Sistemin, ürünün içine eklenen bir teknoloji olduğunu ifade eden İSKUR Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Kurtul, “Benzersiz bir tasarımla sentezlenen bu yerli DNA kimliklendirme sistemi, ürün içine eklenerek hammaddeden son tüketiciye kadar devam eden yolculukta, ürünün tedarik zincirindeki sürecinin tamamına ilişkin bilgilerinin taşıyıcısı haline gelerek kimliklendirilmesi sağlamıştır” dedi.
Temellerini 1990 yılında A.Kadir Kurtul’un attığı İSKUR’un kısa zamanda üretim, sanayi ve pazarlama sektörlerinde kendisine iddialı bir yer edinen ve Türkiye’nin en büyük 500 firması arasında yer alan, ayrıca yerel, bölgesel ve global ölçekte de her geçen gün güçlenen bir işletmeler bütünü olduğunu belirten İsmail Kurtul, şirketin birçok faaliyet alanında hizmet verdiğini söyledi. Tarımdan tekstile, otomotivden enerjiye, sigortadan turizme kadar geniş bir alanda faaliyet gösteren İSKUR’un, iplik, örme kumaş, denim, dokuma kumaş, boya ve konfeksiyon olmak üzere tekstilin her alanında faaliyetlerini tam kapasite olarak yürüttüğünü kaydeden Kurtul, 34 yıl önce 65 kişiyle çıktıkları yola şu an 4 bin 500 kişi istihdam ederek devam ettiklerini söyledi.
“Yatırımlarımız hız kesmeden devam edecek”
6 Şubat’ta yaşanan asrın felaketinde tesislerde ve makine parkurlarında oluşan hasarlardan kaynaklı olarak 2023 yılsonu hedeflerinde düşüş yaşandığını belirten İSKUR Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Kurtul şöyle devam etti:
2024 yılında üretimlerimizin ve pazarlarımızın normale dönmesiyle birlikte yeni ihracat hedeflerimize ulaşma gayretinde olacağız. Bunun yanı sıra Diyarbakır’da yapımı devam eden tam entegre Tekstil işletmeleri yatırımımız tüm hızıyla devam etmekte olup 2024 yılının son çeyreğinde start vermeyi planlıyoruz. Bundan sonraki süreçte gerek tekstilde iplik ve kumaş tarafında gerekse enerji ve otomotiv sektörlerinde gerekse diğer sektörlerde yatırımlarımız hız kesmeden devam edecektir. İhracatta yeni hedefleriniz neler? İSKUR olarak Dünya’da 30’u aşkın farklı ülkeye ihracat faaliyetlerimizi yürütmekteyiz.
“Tekstil sektöründe güvenilir, takip edilebilir ve depolanabilir bir bulut sistemi tasarladık”
İSKUR olarak Ar-Ge’ye de önem verdiklerini kaydeden Kurtul, “İSKUR olarak Ar-Ge alanında yapmış olduğumuz yeni projelerimiz var. Türkiye’de bir ilk olmak üzere; milli bir değer olabilecek DNA Barkod teknolojisi ile Tekstil sektöründe bir izlenebilirlik sistemi geliştirilmiştir. Benzersiz bir tasarımla sentezlenen bu yerli DNA kimliklendirme sistemi, ürün içine eklenerek hammaddeden son tüketiciye kadar devam eden yolculukta, ürünün tedarik zincirindeki sürecinin tamamına ilişkin bilgilerinin taşıyıcısı haline gelerek kimliklendirilmesi sağlamıştır. Ayrıca üreticiden perakendeciye kadar pek çok aşamada verileri izlenebilir hale getiren mobil yazılım sayesinde, QR kod ile DNA nano parçacığına yüklenen genetik kod birebir eşleştirilerek tekstil sektöründe güvenilir, takip edilebilir ve depolanabilir bir bulut sistemi tasarlanmıştır. HORIZON-CL6-2024-CircBio-02-1-two-stage: “Circular solutions for textile value chains through innovative sorting, recycling, and design for recycling” çağrısı altında, İSKUR’un konsorsiyum lideri olacağı proje başvurumuzda tekstil geri dönüşümüne yenilikçi yaklaşımlar getirilecektir. Pamuk ve poliester geri dönüşümünde yüksek verimlilik ve katma değerli yeni makinaların ve ürünlerin geliştirileceği bu projede; dünya geri dönüşüm teknolojilerine yeni bakış açıları getirilecektir. Aralarında Leeds Üniversitesi, Nottingham Trent Üniversitesi, Trützschler, Coats gibi firmaların da bulunduğu ve Türkiye, Birleşik Krallık, Almanya, İsveç, Hollanda ve İngiltere’nin ortaklığında tekstil sektöründe Avrupa Birliği’nin en kapsamlı konsorsiyumlarından birisi kurulmuştur” diye konuştu.
“İSKUR olarak enerjinin her alanında var olmayı ilke edindik”
Günümüzde küresel enerjinin yüzde 80’inin kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtlardan elde edildiğini, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmada en kritik rolün ise yenilenebilir enerji kaynakları olduğunu belirten İsmail Kurtul, şunları söyledi:
“Bu düşünce ile Kahramanmaraş’ta bulunan ana kampüsümüz ve diğer lokasyonlarda bulunan fabrikalarımızın çatılarının tamamını Güneş enerji panelleri ile kaplatarak son iki yılda güneş enerjisi alanında çok önemli yatırımlar yaptık. Bu bağlamda İSKUR olarak enerjinin her alanında var olmayı ilke edinen grubumuz bugüne kadar yaptığı yatırımlarla yenilenebilir enerji kaynaklarından Hidroelektrik Elektrik Santralleri (HES), Rüzgar Elektrik Santrali (RES), Güneş Elektrik Santralleri (GES), Kojenarasyon Elektrik Santralleri, Bioyokütle Elektrik Santrallerinde (BES) temiz ve yerli elektrik üretimi ile ülke ekonomisine ve iklim değişikliği programlarına önem vererek katkı sağlamaya devam etmektedir. Sürdürülebilirlik anlamında projelerimiz sadece elektrik üretimine odaklı olmayıp, bu yıl projelendirdiğimiz ve devreye alınacak olan ‘’Yağmur suyunu geri kazanma’’ projesi kapsamında, çatılarımızda dizayn edilecek olan yağmur hasadı sistemini de hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Avrupa Birliğinin yapısal bir sanayi dönüşümü hedeflediği Yeşil Mutabakat ile yalnızca ekonomik alanda değil sosyal, iklimsel ve temel insan hakları alanlarını kapsayacak şekilde, birçok alanda bir strateji olarak konumlandırmaktadır. Avrupa Birliğinin Türkiye’nin en önemli ihracat pazarı olduğunu ve bunu Covid-19 Pandemi döneminde Asya ülkelerinden oluşan lojistik ağının büyük bir kısmının ülkemize kaymasıyla da bir kez daha görmüş olduk. Avrupa Yeşil Mutabakat ile getirilen yeni nesil ticaret kurallarının iyi analiz edilmesi; gerekli önlem ve adımlar ile rekabet gücünün korunması gerekmekte olduğu düşüncesindeyiz. Bu çerçevede AB Yeşil Mutabakatını destekliyoruz. İSKUR Grup olarak enerjinin her alanında var olmayı ilke edinen grubumuz yatırım politikalarımız çerçevesince önceki yıllarda aldığımız ve hayata geçirmiş olduğumuz Yenilenebilir Enerji alanlarında; Hidroelektrik, Güneş Enerjisi, Rüzgar Enerjisi ve Kojenerasyon Enerji Santrali yatırımlarımız ile faaliyetlerimizi yıllar öncesinde başlatmış olup devam eden yeni yatırımlarımız ile ‘Bio Kütle Enerjisi ve Jeotermal Elektrik Santrali’ temiz ve yerli elektrik üretimi ile ülke ekonomisine ve iklim değişikliği programlarına önem vererek katkı sağlamaya gayret gösteriyoruz. T.C Ticaret Bakanlığımızın yayımlamış olduğu ‘eşil Mutabakat Eylem Planı’ ile ülkemiz kamu ve özel sektör organlarının Yeşil Mutabakatın getirdiği meydan okumalara cevap verebilecek sanayi, enerji, tarım ve ticaret politikalarını büyük bir titizlikle izleyerek yol almayı sürdürmekteyiz.”