İstanbul, EBRD’nin ‘Yeşil Şehir’ programına katıldı
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) arasında Yeşil Şehir aksiyon planı mutabakatı imzalandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu EBRD finansmanıyla ile gerçekleştirilmesi planlanan ilk projenin 25.5 kilometre uzunluğundaki İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü metrosu olacağını söyledi.
Hüsniye Güngör |İstanbul’u Ankara ve İzmir’in ardından Yeşil Şehirler programına Türkiye’den katılan üçüncü, dünyadaysa 47’inci şehir yapan mutabakat anlaşması EBRD Başkanı Odile Renaud Basso ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında imzalandı.
EBRD Başkanı Basso, Avrupa'nın en büyük metropolünün Yeşil Şehirler ailesine katılımından memnuniyetini dile getirerek “İstanbul, bu programa katılarak alacağı yatırım, politika tavsiyeleri ve uzmanlıktan çok büyük kazançlar elde edecek. Programın kendisi de böylesine tarihi ve gerçekten etkileyici bir şehri ağırlamaktan yararlanacak” dedi. EBRD’nin halihazırda İstanbul'u hareket halinde tutan iki metro hattını finanse ettiğini hatırlatan Basso, “Toplu taşıma ve şehir hayatının diğer alanlarındaki iyileştirmelere de fon sağlamaya hazırız” dedi.
‘Yatırımı artırır, inovasyonu kolaylaştırır’
Basso, DÜNYA’nın sorusu üzerine Yeşil Şehir programının ekonomiye etkileri konusunda şu açıklamaları yaptı: “İçinde yaşadığımız dünyada ekonomik faaliyetlerin ve şehirlerin gelişiminin çevresel etkilerinin oldukça farkındayız. Bunları belirlemek, hava kalitesi, enerji verimliliği ve ulaşımın kalitesini artırmakla ilgili çözümler geliştirmek, öncelikle o şehrin insanlarının yaşam kalitesini artırmakla birlikte şehirlerin ekonomik gelişimi için de önemli. Şehirler yabancı yatırımcılar için daha yeşil ve daha cazip hale gelirken inovasyonu da kolaylaştıracak Yeşil Şehir programının bir şehir için rekabet avantajı getirdiğine inanıyorum.”
Metro hattı iki aşamada tamamlanacak
Basso’nun ardından söz alan İBB Başkanı İmamoğlu İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü metrosunun İstanbul adına önemli bir hat olduğunu söyledi. Toplam 25.5 kilometre uzunluğundaki 15 istasyonlu bu hattın geçtiği bölgede son 15 yılda 2.5 kat nüfus büyümesi olduğunu belirten İmamoğlu “3.5 milyon toplam nüfusu içine alan hattın yapılmasıyla D-100 karayolu üzerindeki yoğun trafik azalacağı gibi çevreye de katkısı olacak. Gaz emisyonlarını en az yüzde 20 azaltacak, enerji verimliliğini yüzde 20 artıracak bir çalışma” diye konuştu.
Halihazırda EBRD ile metro hattının finansmanıyla ilgili detayların konuşulduğu bilgisini veren İmamoğlu, projenin 11.5 ve 14 km olarak ikiye bölünmek suretiyle gerçekleştirileceğini söyledi. Hattın tamamlanmasıyla günlük 500 bin yolcuya ulaşmasını beklediklerini söyleyen İmamoğlu “Bir kol ile sıfırdan başlattığımız Mahmutbey-Esenyurt hattı ile buluşuyor. Böylesine entegre bir ulaşım hattı her 4 İstanbulludan birinin yaşadığı ve henüz raylı bir sistemi olmayan bölgeye dönük büyük
bir hizmet olacak” dedi.
Yatırım fırsatlarında da işbirliği olacak
İBB ile EBRD arasında imzalanan mutabakatın ilk adımı olarak politika reformları ve yatırımlar yoluyla şehrin başlıca çevresel zorluklarını değerlendirmek, önceliklendirmek ve ele almak için bir Yeşil Şehirler Eylem Planı geliştirilecek. EBRD, ilk etapta İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü metro hattının 14 km'lik bölümü için mali destek sağlayacak. EBRD ve İBB, Yeşil Şehir programı çerçevesinde kentsel dönüşüm, katı atık yönetimi, su ve atık su, kentsel yollar ve aydınlatma, kentsel ulaşım, kamusal binalarda enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji gibi yeşil altyapı öncelikli alanlarda yatırım fırsatlarını belirlemek için de birlikte çalışacak.
“Finans kuruluşlarını Kanal İstanbul ile ilgili bilgilendiriyoruz”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt’ın sorusu üzerine Yeşil Şehir girişiminin merkezi hükümetin Kanal İstanbul projesiyle örtüşüp örtüşmediğine ilişkin görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Dünyada küresel ısınma ya da çevrenin korunmasına dönük yapılan tüm işleri ve atılan tüm adımları bir bütün olarak görüyorum. İstanbul’da yapılan iyi işler dünyaya tesir eder, dünyanın herhangi bir yerinde yapılan çevreye dair iyi işlerin de bizi etkiler. Kanal projesi İstanbul için bir tehdittir. Bu bilimin bize söylediği bir şey. Kanal İstanbul projesine dönük
mücadelemizi veriyoruz. Ayrıca bu sürecin hem planlarına hem işleyişine dair açtığımız davalar da devam ediyor. Olgunlaşmış bir süreç henüz yok. Umut ediyoruz ki olmayacak. Toplumun yüzde 70’e yakınının yapılmasını istemediği, çevreye dönük tahribatı en yüksek seviyede olan bir projeye karşıtlığın dikkatle incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu manada EBRD’yi en üst seviyede bilgilendirmeyi elbette ki isteriz. Dünyanın farklı finans kuruluşlarına da bizden istendiğinde bir takım bilgi notları yolladık. Farklı ülkelerin yöneticilerine talepleri doğrultusunda bilgi
paylaşımlarımızı yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Çünkü İstanbul’un korunması
sadece ulusal değil uluslararası bir meseledir.”