Gümüş Enerji, tekstildeki verimliliği artırmak için çalışıyor
Kumaş türlerine göre farklı makinelerle gerçekleşen boyama işlemini kumaş türünden bağımsız tek başına gerçekleştirebilen bir makine geliştirdiklerini belirten Gümüş Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gümüş, “Bu makinenin desteklenmesi için TÜBİTAK ile görüşmelerimiz sürüyor. Makine, ciddi bir yatırım avantajının yanı sıra doğalgazda %70, su kullanımında da %30’luk bir tasarruf sağlıyor” dedi.
Ali Şahin |ALİ ŞAHİN/BURSA
Minimum enerji ile doğaya duyarlı ve verimli üretim yapmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Gümüş Enerji, odağına aldığı tekstil sektöründeki enerji tasarrufunu önceleyen makineler geliştirmeye devam ediyor. Daha önce tekstil baskısında kullanılan doğalgazı yüzde 80 oranında azaltacak bir buhar sistemi geliştiren ve baskının kumaşa fikse edildiği süreçteki prosesi değiştirerek önemli bir verimlilik sağlayan Gümüş Enerji, yeni makinesi için de patent süreçlerini tamamlayıp pazarlama faaliyetlerine başladı.
“3 makinenin işini tek başına yapabilecek”
Geliştirdikleri ürünün patent sürecini tamamladıklarını ve TÜBİTAK desteği için de görüşmelerin devam ettiğini belirten Gümüş, “Tanesi 1,5 milyon dolar olan 3 makineyle tek başına rekabet edebilecek bir ürün geliştirdiğimizi söyleyebilirim. Kullandığımız yöntem ile boyanın fikse edilmesi sürecinde kullanılan boyar madde miktarı azaldığı gibi su kullanımı da düşüyor. Boyar madde miktarı az olduğu için yıkama ünitesinde su ile birlikte hava kullanarak bu süreci tamamlayabiliyoruz. Yaptığımız hesaba göre bu sistem doğalgazda %70, su kullanımında da %30’luk bir tasarruf sağlıyor. Kapasitenin durumuna göre kendi maliyetini 1 yılda çıkarabilme potansiyeline sahip bir makineden bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Fiyatlarımız İtalya ile aynı düzeye geldi”
İhracat konusunda da birçok pazar ile temas halinde olduklarını söyleyen Gümüş, “1997’de kurulduğumuzdan beri daha az enerji ile üretim yapmak adına çözümler sunuyoruz. İhracatını yaptığımız makineler katma değeri yüksek ürünler. Kilogram başına ihracat değerimiz 50 dolar düzeyinde. Desteklenmesi öncelikli işletme belgesine sahibiz ama geldiğimiz noktada maliyetlere takılır hale geldik. TL maliyetlerdeki artışı kur da hareketsiz kaldığı için fiyata eklemek zorunda kalınca yer aldığımız sektörün lideri İtalya ile hemen hemen aynı seviyelere geldik. Kaybettiğimiz rekabet gücü doğal olarak işlerimize de yansıyor ve ihracatta elimizi zayıflatıyor. Tekstil tarafında bu maliyetlerin sonuçlarını net olarak görüyoruz. Firmalar müşteri kaybetmeye başladı ve bu gidişlerin telafisi olmayacak gibi duruyor. Türkiye’de 18 TL olan doğalgaz Pakistan’da 3 TL’den sanayiciye verilirken rekabetten söz etmek çok da doğru olmuyor. Bu farklar bizim gibi katma değerli iş de yapsanız ihracatta hareket alanınızın daralmasıyla sonuçlanıyor” diye konuştu.