Hayalimiz Bodrum’a bir üniversite kurmak

Yasemin SALİH

Bodrum’da Swissotel markasıyla ikinci oteli 2020 yazında merkezde açmaya hazırlanan Çağdaş Holding’in İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar, sürdürülebilir turizm felsefesiyle yatırım yaptıklarını söylüyor. Şirketin ikinci kuşak patronu, “Burası bizim evimiz, sorumluluklarımız var. Bodrum gençleşiyor. Gençleri de Bodrum’un büyümesine dahil etmek için bir üniversite kurmayı hayal ediyoruz” diyor.

Aile şirketlerinin ikinci kuşak temsilcileri, sürdürülebilir ekonominin teorideki gereklerinden biri olarak sayılmasalar da ellerinde yüzlerce çalışanın hayatını etkileyecek anahtarı tutarlar. Amerika’daki dev firmaların tedarikçi adaylarını, “Oğlun ve torununun bu işi devam ettirmesi için ne yapıyorsun” diye sorgulamaları da işte bu anahtarın güvenliğinden emin olmak için. Son dönemde Türk şirketlerinin yurtdışındaki atakları, yeni kuşak patronların, devraldıkları mirası bir üst seviyeye taşımak konusundaki hevesini ortaya ortaya koyuyor. Bodrum’un ciddi yatırımcılarından biri olan Çağdaş Holding’de de durum farklı değil.

Şirketi 1987’de İstanbul’da kurduktan sonra tesadüf eseri Bodrum’da bir ihaleye giren ve arkasından turizm cennetinde büyüme kararı alarak merkezini Bodrum’a taşıyan kurucu Yüksel Çağlar, son dönemde işi oğulları Dağlarca Çağlar ve Burak Çağdaş Çağlar ile birlikte yönetiyor. Şirkette işlere hızlı dalış yapan İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar, yeni jenerasyon olarak hedeflerini “Beş yıl içinde Çağdaş Holding’i Bodrum merkezli bir global şirket haline getirmek” şeklinde özetlerken, bunu sürdürülebilirlik felsefesinden kopmadan başaracak iş modellerine bağlı kaldıklarının da altını çiziyor.

Dağlarca Çağlar’la özellikle çevrecilerin hassasiyet gösterdikleri Bodrum’da turizm yatırımlarını, sürdürülebilir turizm için neler yaptıklarını konuştuk…

‘Bizi holding yapan Bodrum’un talepleri’

Çağdaş Holding, inşaatla büyüyen bir şirket. Bugün turizm, site yönetimi, teknoloji perakendeciliği, yapı market, kiralama, peyzaj mimarlığı gibi alanlarda şirketleri olan grubun büyümesini Bodrum’daki gelişmelerle paralel tutan Dağlarca Çağlar, “Ailem 1994’te burada ilk çiviyi çakmış. Merkezi tamamen taşımak ise 2000 yılını bulmuş. Bizi holding yapan Bodrum’un ihtiyaçları oldu” diyor. Bodrum’u hem aile hem de holdingin evi olarak gördüğüne vurgu yapan genç patron, bu sorumluluk ve hassasiyetle yatırımlarını şekillendirdiklerini söylüyor.

‘Turizmden vazgeçmeyiz'

Çağdaş Holding’in dikkat çeken yatırımlarından biri Turgutreis’teki Swissotell. “Otelcilik işinde bir adım gerideyiz. Swissotell ile 20 yıllık anlaşmamız var. 15 yılı kaldı. İkinci Swissotell’i Bodrum’un merkezine yapıyoruz. 2020’de bitecek” diyen Çağlar, son dönemdeki olumsuz gelişmelere rağmen turizm sektörüne uzun soluklu baktıklarını ifade ediyor. Diyor ki, “Otelcilik işine turizmin en kötü olduğu zamanda girdik. ‘Tüh’ dedik, ‘vah vah’ dedik, çıkmayı da düşündük ama sonra dayanmaya karar verdik. 2015-16-17 bizim için kayıp yıllardı. 2018’de düzelme belirtileri aldık, 2019 ise pozitif geçti. İkinci otel yatırımını başlattık. Çünkü bu kente inanıyoruz. Bodrum’un Saint Tropez olması için buraya inanmak ve doğru yatırımları yapmak gerekiyor.”

‘Doğayla dengeli projeler yapılmalı’

Dağlarca Çağlar’a “doğru yatırımlar”dan kastını sorduğumuzda “Doğayla dengeli projeler üretmek” yanıtını alıyoruz. Buna örnek olarak da Bodrum’un en tartışmalı bölgelerinden Cennet Koy’da inşa ettikleri butik bir oteli gösteriyor. Diyor ki, “Cennet Koy’la ilgili birçok tartışma var. Bakanlığın denetimi ağır oldu, hala yıkımlar sürüyor. Bizim projemizi ise yakından inceliyorlar. Çünkü doğayla dengeli bir proje. 25-26 odalı olacak ve ortada çirkin bir şantiye görüntüsü yok. Çünkü kazmayı vurduğumuz anda peyzaj çalışmalarına başlıyoruz.”

Peki Bodrum’daki betonlaşmanın nedeni nedir? Genç patron İstanbul mantığındaki inşaatçılar ve denetimsizliği işaret ediyor. Diyor ki “Çünkü Bodrum’a çok fazla İstanbullu inşaatçı geldi. Bodrum’da inşaat yapmanın kuralları var. Örneğin hafriyatınızı dökemezsiniz, hemen toparlamanız lazım. Açıkçası Bodrum’a gayrimenkul yatırımı yapanlar da bunu istiyor. Yatırımcı profili İstanbul gibi değil. Doğal güzelliği ve İstanbul’daki manzarayı görmemek için geliyorlar. Burada inşaat yapıyorsanız, metrekareyi sonuna kadar kullanamazsınız. Burayı tahrip et ve git yok öyle bir şey.”

‘Z kuşağına yatırım yapıyoruz’

Büyük şehirlerdeki beyaz yakalıların emeklilik hayallerini süsleyen Bodrum, Dağlarca Çağlar’a göre artık Z kuşağının da radarında. “Onlar çok paradan ziyade huzurlu hayatın peşinde koşuyor” diyen Çağlar, holding olarak gençleşen nüfusun ihtiyaçlarını dikkate aldıklarını vurguluyor.

Genç patrona göre bu durum bazı fırsatları da barındırıyor: “Bodrum, büyük potansiyeline rağmen ciddi bir kalifiye eleman sıkıntısı çekiyor. Çünkü kalifiye insanı Bodrum’a getirmek şimdilik zor. Maliyeti yüksek. Biz de Muğla Üniversitesi ile işbirliği yapıyoruz. İnşaat ve turizm alanlarında kariyer günleri düzenliyoruz. Meyvelerini yemeye başladık. Swissotell’in insan kaynakları departmanı Mersin ve Muğla üniversiteleriyle görüşüyor. Ancak babamın bir öğretmen olarak asıl hayali burada bir üniversite kurmak. Mutlaka turizm ve işletme fakülteleri olsun istiyoruz.”